(Aylar sonra , Haziran)
Ahu
Artık kendimi son sürat giden bir trenin içerisinde gidiyormuş gibi hissetmiyordum. Önceden o boğuk hayatımı son derece dolu bir trene benzetirdim. Akıp giden hayata sadece pencereden bakabileceğimi düşünürdüm.
Şimdi öyle hissetmiyordum fakat karşımda öyle düşündüğünü bildiğim bir kız oturuyordu. Kestane rengi saçlarını omuzlarına bırakmış , omuzları ise taşımakta zorlandığı yüklerden hafifçe öne eğilmişti.
Önümde sanki aylar önceki ben oturuyormuş gibi hissediyordum. Fakat o benim buradaki ilk gerçek anlamda hastamdı.
Yaklaşık 4 ay kadar burada staj yapmış mezun olduktan sonra gerçek bir psikolog olarak burada devam ediyordum.
Mezuniyet baloma gelmek için Savaş ve Merih'in ettiği kavgayı hâlâ hatırlıyordum. Fakat bu sefer kazanan Savaş olmuştu. Hatta o gün çekildiğimiz bir fotoğraf evimizin salonunda asılıydı.
Merih her gördüğünde çıldırıyordu.Ne kadar inkâr etselerde artık birbirlerine alıştıklarını hissediyordum.
"Ben o zaman haftaya yine geliyorum"
Güler yüzümle onu onayladım. Yeniden hayata tutunacağına adım kadar emindim. Oldukça uzun bir yol almayı başarmıştı.
"Görüşürüz Sevda"
Aynı şekilde gülerek bana el sallamış ve kapıyı açmıştı. Kapı aralandığında son bir aydır olduğu gibi Savaş'ı yine burada görmuştüm. Diğer odanın köşesinden hemen buraya bakıyordu. Sevda onu olduğu konumdan göremiyor olsa da ben oldukça net bir şekilde görüyordum.
4 ay önce katıldığımız davette eve giderken araba çarpmış halde Sevda'yı bulmuştu. Öylece yolun ortasında bırakılıp gidilmiş, eli yüzü kanlarlar içerisindeymiş.
Bir süre hastanede kaldıktan sonra psikolojisi için buraya gelmişti. Yani abim öyle ayarlamıştı. Çünkü hayattan soyutlanmış gibiydi. Önce kaza anından olan bir travma zannedilmişti fakat öyle değildi.O da benim gibi geçmişinin yükü ağır gelmiş daha sonra da içine kapanmayı tercih etmişti.
Çok zor şeyler yaşamıştı. Yıllarca dayısının tacizine maruz kalmış buna kimseyi inandıramamıştı. Annesini bile. Daha sonra kendi hayatını kurmak için çırpınıp durmuştu.
Ona gerçekten imreniyordum. Tek başına 19 yaşında o evden kaçmış kendi hayatını kendisi kurmuştu. Şimdi ise mimarlık okuyordu.
Birkaç büyük adımda abimin yanına gittim. Büyük bir merakla bana bakıyordu. Yine de odak noktası aniden değişti ve Sevda'nın arkasından bakmaya başladı.
"Durumu nasıl?"
Abişimin muhteşem bir insan olduğunu söylemiş miydim?
Dayısının olayını öğrendikten sonra daha doğrusu Sevda ona anlattıktan sonra onunla birebir muhattap olmaktan çekiniyor, bana soruyordu.
"Emin ol çok daha iyi ama" Arkasından bakmayı kesip çatık kaşlarla bana döndü.
" Ama ne?" Manyak nasıl da seviyordu ama belli etmediğini zannediyordu.
Gözlerimin önünde birbirlerini seviyorlar.
"Seni çok özlemiş" Cümlem bittikten sonra saniye saniye değişen yüz ifadesini izledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK ŞARABI|+18|
Teen FictionTolstoy'un da dediği gibi: " Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar : Ya bir insan bir yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir." (Tanıtım kısmı yeniden yazılmak üzere kaldırılmıştır) ... Başlangıç: 29.06.2021 (Alıntı ve çalıntı durumunda g...