Ahu
Gökyüzü karanlığa çekilmiş, ay ve yıldızlar bu karanlıkta yalnız kalmıştı.
Tüm olumsuzluklar içerisindeki düşler gibi parlıyorlardı. Dışarıda saatlerce oturup izleyebilirdim.
Kadir ve Ela içeride konuşuyorlardı. Aralarında ne geçtiğini bilmesem de konuşmaya ihtiyaçları olduğunu hissetmek zor değildi.
Köşede , diğerlerinden apayrı bir yerde parıl parıl parlayan yıldıza elimi uzattım. Tutmak istedim fakat yine yapamadım.
Küçükken hep istiyordum. Her gün evimin balkonunda oturup yıldızları seyrederdim. Bazen onlarla konuşur, dertleşirdim. O zaman yaşadıklarım çocukça şeylerden ibaretti.
Annem de odasının penceresinden izlerdi. Herkesin bunu yaptığını düşünür içten içe çok mutlu olurdum. Annemin başkasını beklediğini çok geç anladım.
Omzuma koyulan hırka ile irkildim. Arkamı dönmem yalnızca saniyelerimi almıştı. Merih bey önce açıkta kalan omuzlarımı örtmüş daha sonra da yanıma oturmuştu.
"Bu kadar korkacağını tahmin etmedim, kusura bakma"
Eve geri döndüğünden haberim yoktu. Yüz ifademin nasıl olduğunu bilemesem de şaşkın olduğuna emindim.
Biraz önce baktığım yere bakıyordu. Bu karanlıkta kendini hemen belli eden yıldıza.
"İnsan kendine benzeyene bakıyor demek ki"
Kurduğu cümle bana bakmıyorken bile büyük etki yaratmıştı.
Sürdürmek ve cevap vermek istedim fakat ne diyeceğim konusunda birbşey bulamayıp geri sustum.
Biraz önce bana iltifat etmişti değil mi?
"Siz niye geri döndünüz?"
Patavatsızlığım karşısında yanağımın iç kısmını dişledim. Resmen adama kendi evine neden geldiğini soruyordum.
"Kadir'in geldiğini duydum bir bakayım dedim"
Etraftaki korumalar haber vermiş olmalıydı. Neyse ki sana ne gelip gelmememden diye beni terslememişti.
Hira'nın bu huyuna o kadar alışmıştım ki diğer insanlardan da bekliyordum. Tabii ki de cevabını verebilirdim. Yine de kendimi kötü hissetmekten alıkoyamıyordum.
"Sen neden buradasın?"
Gözlerimi yıldızlardan çekip gözlerine baktım. Karanlıkta bile ışıl ışıl parlıyordu sanki. Düşüncelerimin utancı yanaklarıma ulaştı ve alev alev yaktı.
"Hava almak istedim"
Yalan değildi. Evet daha büyük bir neden Ela ile Kadir'i yalnız bırakmaktı. Yine de odama değilde buraya gelmiştim.
"Kadir gitti mi?"
Ah! Bir patavatsızlık daha. Bana neydi ki?
"Kadir'e kadir diyorsun bana niye Merih bey diyorsun?"
Bir miktar sinirli gözüksede çoğunlukla ciddi duruyordu.
"Öyle söylemem daha doğru değil mi?"
"Hayır, değil"
Ani cevapları beni dumura uğratıyordu. Ne olmuştu ki şimdi?
"Tamam"
Verdiğim cevaba içten bir şekilde gülmüştü. Bende verdiğim cevabın saçmalığını ve alakasızlığını yeni fark ediyordum. Toparlamak isteğiyle hemen konuşmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK ŞARABI|+18|
Teen FictionTolstoy'un da dediği gibi: " Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar : Ya bir insan bir yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir." (Tanıtım kısmı yeniden yazılmak üzere kaldırılmıştır) ... Başlangıç: 29.06.2021 (Alıntı ve çalıntı durumunda g...