Bölüm 2

1.4K 96 3
                                    

𝗔𝗿𝗸𝗮𝗱𝗮𝘀̧𝗹𝗮𝗿 𝘆ı𝗹𝗱ı𝘇𝗮 𝗱𝗼𝗸𝘂𝗻𝘂𝗽 𝘆𝗼𝗿𝘂𝗺 𝘆𝗮𝗽𝗮𝗿𝘀𝗮𝗻ı𝘇 𝗺𝘂𝘁𝗹𝘂 𝗼𝗹𝘂𝗿𝘂𝗺

𝗜𝘆𝗶 𝗼𝗸𝘂𝗺𝗮𝗹𝗮𝗿 🖤

Yattığım yerde kollarımı ve bacaklarımı gerdim eklemlerimi rahatlatmak için, şimdi daha iyiydi ama yine de ağrıyordu. Boşuna demiyormuş annem uyuyanın üstüne kar yağar diye. Ah yine gözlerim doldu işte ,canım annem ne zorluklarla büyüttü bizi mekanı cennet olsun. Kalktım elimi yüzümü yıkayıp hemen bir kahve yaptım, başka türlü açılamazdım zaten. İçerden telefonumu alıp mutfağa geri döndüm kendimi mutfaktaki yeni aldığım bank takımlı mutfak masama attım. Bu masa takımını sırf bank koltuklarında rahatça kitap okuyabileyim diye almıştım. Telefonumun tuş kilidini açtım, bilmediğim bir  numaradan mesaj  gelmişti. Açıp okumaya başladım, şok oldum lanet olası pislik numaramı yine bulmuştu. "Seni özledim yakın zamanda yine görüşeceğiz" yazmıştı. Ellerim titremeye başlamıştı bile, korkuyordum evet korkuyordum ama kendim için değil. Toprak'ın başı belaya gidecek diye. Çünkü geçen sefer beni rahatsız ettiğinde  Toprak onu bulup bir güzel benzetmişti, tabi sonu karakolda bitmişti. Mete bey şikayetçi olmuştu sanki çok haklıymış gibi.

En kısa zamanda buradan belli bir süre uzaklaşsam iyi olacaktı. Ama önce gittiğim iki kursla görüşüp iki hafta gelemeyeceğimi haber vermeliydim. Kursların biri ahşap boyama diğeri ise tekvando idi. İki kursun hocaları da Toprak'ın arkadaşlarıydı zorla yazdırmıştı beni ama benim şu  bir buçuk  seneyi atlatmamda çok faydası olmuştu. Kıyamam canım kardeşim sanki kendisinin hiç sorunu yok gibi bir de benimle uğraşıyordu. Abla olan bendim ama bütün sorumluluğu o yüklenmişti. Onu aradım akşam geleceğini öğrendim. Bu akşamki tekvando kursuna da inşallah gelirdi de  bende köye gitmek istediğimi söylerdim. O zaten haftada iki defa gidiyordu giderken beni de bırakıverirdi  dimi . Evet bir köy evimiz vardı, köyün sonunda hem göle hem de ormana yakın. Baya büyüktü arsası annem üç sene önce babama aldırmıştı. Toprakla uğraşmayı seviyordu, her şey ekerdi. Ona iyi geldiğini oraya gidince kafasını dinlediğini söylerdi. Benim de kurtarıcım  olmuştu zor günlerimde, doğayla iç içeydi orası .

Dolaptan malzemeleri çıkarıp mantarlı et sote ve mercimek  çorbası  yaptım. Öğlen olmuştu bile. Kurstan arkadaşımı arayıp biraz lak lak yaptım. Sonra mutfaktan  çıkıp üzerimi değiştirip akşam için çantamı hazırladım. Kitabımı alıp mutfağa kuruldum, seviyordum okumayı hem kafamı rahatlatıyor hem de beni oyalıyordu. Kitaptan  kafamı kaldırdığımda hava kararmıştı bile, hemen sofrayı hazırladım. İşimi tam bitirmiştim ki Toprak geldi. Üzerini değiştirdi yemeğimizi yedik sonra onun arabasına atlayıp kursa doğru yola koyulduk. Kursa varır varmaz kendimi kızların yanına attım, Toprak Serdar hocanın yanına gitmişti direk. Kızları şimdi çok seviyordum ama baştan hiç gelmek istememiştim. İyi ki gelmiştim hem sosyalleşmiş hem de kendimi koruyacak duruma gelmiştim.

Serdar hocanın gelmesiyle ders başladı. Bizi eşleştirip müsabaka yaptırdı. Durumumuza göre yarışmaya katılacak kişileri belirliyordu. Tabi ki o kişilerden biri de bendim. Ders bitimi hemen üzerimi değiştirip Toprak'ın yanına gittim. Dönüş yolunda kendi köye giderken beni de götürmesini söyledim. Zaten mecbur gidecekti orada iki tatlı, yani tatlı demek ne kadar doğru olur bilemesem de rot köpeğimize mama vermesi gerekiyordu. Birinin adını o koymuştu "Paşa" birininkini ben "Haydut" . İki sene önce almıştık onları o zamandan sonrada ailemizin bir parçası olmuşlardı. Toprak "yarın iş çıkışı gideriz" dedi. Bende  yarın ahşap boyama kursuna uğrayıp gitmeyeceğimi haber verirdim. Eve geldiğimiz gibi  odalarımıza geçip geçip yattık. 

Gecenin KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin