Yağmur.
Sanki evrendeki tüm kötülüklerle tek başına savaşıyor gibiydi.
Şiddetle yağıyor ve etrafına göz dağı veriyordu. Fakat kendi de biliyordu hükmü güneş çıkıncaya kadardı.
Şiddeti artan yağmurla kulaklıklarımı çıkarıp , yağmurun sesini dinledim.
Gerçekten yağmur götürür müydü tüm pislikleri?
Ayağımdaki beyaz spor ayakkabılara gözüm çarpınca hızla soludum.
Hira o kadar da uyarmıştı.
Ancak hava sabah o kadar güzel ve tatlıydı ki birden tüm vahşiliğini kullanacağını tahmin etmemiştim.
Bluzumun kenarlarından tutup aşağı doğru çekiştirdim. Her tarafım ıslanmıştı.
Çok kötü bir sorunum daha vardı. Beyaz olan bluzum ıslanmış siyah sütyenimi belli ediyordu.
Neyseki etrafa koşuşturan ve önünü dahi göremeyen insanlar bunun da farkında değildi.
Yağmurdan kabarmış saçlarımı sinirle geriye doğru itekledim. Saçlarımı beğendiğim her gün yağmur kesinlikle yağıyordu.
Yaz olsa bile.
Ürkekçe karton kutuların arasına sokulan kedileri görünce gözlerim doldu.
Ağlasam kimse fark etmezdi değil mi?
Zaten ıslanıyor ortalık benim birkaç damla gözyaşım ne yapacaktı ki.
Ağladım.
Koskoca dünyada yalnızlığıma ağladım.
Sürekli çalışmak ve çabalamak zorunda olmama ağladım.
Hepsi kediler yüzünden.
Kesinlikle.
Daha fazla oyalanmadan bende adımlarımı hızlandırdım.
Bugün erken çıkmak için Ahmet abiden izin almış yola koyulmuştum. Aniden bastıran yağmur ise her zaman olduğu gibi tüm planlarımı alt üst etmişti.
En iyisi bir daha plan yapmayım.
Ev ile çalıştığım kafe arası çok yoktu. Fakat sırılsıklam olmuş pantolonumla sanki aylardır yürüyormuş gibi hissediyordum.
Çantamdan gelen telefon sesiyle bir binanın önüne durup yağmurdan bir miktar korundum.
Telefonuma su falan gelirse kalp krizinden ölebilirdim. Çünkü hala taksidi bitmemişti.
Annem.
Seslice yutkunup telefonu açtım.
"Anne"
"Ahu benim geçen gün aldığım kırmızı elbise nerede?"
"Bilmiyorum anne"
"İyi be neyi biliyorsun ki zaten?"
Yüzüme kapatılan telefonla bir müddet orada kaldım.
Yağmur sesi hiç gelmedi mi acaba?
Belki o yüzden sormadı beni.
Kimi kandırıyorsun ki Ahu annen seni hiç düşünmedi.
Şimdi biraz önceki kedilere daha çok üzüldüm. Belki de yanlarından geçen her insandan aslında sessizce yardım istiyorlardı.
Benim gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK ŞARABI|+18|
Подростковая литератураTolstoy'un da dediği gibi: " Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar : Ya bir insan bir yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir." (Tanıtım kısmı yeniden yazılmak üzere kaldırılmıştır) ... Başlangıç: 29.06.2021 (Alıntı ve çalıntı durumunda g...