Bölüme geçmeden önce eğer geçmiş bölümleri oylamayı unuttuysanız 1 dakikanızı ayırıp oylarsanız çok mutlu olurum. Şimdiden teşekkürler♡
AHU
Etraf yeşilliklerle çevriliydi. Fakat başka hiçbir şey yoktu. Ne yan taraflarda başka bir ev ne de kapının önünde herhangi bir koruma.
Onlarca büyüklükteki arazinin ortasında şatafatlı bir evden ibaretti.
Merih tutmam için elini uzatsa da yapmadım. Şimdi bir daha tutarsam nasıl tekrar bırakacaktım?
Adımlarımız eve doğru ilerlerken etrafın dingin büyüsüne kapılmamak elde değildi. Evin dış dizaynında bile fazladan en ufak bir şey bulunmuyordu. Yalnızca beyaz ve tonlarından ibaret bir görüntüsü vardı.
İçimdeki sıkıntının her geçen saniye artması beni oldukça zorlarken giriş kapısının önüne gelmiştik.
"Ahu ben seni çok seviyorum bunu sakın unutma olur mu?"
Cevap vermedim.
Merih'in cebindeki anahtarı çıkarıp kapıyı açmasını sakince izledim.
Nefesimi tuttuğumu yeni yeni fark ediyordum. Aldığım derin derin nefeslerin sesini umarım Merih duymuyordur.
Açılan kapı ile bizi geniş bir koridor karşılıyordu. Evde kimsenin yaşadığına dair bir iz bulunmaması oldukça ürperticiydi. En ufak bir ses yoktu. Herhangi bir fotoğraf , tablo , biblo veya vazo yoktu. Yalnızca dolap ve aynalar vardı.
Merih kapıyı kapattığında buraya neden geldiğimizi deli gibi merak ediyordum.
"Gel güzelim"
Onu takip ederek sağ tarafa döndüm. Beyaz kasvetli olabilir miydi? Olmuştu. Bembeyaz bomboş duvarlar sanki üzerime üzerime geliyor nefes almamı engelliyordu.
Merakıma yenik düşerek bir dolabın kapağını araladım. Bomboştu.
Etrafta en çok bulunan şey ayna ve dolap olmasına rağmen içerisinde bir şey yoktu.
Merih'in sırtı bana dönükken bile gergin olduğunu hissedebiliyordu. Sanırım vereceğim tepkiyi ölçemiyordu. Ben ise neler öğreneceğimi merak ediyordum.
Evin içerisinde bir asansör bulunuyordu. Biz de hemen onun önünde durduk.
Vay be.
Merih önce benim içeri geçmemi bekledi. Göz göze geldiğimizde yüz ifadesinden pek çok duygu okudum. Hangisinin ağır bastığına ise emin olamadım.
3. Kata geldiğimizde Merih önce benim çıkmamı beklemişti.
Bu kat diğerlerine göre çok farklıydı. Etraf hafif pembemsi bir renk ile boyalı , her yerde tablolar ve düzinelerce fotoğraflar bulunuyordu.
Birisi gözüme takıldığında elime aldım. Sarı saçlı bir kadın ve yanında kumral bir adam vardı. Yanlarında bir erkek çocuk ve kucaklarında da bir bebek bulunuyordu.
"Bu benim"
Yaklaşık 4 yaşındaki çocuğa baktığımda kendimi garip hissetmiştim.
Yanındakiler ailesi olmalıydı.
Benim bebekliğime ait tek kare fotoğraf vardı o da doğduğum güne aitti.
"Bu kim?"
Bebek ağlıyor ve durumdan mutsuz değil gibi görünüyordu.
"Kardeşim"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK ŞARABI|+18|
Teen FictionTolstoy'un da dediği gibi: " Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar : Ya bir insan bir yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir." (Tanıtım kısmı yeniden yazılmak üzere kaldırılmıştır) ... Başlangıç: 29.06.2021 (Alıntı ve çalıntı durumunda g...