Ahu
Zaman kavramı herkes için farklıdır öyle değil mi?
Birisi mutluluktan uyuyamaz birisi acıdan , birisi ağlamaktan birisi ise gülmekten...
Birisi sanki hiç bitmeyecek zanneder diğeri ise bitmemesi için dua eder.
İşte ben bu zaman karmaşası içerisinde sıkışıp kalmıştım. Her şey bir anda olmuştu.
O kadar hızlı olmuştu ki bir haftadır Merih'i bekliyordum. Ne ara bende bu kadar yer kapladı bilmiyordum. Sanırım kendimi buraya bu kadar ait hissetmem normal değildi.
Bir haftadır günler oldukça stabil geçiyordu. Sadece o gitmeden sarıldığım an aklıma gelince kalbim hızlı hızlı atmaya başlıyordu. Saçlarımı tek tek okşaması aklıma gelince sanki buradaymış gibi gözlerimi kaçırdım. İçimde bir yerlerde yaptığımın yanlış olduğuna dair bir ses vardı.
Bu defa yanlış bir şey yapmak istemiyordum. Bedenim bir yanlış kararı kaldıracak güce sahip değildi. Bu kez düşersem kalkacak hâlim olamayacak gibi hissediyordum.
Çünkü hiç böyle bir yara almamıştım.
Aklımdaki tüm kötü düşünceleri uzaklaştırdım. Geldiğimden beri uzun zaman olsa da kitaplarım hâlâ karmakarışık duruyordu.
Hem düşüncelerimden uzaklaşmak hem de odamı biraz daha toparlamak adına bugün bu işe başlamıştım.
Kitap okumayı çok sevsem de uzun zamandır buna pek vakit bulamıyordum. Üst üste gelen olaylar kendim için ayırdığım vakitleri benden almıştı.
Psikoloji adına olan kitapları görünce gülümsedim. Hep istediğim meslek buydu. Buraya gelirken arkamda annemi ve birkaç akrabamı bırakıp gelmiştim.
Onların yanında yalnız olmaktansa burada yalnız olmak kendi tercihimdi.
"Ahu! Gelebilir miyim?"
"Gel tabii Ela"
Son bur haftada onunla daha çok vakit geçirme ve onu anlama zamanı bulmuştum. Hem benim buradaki işim Ela idi.
"Abim seninle konuşmak istiyor"
Ela'nın gülen yüzüne baktım. Günden güne kendini toparlıyordu.
Hafif titreyen ellerimle telefona uzandım. Ela telefonu aldığım anda hemen çıkmıştı.
"Merih"
Uzun zamandır adını sesli söylemiyordum. Bu beni garip hissettirmişti.
"Ahu, sen beni niye aramıyorsun?"
Giderken bana 'her akşam ara beni' demişti. Ben bunun hızlı geliştiğini ve yanlış olduğunu düşünerek onu hiç aramamıştım.
"Ben meşgul olduğunu düşündüm rahatsız etmek istemedim"
Kaliteli bir yalandı.
"Peki ben seni neden arayamıyorum?"
Ah! Onu engellemiştim. Yanağımın içini ısırıyorken beni kurtaracak bir yalan düşünüyordum.
"Beni engelledin değil mi?"
Gülerek kurduğu cümle utanmama sebep olmuştu. İnkar edebilirdim fakat karşı durumu açıklayamazdım.
"Ben.."
"Hiç yalan söyleme ne yapacağını bilecek kadar tanıyorum seni"
Bu biraz kaşlarımın çatılmasına sebep olmuştu. Belki benim hakkımda araştırma yapıp bir çok şeye erişmiş olabilirdi. Fakat nasıl tepki vereceğimi bilecek kadar zamandır birbirimizi tanımıyorduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK ŞARABI|+18|
Ficção AdolescenteTolstoy'un da dediği gibi: " Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar : Ya bir insan bir yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir." (Tanıtım kısmı yeniden yazılmak üzere kaldırılmıştır) ... Başlangıç: 29.06.2021 (Alıntı ve çalıntı durumunda g...