Müzikle okuyabilirsiniz,iyi okumalar ^^
*
Telaş yapmamaya çalıştım.Sakince adımlarımı devam ettirdim ancak bu sefer daha hızlı adımlar atıyordum.Benim hızlanmamla birlikte çalılıktan gelen hışırtı sesleri de çoğaldı.Sonra bir an için adım sesi duydum ya da duyduğumu sandım.
Yürümeye devam ettim.Durmaya ya da arkama bakmaya korkuyordum.Önce aptal sarhoş bir adam olabileceğini düşündüm ama bu adamın adım sesleri sağlamdı.Sarhoş olmadığı kesindi,aramızda uzunca bir mesafe vardı.Belimdeki korse sonuna kadar sıkılmıştı,bu beni rahatsız ederken uzun eteklerim ayaklarıma dolaşıyor yürümemi zorlaştırıyordu.Gerilmiştim ve bundan dolayı ellerim terlemeye başlamıştı.Arkamdaki adım seslerinin hızlandığını fark ettiğimde bende hızlandım.Etrafımı zorlukla görüyordum,sık ağaçlar ve önüme sarkan dallar yüzünden nereye gittiğimi anlamamı zorlaştırıyordu.Arkamdaki adımlar daha da hızlandı,peşimde kim varsa şu an koşuyordu.Bu kalp atışlarımın hızlanmasını sağladı.Paniğe ve korkuya kapılarak bende koşmaya başladım.Daha önce bir çok kez içinden geçtiğim bu orman hiç bu kadar ürkütücü ve sonsuz görünmemişti gözüme.
Var gücümle koşmaya devam ettim.Gözlerimi,hiçbir şey kaçırmamak için sonuna kadar açtım ama karanlıkta çukurlar,taşlar ve otlarla dolu arazide böyle bir elbiseyle koşmak hiç kolay olmuyordu.Bir kere düşme tehlikesi atlattım kendimi toparlayıp yoluma devam ettiğimde dikenli otlardan birine elbisemi taktırdım,kısa duraksama anımda cesaretimi toplayıp arkama baktığımda bir adamın peşimden koştuğunu fark ettim ancak yüzünü seçemedim.Ufak bir çığlık atıp eteğimi var gücümle çektim ve koşmaya devam ettim.İlk gördüğüm yola,çapraza saptım.Bir anlığına adamın ayak seslerinin durduğunu fark ettim ancak saklanmak yerine koşmaya devam ettim çünkü karşımda bir kulübe duruyordu.
Nefes nefese koşmaya devam ettim,tüm gücümle altımdaki kuru otları eze eze koştum.Kulübenin kapısına ulaştığım gibi yumruklamaya başladım.''Lütfen,lütfen kapıyı açın!''
Bir yandan da beni takip eden adama bakıyordum.Amacı neydi ? Neden beni takip ediyordu? Etrafta görünmüyordu ama fazla uzakta olamazdı.Kapıyı çalmaya devam ettim.Ya ölürsem? Kız kardeşime ne olacaktı? Önce annem ve babam sonra da ben.Büyük bir yıkım olurdu onun için.Kapı aniden açıldığında damdan düşer gibi içeriye doğru sendeledim ve dengemi kaybedip yere düştüm.
Gördüğüm kocaman deri çizmelerden başımı kaldırarak çizmelerin sahibine baktım.Sarışın bir beyefendiydi karşımdaki.Ancak yine bir an tedirgin oldum,bu adamı da tanımıyordum.Adamın arkasındaki sarışın kadını fark ettim.İkiside kapı gibi sert duruyordu.Adamın ayaklarının dibinden kalktım nefes nefese ve bana ciddiyetle bakan iki sert surata karşı konuştum''Böyle girdiğim için üzgünüm.Başımda bir bela var.''
Arkamdaki açık kapıya baktım.Görünürde kimse yoktu''Nedenini bilmiyorum ama birisi benim peşimde.Beni buraya kadar kovaladı,lütfen burda saklanmama izin verin.''dedim yalvaran bakışlarımla.Burası son çaremdi.Kadın hiç beklemediğim bir hareket yaptı ve kocasının önüne geçerek-kocası olduğunu tahmin ediyordum-bana sarıldı.''Sakin ol.''diye mırıldandı.''Nasıl da korkmuşsun.''dedi şevkatle bakarak ve gülümseyerek.Arkasındaki adamı göstererek konuştu''Bu,benim eşim.''dedi''Ve sana yardım etmekten mutluluk duyarız.''
