"Demek sözlüsüsün ha? Memnun oldum. Benim adımı duymuşsundur. Dante. Geçmiş olsun dileklerimi ilet lütfen sözlüne."
"Tamam. İletirim."
Arkasına döndü iblis ve atına bindi. Yüzünde ki iğrenç gülümseme ile baş selamı vermiş ve oradan ayrılmıştı.
Dante sadece garip hissediyordu. Neden aralarında hiçbir şey olmamasına rağmen aldatılmış gibi hissediyordu?
Kalbi ağrıyordu resmen. Sevmiyordu ki onu. Neden sızlıyordu?
***
Dante yataktan hâlâ çıkmamıştı ama uyanıktı. Kalbinde bir sızı oluştu. Bir kaç gündür yatakta öylece yatıyor ve hiç kalkmak istemiyordu.
Elini kalbine attı. Üzmüştü. Ruh eşini üzmüştü. Bu yüzdendi kalbinin ağrısı. Büyücü anlatmıştı her şeyi ona. Onlar olması gerektiği gibi mühürlemese bile Coley, Dante ile ruh eşimi yoksa değil mi diye büyücüye gittiğinde büyücü Dante ve ikisini mühürlemişti.
Büyücü onları kalplerinden mühürlemişti eş olup olmadıklarını öğrenmek için.
Büyücülerin böyle bir hakkı vardı. Mühürleri bozabilir ya da yaratabilirdi. Ama bunun ağır sonuçları vardı.
Bu yüzden genellikle tercih edilmezdi. Zaten büyücülerde yüklü miktarda altın isterlerdi.
Coley, onu nasıl üzdüğünü düşünüyordu. Acaba ne yapmıştı da onu üzmüştü?
***
Alarice eline geçen mektuba baktı. Agric'in istekleri vardı. Düğün tarihini erkene çekmek istiyordu. Nedeni belliydi. Kızını vazgeçirmeye çalışacaktı. Ölü bir beden hâline gelince ne yapacaktı acaba ha?
Bir tarafta sevdiği kadın, bir tarafta intikam ateşi. Onu öldüremezdi. Sevdiği kadını. Ama babasını öldürebilirdi. Ne de olsa annesini o öldürmüştü dimi?
Ama o da sevdiği kadının babasıydı. Çok fazla arada kalmıştı. Ne yapacağını düşünüyordu. Ne yapacaktı?
Kafası gerçekten çok karışıktı. Vazgeçmek istiyordu. Agric'i de öldürmek istemiyordu. Sadece mecbur hissediyordu.
Babasının sesi şatoda onun için yankılanıyordu. 'Öldür onu.' 'Sevme onu.' 'Gücünü al ve yok et onu.'
İstese de istemese de öldüremezdi. Ruh eşiydi nede olsa. Onu öldürse acı içinde kalacaktı. Ömrünün sonuna kadar.
***
Belinda odasından çıkmış, Coley'in odasına ilerliyordu. Arkadaşı kötü hissederken onu yalnız başına bırakmazdı. Ayrıca sözlendiğini öğrenmişti.
Koridorda hızlı adımlarla ilerliyor, içinden acaba ne yapsam da arkadaşım iyileşse diye düşünüyordu.
Köşeden döndüğünde Coley'in odasının kapısını gördü. Adımlarını daha da hızlandırdı. En sonunda kapının önüne geldiğinde kapıyı çaldı.
Coley'in onay veren sesini duyunca hemen kapıyı açıp içeriye girdi. Kapıyı arkasından kapattı ve yatakta doğrulmaya çalışan arkadaşına baktı.
"Coley sen ne yaptın?"
"Ben bilmiyorum. Alarice yapmamı istedi. Bir planı varmış."
" Ne için bir plan yaptınız?"
"Gel otur da anlatayım her şeyi."
______________________________________
Ay erken bölüm attım hayırdır inşallah 😳Bunun şerefine bol yorum istiyorum lütfen 👉🏻👈🏻
Oylarınızı da bekliyorum tabi ki🐰
Sizleri seviyorum ✨
ŞİMDİ OKUDUĞUN
[ Le Paradis En Enfer ]
Fiction générale"Her şey birbirine zıt iken biz birbirimize bağlıyız." "Ama biz birbirimizi öldürürüz." "Önemli değil. Aşkta ölüm çokta önemli değil." (Kisa bolumler) gxg