38- Ela

10.5K 506 92
                                    

Ahu

Karanlık gecenin haykırışını daha yeni duyuyordum.

Çalan kapı beni kendime getirmiş şehvetin ve arzunun kollarından ayrılmıştım. Fakat Merih umursamadan beni öpmeye devam ediyordu. Elleri kalçamın hemen üzerinde beni daha çok kendine çekiyordu.

Sol göğsümde sütyenin açıkta bıraktığı kısmını ısırması ile kısıkça inledim.

Hoşuna gitmiş olmalı ki gülümsediğini hissetmiştim.
Adamdaki rahatlığa bakar mısınız?

"Merih! kapı çalıyor?"

Panikle kurduğum cümle ortamda aynı etkiyi yaratmamıştı. Merih zaten kapının çaldığını duymuştu ama umrunda değil gibi duruyordu.

"Siktir et çalar çalar gider"

Kalçamdaki ellerini biraz daha sıktıktan sonra elleri yavaşça kopçamı bulmuştu. Sanırım sütyenin açıkta bıraktığı kısmıyla yetinememişti.

Panikle kucağından inmeye çalışırken fazla hareket etmiştim. Beni durduran ise Merih'in inlemesiydi.

"Yavrum sakın hareket etme"

Şehvetle bulanmış sesiyle kalakaldım. Şu an her hücresini hissedebiliyordum. Biraz önce daha fazlasını isterken şimdi utancım gün yüzüne çıkmıştı.

Kapının yeniden çalması ile bakışlarımı Merih'e çevirdim.

"Merih kapıyı açmam gerekiyor"

Homurdanarak ellerini benden uzaklatırdıktan sonra kucağından inmemi sağlamıştı.

"Sen aşağı in yavrum benim biraz işim var"

Hissettik biz o işi.

Hızla odadan uzaklaşırken biraz önce Merih'in çıkardığı üzerimi elime aldım.

Eğer kapı çalmasaydı Merih'i durdurmak asla aklımda yoktu. O da pek duracak gibi o zaman birlikte olacaktık. Hızlı hızlı atan nabzımla koşarak kapıya doğru indim.

Aynada kendimi gördüğümde Merih'in ısırdığı boynum morarmıştı. Saçımla boynumu kapatabilmiştim.

Kapının dürbününden Batu'yu görmemle içim biraz olsun rahatlasa da , şişmiş dudaklarımı fark etmemesi imkansız gibiydi.

Daha fazla burada bekletmemek adına kapıyı açtım.

"Ahu kusura bakma ama bu abin yüzünden buradayım"

Yorgun gözleri bana bakarken 'abin' kısmına takılmıştım. Savaş içerideki kameradan Merih'in evde olduğunu görmüş olmalıydı. Allahtan kendi odam da kamera yoktu bu yüzden kalpten gitmeyecekti.

"Batu asıl sen kusura bakma , Savaş'ın manyaklıkları işte"

Susmam için kaşlarını kaldırırken ne dediğini anlamıyordum.

"Manyak öyle mi Ahu hanım?"

Savaş'ın elinde tuttuğu telefon hopörlerdeydi. Batu da zamanında neden uyarmıyordu canım.

"Ahu , Merih denilen adam hâlâ senin odan da kalp krizi geçirmemi mi istiyorsun?"

Bir de bayıl istersen Feriha.

"Savaş abartmasan mı? Sadece gece yalnız kalmayım diye gelmişti. Ben uyuyunca gidecek"

Batu güzel yalan der gibi bakarken gülmemek adına kendimi sıktım.

 AŞK ŞARABI|+18|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin