41-Saldırı

11.9K 530 328
                                    

Bölüme geçmeden önce kitabımızın bu bölüm itibariyle 100 bin okunmaya ulaşacağını söylemek istedim. Geçmiş bölümleri de oylayarak bana destek olursanız çok mutlu olurum.

Hepinize teşekkürler💕💕

.....

Ahu

Kalbimin sesi tüm algılarımı yitirtecek cinstendi. Kulaklarım biraz önce kırılan pencerenin sesi ile çınlıyordu.

Korku tüm bedenimi ele geçirmiş sıkıca Merih'e sarılmıştım. Kaskatı kesilen vücudu tamamıyla beni kapatıyor , koruyordu.

"Merih"

Titreyen sesim ile bana döndüğünde onun da en az benim kadar şaşkın olduğunu gördüm. Ve bir o kadar da sinirliydi. Sayamayacağım kadar küfretmiş , iyice üzerimi eğilmişti.

"Korkma bebeğim , sakın korkma"

Beni sakinleştirmeye çalışırken dışarıdan gelen araba seslerini ve silah seslerini unutmaya çalıştım. Sadece ikimizin olduğunu düşünmeye çalıştım fakat sesler bana asla yardımcı olmuyordu.

"Çıkaracağım seni buradan"

Söyledikleri kendi kendine verdiği bir söz gibiydi.

Beni koltuğun ön kısmına doğru çekmiş , komodinin üzerindeki telefonuna ulaşmaya çalışıyordu.

Birer birer bibloların düşme sesiyle tüm gücümle boynuna sarıldım. Korkuyu ilk defa bu kadar fazla ve hiç geçmeyecekmiş gibi hissediyordum.

Telefonu aldıktan sonra beni bir an da kucağına almıştı. Mutfak tarafına doğru ilerlerken kısa bir an duraksamasıyla içim panik ile doldu.

Fakat Merih başımı dahî kaldırmama izin vermeden beni buzdolabının önüne kadar taşımıştı.

"Emre! Neredesiniz lan!?"

İlk defa onu bu kadar sinirli görüyordum. Boynundaki tüm damarları belirginleşmiş , kaşları çatılmıştı. Göğsü hızlı nefes aldığından inip kalkıyordu.

Kucağından inmek istediğimde izin vermemiş , beni sımsıkı tutmuştu.

Gözlerim masada Merih'in hazırladığı kahvaltıya kaydığında içim burkuldu. Her güzel şeyin ardından kötü şeyler yaşanmak zorunda mıydı?

Merih'in çekmeceyi açıp içinden bıçak aldığını gördüğümde içim panik ile doldu.

Adım sesleri oldukça yakından geliyordu. Merih beni yavaşça kucağından indirdiğinde dolu gözlerimle yüzüne baktım.

Birisi kapıyı açmaya zorluyordu.

Beni arkasına almış kendisi de telefondan sürekli birilerini arıyordu.

Belinden sarıldığımda elime değen sıcak sıvı ile panik ile elimi çektim.

Belinin sağ kısmından vurulmuştu.

"Merih! Yaralan.."

Panikle konuşacağım zaman beni susturmuş yeniden arkasına saklamıştı.

Hiç belli etmemişti. Canı yanmıyor muydu bu adamın? Göz yaşlarım bir bir dökülürken , ellerim buz tutmuş , bacaklarım titriyordu.

Kapı kırıldığında nefesimi tuttum.

Onları tam olarak göremiyordum fakat ev zaten küçük olduğu için buraya gelmeleri an meselesiydi.

 AŞK ŞARABI|+18|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin