Ahu
Burası benim zihnimi çıkmaza sokuyordu. Heyecanımı da korkumu da aynı anda barındırıyordu. Bu ev tüm duygularımın birbirine girmesini sağlıyordu.
Evin her köşeninin mobilyası değişmişti. Sadece yatak odası aynı kalmıştı. Gerçekten de Merih ona aldığım pastanın aynısından yaptırmış onu yemiştik. İlk heyecanım gibi olmasa da yine de doğum günü yarım kalmadığı için mutluydum.
Şimdi dizine uzanmış yanan şömineyi izliyordum. Alevin her bir hareketini kaçırmamaya çalışırken Merih saçlarımla oynuyordu. Bu da benim uykumun gelmesini, mayışmamı sağlıyordu.
"Sınavın nasıl geçti güzelim?"
Ses tonu oldukça yumuşak ve ilgili çıkıyordu. Bakışlarımı ateşten ayırmadan cevap verdim.
"Muhteşem sayılmaz ama geçerim"
Yüzüme doğru eğilmiş derince bir öpücük bırakmıştı. Alev alev yanan dudaklarına istekle karşılık versemde bir süre sonra kendimi geri çektim.
Bana yaptığı jest mükemmel olsa da burada olmak , her şeyi baştan hatırlamak istemiyordum. İçimde bir yerlerde yine aynı şeyleri yaşayacağım endişesi gizliydi.
"Merih artık gidelim mi?"
Bir anda çekilmemi ve buradan gitmek istememi şaşkınlıkla izliyordu.
Dizlerinden kalkıp kıvrışan üzerimi ellerimle düzelttim. Açık olan saçlarımı da sırtıma savurmuştum.
"Sadece burayı böyle hatırlamanı istemedim"
Onun beni neden buraya getirdiğini elbette anlayabiliyordum. Fakat onun da beni anlaması gerekiyordu.
"Anlıyorum Merih birkaç saattir buradayız zaten artık gitmek istiyorum"
"Benden uzaklaşıyorsun!"
Öfkesi ve sinirinin sebebi şimdi belli oluyordu. Ciddi anlamda temas bağımlısı olduğunu düşünüyordum. Ayrıca onu ikinci plana atmamdan asla hoşlanmıyordu.
"2 haftadır telefonda bile doğru dürüst konuşamıyoruz. Şimdi seni öpmemi bile istemiyorsun, benden kaçıyorsun."
"Saçmalama Merih senden kaçmaya falan niyetim yok! Burada daha fazla kalmak istemiyorum!"
Onun gibi bende sesimi yükseltmiştim. Sanki keyfimden ondan uzak kalmıştım.
Sınavlarım vardı , kendimi toparlamam gerekiyordu. Sınavlarım biter bitmez zaten ona gelmiştim.
"Beni arayamayacak kadar da mı meşguldün?"
Çatık kaşlarına anlam veremiyordum.
"Merih seni hayatımın merkezine koyamam!"
Sinirime hakim olamıyordum. Bir an da nasıl bu kadar gerginleştiğimizi asla anlamazken sinir tüm vücudumu ele geçirmişti.
"Sen koymasan da ben seni hayatımın merkezine koyarım senden başkası da umrumda olmaz! Ve benden uzaklaşmana tahammülüm yok."
Savaşmayın başka alternatifleriniz de var.
"Senden uzaklaş.."
Cümlemin tamamlanmasını engelleyen Merih'in dudaklarıydı. Sıcak ve loş ortamın daha da çok alev alması saniyeler içerisinde gerçekleşmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK ŞARABI|+18|
Teen FictionTolstoy'un da dediği gibi: " Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar : Ya bir insan bir yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir." (Tanıtım kısmı yeniden yazılmak üzere kaldırılmıştır) ... Başlangıç: 29.06.2021 (Alıntı ve çalıntı durumunda g...