Sarı saçlı olmasına rağmen oldukça sert mizaçlı adama baktım.Bana hafifçe gülümsedi ve kapıyı kapattı.''Bir şey ister misin? Aç mısın?''diye sordu kadın.
''Teşekkür ederim.''diye mırıldandım ve çekingence''Bir bardak su alabilir miyim?''diye sordum.
Kadın başıyla beni onayladı ve gülümseyerek mutfağa gitti.Adam ise bana bir odayı işaret etti.Dediği odaya geçtiğimde burasının oturma olduğunu anladım ama tuhaftı.Çok az eşya vardı hemde o kadar azdı ki.Sadece bir kanephe ve bir sehpa vardı.Sankiburda bir aile yaşamıyormuş da ,döküntüleri kalmış gibiydi,diye düşündüm.Sonra kendi kendimiazarladım.Ne kadar da kabayım,bana evlerini açan bu insanların evinde doğrudüzgün eşya olmadığı için onlardan şüpheleniyorum,muhtemelen fakir bir aileler.
Kadın elinde bir bardak su ile geri geldi,bakır kadehin içindeki suya gözlerimi diktiğimde kurtulduğumu hissettim.Tanrım,ölümün kıyısından dönmüştüm belkide ve bu genç çift beni kurtarmıştı.Kurtulmuştum.Hemen eve dönmek istiyordum.Kurtulduğum için mutluluktan gözlerim dolmuştu.Bardağı kadının elinden aldım ve bir yudum içtim.Tadı biraz...farklıydı sanki ama ne önemi vardı ki.Suyu içmeye devam ederken gözüm birden kadının boynundaki incilere takıldı.Belki de fakir bir aile oldukları için az eşyaları vardır diye düşünmüştüm ama eşya alacak paraları yokken takı alacak parayı nereden buluyorlardı ?
Kaşlarım hafifçe çatıldı,karşımda bana sırıtarak bakan iki kişi vardı ve sırıtmaları az önceki gibi cana yakın değildi,sinsiydi.
''Styles ailesi'nin günahlarını hep başkaları öder zaten.''dedi adam.O sırada başımın dönmeye başladığını hissettim,bardak elimden kayıp gitti ve bakırın zemine çarptığında çıkardığı çınlama sesi kulaklarımda yankılandı.''O vazgeçene kadar biz bundan vazgeçmeyeceğiz.''dedi kadın.Görüntüler çiftleşmeye başlamıştı,kendimi yorgun hissetmeye başlamıştım.Görüntünün düzelmesi için gözlerimi ovuşturdum.''Ne yaptınız bana?''diye sorabildim zorlukla.Dilim dolanıyordu ve konuşmamı zorlaştırıyordu.
''Seni zehirledik.Bayılmadan önce son bir dakikan kaldı,ve iki saate kalmaz ölürsün,söylemek istediğin son birsöz var mı ?''
Duyduklarımla dehşete kapılmıştım ama hiçbir şey yapamadım.Ayaktadurmaya zor halim kalmıştı,yağmurdan kaçarken doluya yakalanmıştım?Stylesailesi'nin benimle ne ilgili vardı? Gerçekten ölüyor muydum ? Aniden öğürmeisteği geldi,şiddetlice öksürürken,öksürüğüm öğürüğümle karıştı ve ağzımdan sıcak bir sıvı çıktı.Bunun kan olduğunu fark ettiğimde zaten iki büklüm olmuştum''Bir geberemedin be,''dedi birisi ama kim olduğunu seçemiyordum.Görüntülerde fazlasıyla bulanıktı .İteklendiğimi hissettiğimde ayakalarım daha fazla beni taşıyamadı ve yere yığıldım.Karnıma doğru sert bir tekme yediğimde ağzımdan acı bir''Ah,''çıktı.
Zihnim uyuşmaya başlıyordu.
Hep sonumun nasıl olacağını düşünmüştüm ama bunu beklemiyordum.Böyle bir sonu beklemiyordum.Tam kurtuldum derken...Zihnimde sorular,kalbimde hayalkırıklıkları ile ölüme gidiyordum.
Çok geçmeden gözlerim karardı.
*******************
Bu gün bölüm yayınlamayacaktım ama son anda fikrim değişti.
Harry yoktu ama bu bölüm hikaye için büyük bir önem taşımakta :Dd
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİCTORİA/h.s
Fanfiction* ''Bu kadar zarif bir hanımefendinin böyle davranışlarının olması ne büyük üzüntü.'' ''Ne varmış ki davranışlarımda ?'' ''Fazla cesur ve cana yakınsınız.Bu da saygısız olmanıza sebebiyet veriyor.''derken yeşilleri fazlasıyla kibirliydi . * Baz...