Kraliçe boş koridorda yürüyordu. Hedefi prensesin odasıydı. Madem savaş başlayacaktı prensesi kendi tarafına çekmeliydi. Ya güzellikle ya da zorlukla. Fark etmezdi kraliçe için çünkü illaki alırdı istediğini.
Odanın olduğu koridora döndüğünde aklında zafer kutlamalarını düşünüyordu kraliçe. En büyük isteği özellikle kral Aaric'in canını almaktı. Sonra da kızını bir sürtük gibi kullanacak ve onu güç ile kontrol edecekti. Aklını kontrol edebilmek istiyordu prensesin. Her isteğine itaat edecek bir köle gibi.
Ayrıca bedeni hoşuna gidiyordu. Çok güzeldi incecik beli. Dokunmak istiyordu. Uzun kemikli parmakları ile o beli sarmak istiyordu. Bazen kendisinin bile inanamadığı hayaller kuruyordu onunla.
Kraliçe çok küçükken bir kez dahi olsa görmüştü prensesi. Prenses yine tam o tehlikeli bölgede ki böğürtlenleri topluyordu yine. Onların tadı daha güzeldi. Ardından prenses kendisini görmüştü ve ona böğürtlen uzatmıştı. Ama kraliçe geri dönmüş ve saraya ilerlemişti.
Yüzünde maske olduğu için o zaman anlayamamıştı o kişinin kim olduğunu prenses. Pişmandı. Ama pişmanlığı ona o böğürtlenleri vermek adına arkasından seslenmediği içindi. Üzülmüştü veremedi diye.
Kraliçe kapının önünde durdu. Kızın odasını değiştirmişti. Diğer kulenin en üst katına almıştı. Artık sadece orada duruyor ve gezmesine yeniden kızılıyordu. Zaten genellikle kapı kilitli oluyordu.
Kraliçe anahtarı boynunda bir kolye olarak taşıyordu. Boynundan çıkardı ve kapının kilidine anahtarı soktu. Üç defa çevirdi ve evet. Kilit açıldı. Ardından kolu tuttu ve hafif bastırarak kapıyı açtı.
Prenses, odada ki küçük pencereden dışarıya bakıyordu. Yanında ise iki ufak karga vardı. Onlarla konuşuyordu. Kraliçe'nin geldiğini bile duymamıştı.
Kraliçe o an dizginleyemedi kendini. Yavaş yavaş yaklaştı prensesin arkasına. Durduramadı bir türlü kendini. Bir şeyler sanki onu yönetiyor ya da olması gerekeni kader, hayata işliyordu. Kraliçe tam prensesin arkasında durduğunda çok açık tonda bir sarı olan saçlarına burnunu iliştirdi. Kokuyu içine çekti. Aynı tarçın gibi kokuyordu. Kraliçenin annesi gibi.
Prenses, arkasında ki kişinin kraliçe olduğunu ağır karanfil kokusundan anlamıştı. Kraliçe, saçlarının kokusunu içine çekerken sadece titredi prenses. Kraliçe ona hiç bu kadar yakın olmamıştı.
Kraliçe hayalini kurduğu ve çok beğendiği o ince bele doğru uzattı kemikli uzun parmaklara sahip ellerini. Yavaşça dokundu. Çok narin ve yeni doğmuş bir bebeğe dokunur gibi. Hafifçe dokundu. Ardından tamamen kavradı belini kollarıyla. Ve kendine çekti onu büyük bir hızla. Prensesin sırtı kraliçenin göğsüne dayalıydı artık.
Prensesin kalp atışı hızlanmıştı. Sadece onun değildi aslında. Kraliçenin de kalp atışları bir hayli hızlıydı. Kraliçe kontrolü ele almak için geldiği oda da kendi kontrolünü kaybetmişti. Birbirlerinin kokusu onları sarhoş etmeye başlamıştı. Bu iki melez çok güçlü kokulara sahipti.
Yavaş yavaş iyice kendi iradelerini kaybettiklerinde kraliçe kendine döndürdü prensesi. Alnını alnına dayadı. Birbirlerinin soluklarını soluyorlardı. Kraliçe prensesin çenesini kaldırdı işaret parmağının ucu ile. Artık dudaklarının buluşmasına çok az kalmıştı. Hem de çok. Sadece minicik bir mesafe.
Ve artık o da yoktu. Birbirlerinin dudaklarına dokunduklarında o kadar büyük bir ışıkla çevrelendi ki etrafları, dış civarda ki diğer krallıkların bile gördüğü kesindi. Ki görmemeleri de imkansızdı.
Artık ikisi de mühürlüydü. İkisi de daha önce tek bir muhabbet bile etmemelerine rağmen artık mühürlü bir çifttiler. Tek sorun şu ki savaş yakındı bir nefes kadar. Ama onlar geceyi aşk yapmak için kullandılar.
----------------------------------
He he he öpüştürdüm 👉🏻👈🏻Acelemi ettim bilmiyorum ama ben beklemeyi sevmiyorum okuduğum kitaplarda da öyle bu yüzden size biraz aceleye getirdim galiba. ✨
Zaten çok uzun bir hikaye olmaya bilir. Daha doğrusu kaosu bol olan yerler az olabilir. Onun dışında mutlu bir hikayemiz var.🎡
Hayalet okuyuculardan da bir isteğim var lütfen oy vermeden geçmeyin. Yorumlar yapın çünkü fikirlerinizi merak ediyorum.🦋
Oylamayı ve yorumlar yapmayı unutmayın ballarım 🍯
ŞİMDİ OKUDUĞUN
[ Le Paradis En Enfer ]
Fiksi Umum"Her şey birbirine zıt iken biz birbirimize bağlıyız." "Ama biz birbirimizi öldürürüz." "Önemli değil. Aşkta ölüm çokta önemli değil." (Kisa bolumler) gxg