44- anne

74 10 0
                                    

Tanrıçalar öldüklerinde, bedenleri asla çürümez. Ruhları ise mezarın başından hiç ayrılmaz. Tanrılar içinse bedenler uzun bir süre sonra çürür. Ruhları ise toprağın üstüne asla çıkamaz. Tanrıçalar toplum tarafından her seferinde daha iyi kabul edildiği için onlara hediyedir.

Mezarlık ise sadece halkın ölü bedenlerinin bulunduğu bir yerdir. Tanrı ve tanrıçalar her zaman farklı yerlere gömülür. Ait oldukları yere götürülür. Melek tanrıçası meleklerin böğürtlen bahçesine gömülmüştü. Ama ateşin tanrıçası, küçük kızının ısrarları üzerine gül bahçesine gömülmüştü.

"İkisini de birden diriltemezsin. Birini bile diriltmek seni çok fazla yorar. Gücünü toplaman bir iki hafta sürer. Tercihini yap ve ona göre tek başına gidip onu dirilt."

Büyücünün verdiği bilgiler üzerine ortam sessizleşti. Çok uzun bir süre değildi belki bir ya da iki hafta ama yine de seçim yapmak zorunda kalmak gergin hissettiriyordu.

"Tamam. Ben gidiyorum. Nasıl yapmam gerektiğini bana yolda anlatman gerek bu yüzden sende gel."

"Belinda, kime gidiyorsun?"

Elini, Alarice'in yanağına yerleştirdi. Baş parmağı ile okşadı yüzünü. Gülümsedi ona.

"Akşama görüşürüz."

***

"Bence senin annene gitti."

"Nereden biliyorsun?"

"Klasik bir olay çünkü. Tabi ki senin anneni önce uyandıracak. Centilmenlik."

Coley'de Adolfo'ya katıldı. Alarice, Belinda'nın gidişinden sonra babası ile konuşmuştu. Şimdi de yan yana oturuyorlardı. Babası da aynı şeyi düşünüyordu.

"Seni çok sevdiği için ve seni mutlu etmek için annene gitmiştir."

Babasına uzun uzun baktı. O hatırladığı gibiydi. Sadece biraz çökmüş duruyordu. Gülümsedi ona. Gerçekleri öğrenmişlerdi çoktan. Bu yüzden kimse suçlayamadı Duke'u. Onu çok özlemişti. Çünkü annesi gibi babası da onun için çok iyi biriydi. Evet o akşam düğünde çok sinirliydi çünkü babasının ona zarar gelmesine dayanamıyordu. Babası kıskanç biriydi ama bu hali onu sevmesine engel değildi.

"Baba, biraz dışarda konuşalım mı?"

"İsterseniz biz çıkalım. Siz burada konuşun."

"Aynen hem Alvin'e bakarız. Belki artık uyanmıştır. "

"Teşekkürler."

Coley ve Adolfo gülümsemiş ve odadan çıkmıştı. Alarice bir süre derin nefesler alıp vermiş, sonrasında babasına döndü.

"Baba, benim konuşmak istediğim konu Alvin ile ilgili."

"Kafanda ki soruları az çok tahmin edebiliyorum. Kardeşin olduğunu söylemek dışında açıklama yapamadım sana."

"Bana her şeyi anlatmanı istiyorum. Lütfen anlat bana baba."

***

"Resmen taş."

"Adolfo yeter artık. Anladık yakışıklı çocuk. Her gün gelip çocuğu övüyorsun. Sonra da aman bize ne deyip gidiyorsun. Sen gerçekten değişik birisin."

"Doğruları söylemek suç mu? Doğru olanı söyleyip gidiyorum."

"Beni yakışıklı bulman çok hoş."

İkili bir anda korkudan sıçramış ve yatakta yatan bedene bakmıştı. Alvin ise onlara yarı açık gözlerle ve sırıtarak bakıyordu.

"Sen uyanık mıydın!"

"Odaya girdiğinizde yeni yeni uyanmaya başlamıştım."

"İyi de yaklaşık iki saat oldu. O zamandan beri rol yapmak yerine uyandığını söyleseydin ya."

"Aslında dün uyandım. Ama arkadaşın iltifatları çok hoşuma gitti. Sanırım bana aşık."

Adolfo ağzı açık bir şekilde şok olduğunu belli ederken Coley gülmemek için kendini tutuyordu.

"Sen-sen çok şerefsiz birisin."

"Şeytanın oğluyum ben. Hani kötü olması gereken."

"Ama, ama..."

Coley onu susturmuştu. Ardından arkada ki koltuğa oturtmuş ardından Alvin'in yanına ilerlemişti.

"İyisiniz dimi? Büyü etkisindeydiniz. Kanın büyü ile işlevi sizi çok yıpratmış olmalı. İsterseniz doktoru çağırabilirim. Ya da babanızı çağırayım. Kraliçe Alarice de sizinle görüşmek istiyordu zaten. Şuan babanızla büyük bir ihtimalle sizin hakkınızda konuşuyordur."

"O melez nerede?"

"Belinda mı? Önemli bir iş için gitti. Kraliçe Alarice'den öğrenirsiniz eğer çok merak ediyorsanız. Çünkü benim söylemem doğru olmaz."

"Sanki devlet sırrı."

Adolfo aniden kalkmış ve Alvin ile Coley'in yanına gelmişti.

"Evlen benimle."

"Ne?"

"Ne ne? Evlen işte benimle. Bu kafada birini bir daha bulamam. Evlen benimle."

Bir anda Alvin'in dudaklarına kendi dudakları ile saldırmıştı. Coley anın şoku ile çığlık atmıştı. Aynı zamanda da Alarice ve Kral Duke odaya girince şoka onlarda dahil olmuştu.

Sanırım bir şeyler düzeliyor.

_______________

Heyooooo😻

Sevgili ballarim nasılsınız??

Sizlere bir haberim var. Erken final yapmayı düşünüyorum uzatmaya gerek yok. Zaten oy sayısı da düştü 😖

Olsun çünkü kimisi final olduğu zaman okumayı tercih ediyor bu yüzden daha iyi olabilir 🥰

LÜTFEN OY VERMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN AŞKLARIM ❤️🧡💛💚💙💜



[ Le Paradis En Enfer ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin