11- yüzük

313 31 32
                                    

Alarice tüm saraya haber vermiş, iki hafta içinde harika ve kusursuz bir düğün hazırlığı istiyordu.

Sonuçta tüm gezegenin kral ve kraliçeleri gelecekti. Ayrıca sevdiği kadın ile evlenirken her şeyin mükemmel olmasını istiyordu.

Alarice, karşı tarafın bu kararı verebileceğini düşünmüştü tabi ama yine de onlara güvenmiyordu. Son anda kararlarından vazgeçip kızı kaçırmaya çalışabilirlerdi. Bu yüzden Alarice akıllıca davranıp mühürlemişti kendilerini.

Asıl mühür dudaklarında olsa da farklı bir mühür türü de vardı. Bu mühür, dudaklarda ki mührün işlevini ve şartlarını güçlendirmek, birazda zorlaştırmak içindi.

Eğer bu mühre sahipseniz, mühürlü olduğunuz kişiden ayrılamaz, sürekli yanında olmak zorunluluğunuz olurdu. Ayrıca eşinizin duygularını hissedebilirdiniz.

Mühür sadece sihirli bir taş ile gerçekleşiyor. Alarice'de bu taştan iki yüzük yaptırmış ve evlenme teklifi ederken Belinda'ya takmıştı.

 Alarice'de bu taştan iki yüzük yaptırmış ve evlenme teklifi ederken Belinda'ya takmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

( Ay benim bı hoşuma gitti şahsen. xx_sudi_xx bana alsana bundan plss 👉🏻👈🏻)

Belinda yüzüğü görünce sevinmiş hatta mutluluktan ağlamıştı.

Kraliçe ise ne yapacağını düşünüyordu. Sonuçta artık sevdiği kadını, mühürlü eşini öldüremezdi.

Ama intikam ateşi biraz olsun sönmemişti içinde. Alev alev yanıyor, onun canını yakıyordu.

Bu işin aması onu çok yoruyordu. Mektubu almadan önce yaşananlar ve Belinda ile konuştukları zaman* daha çok kafası karıştı.

( Karşı tarafın cevabını almadan önce ki gün aynı zamanda Alarice'n öylece odadan çekip gittiği gün )

Belinda, ona özel dikilmiş elbiselerden birini giydi duşunu aldıktan hemen sonra. Güzelce saçlarını ördü. Ucuna da kurdele bağladı. Mavi.

Aklında Alarice vardı. Öylece gidince acaba kötü bir şey mi dedi diye çok düşündü.

Alarice'n yanına gitmeye karar verdi. Biraz ağrısı vardı ama sorun değildi. İdare edebilirdi.

Çok hassas bir kızdı Belinda. Bir o kadar da masum. Ama ya şimdi? Bir şeytanla beraber olmuş, bedenlerini birleştirmişlerdi.

Daha da önemlisi, bir şeytana aşık olmuştu. Ne yapacaktı? Babası ona çok kızar mıydı acaba?

Odadan çıktı ve uzun kasvetli koridorda yürüdü. Taht odasında olabileceğini düşündü.

Merdivenlerden indi, uzun uzun yürüdü ve sonunda odanın kapısını gördü. Kapıda ki askerlere baktı. Ellerinde ki mızraklar çok uzundu.

Belinda onlarla konuşmaya korkuyordu. Ama sorması gerekti.

"A-afedersiniz. Kraliçe b-burada mı?"

Askerlerden biri ona baktı. Kızarmış yüzü, korkudan oynadığı parmakları, ıslak ıslak ördüğü saçları ve örgülü saçlarının ucunda ki mavi kurdele.

"İçeride. Bekle ona bir sorayım. Girebilirsin derse girersin."

Başını salladı. Asker içeriye girdi. Kapı yine kapandı. Çok geçmeden kapı yine açıldı. Asker başı ile içeriye girmesini işaret etti.

Belinda ona ufak bir tebessüm sundu. Ardında içeriye girdi. Alarice tahtına oturmuş karşısında ki küçük bedene bakıyordu.

Ayağa kalktı birden. Belinda gözlerini ondan hiç ayırmamıştı. Parmakları ile oynamaya devam ederken bir yandan da ona yaklaşan kraliçeye bakıyordu.

Kraliçe elini prensesin yanağına yerleştirdi. Baş parmağı ile okşadı yanağını. Hassastı işte prenses. Ağlamak üzereydi.

"S-size kötü b-bir şey mi söyledim? Sabah ö-öylece birden gidince siz, ben biraz korktum."

Sonlara doğru kısık çıkan sesi ile birlikte başını da eğdi. Kraliçe çıldırmak üzereydi. Onun bu tatlı halleri hoşuna gidiyordu.

Aşk tanrısı. İyi biri mi yoksa kötü biri mi? Eskiden kötüydü Alarice'e ama şimdi iyi ki var diyor. Hem de bir gece de.

Çenesinin altına işaret parmağını destek olarak yerleştirdi ve ardından başını kaldırdı prensesin.

Uzunca baktı yüzüne. Konuşmalarına gerek yoktu. Onlar içten birbirlerine bağlıdıydılar.

Alarice bir kerette saldırdı prensesin dudaklarına. Ardından bir eli yanağında kalırken diğeri ince beline gitti.

Belinda ise elini yanağın da ki elin üstüne koymuştu. Diğeri ise belinde ki elde idi. Çünkü kraliçenin ellerini üstünden çekmesini istemiyordu.

Dudakları ayrıldı ama eller yerlerinden men edilmedi.

"Uyandığını anladığım için çıktım odadan. Rahatla giyin diye. Neden saçlarını ıslak bıraktın ayrıca? Hasta olacaksın güzelim. Hadi gel kurutalım onları."

Belinda hemen ona itaat etmiş ve parmaklarını birbirine kenetleyip kapıya ilerleyen kraliçenin ardından yürümüştü.

______________________________________
Yazara küfür etmeyelim plsss 👉🏻👈🏻

Medyayı beğendiniz mii🦋

Bu arada sormak istediğim bir soru var. Sizce bu hikayeden sonra yine bu tarz kısa bölümlü bir hikaye gelirse bxb mi olsun yoksa yine gxg mi istersiniz?(◠‿◕)

Ve bu bölümü gecenin bir köründe yazmam ama sabah atmam... Neyseee jdkfkdkfk

Bol yorum ve oylama yapmanızı rica ediyorum 😭

Lütfen oy vermeden geçmeyin ⭐

↘️⬇️↙️

[ Le Paradis En Enfer ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin