42- hediye

73 11 2
                                    

Bir baba kendi öz evladına, kızına, kendi kanını taşıyan bir canlıya, sevgi ile hayata gözlerini açmasını sağladığı kişiye neden zarar vermek ister? Belki sevgisi karısına daha çoktur ama yine de evladına zarar vermesi gerekmez.

Aaric ölmüş karısını diriltmek için kızını sunacaktı baş tanrıya. Ölen toprağa girerse, tanrı dahi olsa artık yetkisi sona erer, onun tanrısı toprağın tanrısı Adam olurdu. Ve Aaric kızını Adam'e sunarak karısını isteyecekti.

Aaric hiç acıması yokmuş gibi Belinda'ya saldırıyorken Belinda ona saldırmamak için sadece kaçmaya çalışsa bile Aaric'in durmaya niyeti olmayan bir canavar olduğunu anlamıştı.

Alarice ise Belinda'ya yardım etmek, hatta onun yerine savaşmak, o canavarı gebertmek istiyordu. Alvin ise büyünün etkisinden yavaş yavaş kurtulmaya başlamıştı. Duke ve büyücü ona yardım ediyorlardı.

Belinda'nın kalbi sızlıyordu. Babası, bunca zaman kahraman olarak gördüğü kişi onu öldürmek isteyen bir canavar olduğu gerçeğini kabullenmek istemiyordu. Ondan ne kadar kaçsa da sonunda bir anlık boş bulunmuş ve babası tarafından yere erilmişti.

"Sadece gebermen gerek! Beni neden bu kadar çok zorluyorsun?! Eninde sonunda öleceksin zaten! Ha şimdi gebermişsin ha sonra. Geber ki kalbini alabileyim!"

"Bu kadara kadar ne yaptım ben sana. Ben senin kızınım baba. Senin kanındanım ben! Neden beni şimdiye kadar korumuşken şimdi öldürmek istiyorsun?!"

"Çünkü o şeytanın babası benim aşkımı öldürdü. Ben karımı geri istiyorum! Geber ki seni kurban edebileyi-"

Bir anda karşı ağaçlara doğru fırlatılmasıyla ve bedeninin ani yanışı ile lafı kesilen Aaric acı içinde bağırdı.

"Benim sevgilime zarar verebilmek için önce beni öldürmen gerek seni bunak."

"Biraz klişe oldu sanki."

"Kes sesini Adolfo!"

"İyi be ne haliniz varsa görün."

Aaric acıdan kurtulmuştu ama eski gücü yerinde değildi. Alarice, Belinda'ya yardım etmiş ve onu yerden kaldırıp süzmüştü.

"Hala seksi ve güzelsin. Yani hala evlenebiliriz."

Belinda ona güldüğünde buradan uzaklaşması gerektiğini çünkü artık onu sevmeyen birine karşı çok güzel bir hediye vereceğini söylemişti.

"Sen gerçekten aptalsın baba. Annemi diriltme şansım canlıyken olduğunu bilemeyecek kadar cahil olduğunu hiç sanmıyordum ki gördüğüm ve,"

Bedenini, yaralarını gösterdi elleriyle.

"Hissettiğim kadarıyla öyleymişsin."

"Bu kadar basit değildi işte. Seni kıskandım. Senin olmanı sağlamak bile hataydı."

(BD: naneleri yerken bana mı sordun amk keli FJCSKGBSNJGHS çok özür dilerim kendimi tutamadım...)

"O zaman şimdi seni yollama ve iki kişiyi geri getirme vakti gelmiş. Hm, ne dersin? Çünkü ben artık beni ve sevdiğimi üzecek hiçbir varlığı yaşarken görmek istemiyorum."

Tüm gücünü kullanarak canını almaya başladığında tüm ülke Aaric'in acı çığlıklarını duyuyordu. Belinda'nın gözü kararmıştı. Bu kadar iğrenç birinin kızı olmak yerine bir cani olmayı tercih etmek ona daha cazip gelmişti.

Büyük bir ışık, güçlü ve gözleri yakan cinstendi. Toz tanelerine ayrılmış beden yok olmuş ve havaya karışmışken geri de kalan tek şey babasının boynundan asla çıkarmadığı annesine ait altın melek kolyesi.

Belinda kullandığı ağır ve yoğun güçler karşılığında oldukça yorulmuş ve yere yığılmıştı.

***

"Ulan ne haşmetli karı ya. Koskoca tanrıyı parçalara ayırdı. Kraliçe Alarice nasıl dayanacak acaba-"

"Adolfo!"

"Ay tamam. Ben şu yakışıklının yanına gidiyorum."

Coley onu sırtından itekleyerek odadan çıkarmıştı. Kapıyı yüksek bir sesle kapamış ve Belinda'nın sıçrayarak uyanmasına neden olmuştu.

Belinda baş ağrısı ile etrafa baktı. Coley ona mahcup bir şekilde bakıyordu.

"Uyandırdım, özür dilerim. İstersen uyumaya devam et. Bende Alarice ve diğerlerinin yanına giderim."

"Hayır daha fazla uyumak istemiyorum."

Bedenine keskin ağrılar saplanıyordu ama şuan görmek istediği tek kişi Alarice idi. Ona iyi gelen ilacı.

Yataktan Coley yardımı ile kalktı ve üstüne ona verilen hırkayı geçirdi. Bedeni acayip derece de ağrıyordu. Ama dayanılmaz olmamasını sağlayan şey Alarice'in yanına gideceği düşüncesiydi.

Odadan çıktıklarında koridor bomboştu. Hatta resmen bir ölüm sessizliği vardı koskoca şatoda.

"Neredeler?"

"Sanırım büyük salondalar. "

Coley sonradan aklına gelen şeyle hem kendi durdu hem de Belinda'yı durdurdu.

"Belinda, Adam'da orada olmalı. Şey için..."

"Sorun değil. Konuşarak her şeyi halledebiliriz."

________________

Ay ay öldü çok şükür dndndngn

Kaliteli bir dert edindim şimdi sırada kilo vermek var ✊🏻✊🏻

Her neyse sizleri sıkmak istemiyorum bu yüzden son sözümü söyleyip gidem🤭

OY VERMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN AŞKLARIM ÇÜNKÜ COK AZ OY GELİYOR VE BU BİRAZ ÜZÜCÜ SİZLERİ SEVİYORUM PLS OY VERELİM MUCK 🤭❤️

↘️⬇️↙️

[ Le Paradis En Enfer ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin