10- Yenge

22.2K 922 107
                                    

Ahu

Zihnimde dolanan zehirli sarmaşıklara dur demek kolay değildi.

Ne düşündüğüm ve hissettiğimi kendimde kestiremiyordum.

Merih bey'in belime dolanan elleri beni oldukça zor duruma sokuyordu. Kendi sakarlığıma bir kez daha utandıktan sonra yerimde kıpırdandım.

Merih bey ellerini belimden çekmiş olsa da geri adım atmamıştı. Hâlâ bana oldukça yakındı.

Açılan telefonu hatırlayınca garip olan atmosferden sıyrılıp bir miktar kendime gelmeye çalıştım.

"Hira , bir sorun mu var?"

Merih bey dikkatle beni izliyordu. Bu kadar dikkatli izlemesi beni çıkmaza sokuyordu.

Birkaç hışırtı sesi gelse de hâlâ bir cevap gelmemişti. İçten içe telefonu yüzüme kapatmasını ve benden sorumluluğu alıp gitmesini istiyordum.

"Ahu, ben ben çok yalnızım"

Ağlamaklı ses tonu kalbimde büyük bir etki yaratmamıştı. O benden hep uzaklarda kendi dünyasında yaşıyordu.

Merih bey 'in etkisinden çıkmak üzere biraz uzaklaştım.

"Ahu kapatma lütfen"

" Çok zorunlu olmadıktan sonra beni arama. Artık ben hayatımda seni istemiyorum"

Bir cevap vermesini beklemeden telefonu yüzüne kapattım.

Yaptığımın benim için en iyisi olduğunu biliyordum.  Yine de içimi saran kasvet dağılmıyor hatta beni yavaş yavaş içine çekiyordu.

Sesli bir nefes verip arkamı döndüm. Hemen karşımdaki duvara yaslanmış ve kollarını göğüsünde bağlamış Merih bey ile duraksadım.

"Bir sorun mu var?"

Konuşduklarımı duyma olasılığı beni çok rahatsız etmişti.

"Hayır "

"İçeri geçelim o zaman üzerindeki ile üşürsün"

Cümlesini bitirdikten sonra eve doğru ilerlemişti. Ben ise üzerimdeki yarı açık geceliğe bakakalmıştım.

Bu halde aşağı indiğim gerçeği zihnime dolarken hızlı adımlarla eve ilerledim.

Yüzüm alev alev yanıyordu. Üzerimdeki geceliğe bakarken 'üşürsün' derken ki yüz ifadesi aklıma gelince kendimi merdivenlerden aşağı bırakma hissi ile yanıp tutuşmuştu..

Hani bu adam bu eve çok az uğruyordu.

Geleceği zamanda buna mı denk gelmişti ?

Kapıyı kapatıp sırtımı duvara yasladım. Eski hayatıma nazaran yaşadığım bu yeni hayat beni epey yoracak gibi duruyordu.

                                   .

Usul usul esen rüzgar ensemden başlayıp bacaklarıma daha sonra da sertleşerek yüzüme çarptı.

Dağılan saçlarım benim gibi değillerdi. Özgürlerdi.

Hırkamın uçlarından sıkıca kavrayıp kendimce korunmaya çalıştım.

Bugün üniversitede ki son yılımın ilk günüydü. İçimde az da olsa bir sevinç ve heyecan kıpırtılarıyla uyanmıştım.

Oldukça geç hazırlanabilmiş daha sonra da kahvaltı etmeden gelmiştim.

 AŞK ŞARABI|+18|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin