Ahu
Hayatımın hiçbir başlangıcının sorunsuz bittiğini hatırlamıyordum. Hep bir sorun, hep bir kargaşa işin sonunda elbet beni buluyordu. Buna karşı bağışıklık kazanmış olsamda arada şaşırıyordum.
Başımın daha fazla döndüğünü ve neredeyse ayaklarımın beni taşıyamadığını hissettiğimde Savaş'a daha çok tutundum.
Merih'in hızlı hızlı adımları gülmeme neden oldu. Niye gülmeme sebep olduğunu tabiki de bilmiyordum. Sinirli göründüğü için olabilir.
"Ahu hadi boynumu bırak da arabaya geçelim"
Kollarımı çözersem sanki düşesecekmişim gibi hissediyordum.
Uçabiliyorum. Bunu söylesem bana inanır mıydım? Aman onlar nereden anlayacaklar.
"Kimsin lan sen!?"
Merih'in yanındaki daha önce hiç görmediğim adam onu tutmaya çalışıyordu. Aslında iki tane Merih vardı. Belki üç tane bilmiyorum.
Vay be.
Tam iki adım uzağımızdaydı. Savaş , Merih'in bize bağırdığını yeni anlamıştı. Beni kucağına aldığında Merih beni görmesin diye göğsüne sindim. Bu da iyi alıştı beni kucağında taşımaya.
"Hayırdır bilader ne saçmalıyorsun!?
Sen hayırdır diyor.
"Sevgilimin senin kucağında ne işi var? Ahu in hadi güzelim"
Adama bak hâlâ sevgilim diyordu. Oldu canım başka. Bir de güzelim diyordu. İnsan hiç güzelim dediği insana yalan söyler miydi?
"Saçma sapan konuşma siktir git bir daha da Ahu'nun adını ağzına alma"
Yürü be.
"Abi gel biz gidelim" Sanırım bu adam o tanımadığım adamdı. Sesleri anlamakta biraz zorlanıyordum.
"Ahu konuşmak istiyorum lütfen"
Sesi kulaklarıma dolduğunda sinirime hakim olamadan yerimden doğruldum.
"Konuşmak istemiyorum seninle yalancı , kandırdın beni!"
Gözlerimden akan yaşları silmeye tenezzül etmedim.
"Sarhoş musun sen?" Şefkatle çıkan sesiyle yüzüne bir tokat patlatmak istesemde kendimi durdurdum.
"Yoo değilim söylesene Savaş değil desene"
"Bak bir de Savaş diyor"
Kapanan gözlerime engel olamıyordum.
...
...
Başımdaki şiddetli ağrı ve ağzımdaki keskin koku ile irkilerek uyandım. Zihnim dün geceye ait olan görüntüleri kesik kesik gün yüzüne çıkarıyordu.
Midemin yeniden bulandığını hissettiğimde neredeyse ağlayacaktım. Çünkü bundan nefret ediyordum.
Ne saçmaladığımı çok net hatırlamasam da Merih'i gördüğümü biliyordum. Sanırım onunla konuşmuştum bile.
Panik halinde ayağa kalktım. Her şey yaşanmış mıydı yoksa ben rüya mı görmüştüm?
Aynada kendi halimi görmem kısa süreli duraksattı. Şu an savaştan çıkmış gibiydim. Saçım dağılmış , elektriklenmiş , burada bulduğum makyaj malzemeleri ile yaptığım makyaj ise yüzümün her yerine dağılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK ŞARABI|+18|
Teen FictionTolstoy'un da dediği gibi: " Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar : Ya bir insan bir yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir." (Tanıtım kısmı yeniden yazılmak üzere kaldırılmıştır) ... Başlangıç: 29.06.2021 (Alıntı ve çalıntı durumunda g...