Bölüm 5

1.1K 65 2
                                    


"MERHABA ARKADAŞLAR ÖNCEDEN YAZDIĞIM HAZIR OLAN BÖLÜMLERİ ARKA ARKAYA ATACAĞIM ONDAN SONRA HAFTADA BİR BÖLÜM GELECEK HİRA İÇİN OLAYLAR KARIŞIYOR OKUYUP BERABER GÖRELİM NELER OLACAK BEĞENİP YORUM YAPMAYAYI UNUTMAYALIM LÜTFEN İYİ OKUMALAR 🖤

Ben "bunlar ne demek ne anlama geliyor" desem de bana cevap vermedi. Kalkıp evine girdi, ben bahçe de öylece kala kaldım. Benim kafam yine karman çorman olmuştu yine sinirlenmiştim. Artık neye sinirleniyorsam kadın dedi ya izin verildiği kadar bilebilirim diye, bildiği kadarını söylüyordu, bana yardım ediyordu zaten kime neye sinirleniyordum boşu boşuna. Dediği gibi dikkatli olmalıydım ve şu söylediği bilmece gibi şeyi çözmeliydim. Koşarak eve döndüm daha kimseler yoktu. Baş başa vakit geçirmek iyi gelmişti çiftlerimize anlaşılan. Odunluğa gidip biraz odun taşıdım hava serindi akşamda üşümüştüm biraz. Galiba bir tek ben üşüyordum" tabi sen üşürsün bir tek sen yalnız yatıyorsun" dedi iç ses artık iç ses mi yoksa kendi kendime konuşmaya mı başladım bilmem neyse artık ikisi de aynı kapıya çıkıyordu. Hem doğruydu da bir ben yalnız yatıyordum ısın bakalım ısınabilirsen.

Oturma odasına geçip televizyonu açtım gerçi izlediğim söylenemezdi. Kafam son olan olaylar ve Atiye teyzenin söyledikleriyle o kadar doluydu ki çıldıracaktım. Bu böyle olmayacaktı benim kafa dağıtmaya ihtiyacım vardı bizimkiler gelince onları ikna edip bir eğlence mekanına gitmeliydik. Hem artık açılmıştı eğlence mekanları yemek yerleri tabi yine maske ve mesafe şartıyla. Gerçi öyle yerleri hiç sevmezdim içki anlayışımda bir kadeh bilemedin iki o kadardı işte. Ama buna ihtiyacım vardı yoksa kafayı yiyecektim. Aşk kuşlarımız saat beşe doğru gelmişlerdi, allem edip kullem edip zorda olsa ikna etmiştim onları.

Dönüşte beni bırakırlardı dimi nasıl olsa iki araba gelmişlerdi. Ahhhh duruma göre bakardım artık. Kızlarla hazırlanmıştık, ben ve deniz elbise giymiştik Gülden pantolon gömlekte karar kılmıştı ne kadar  benden giy bir elbise diye ısrar etsem de razı edememiştim. Akşam olunca yola koyulduk önce dışarda güzel bir yemek yedik, sonra kahvelerimizi de içip erkeklerin bildiği bir bara girdik. 

Burası çok güzel dekore edilmişti.Siyah ve kırmızının uyumu bar masasından tut sandalye koltuk ve masalarına kadar uygulanmıştı. En kenardaki koltuklu masaya oturduk. Deniz ve ben şarap istemiştik erkekler ise bira Gülden ise durumu gereği meyve suyu istemiştim. Bar çok kalabalık değildi malum belli sayıda kişi sınırı vardı salgın nedeniyle. Saat ilerledikçe bizimde kafalarımız hafif çakır keyif olmuştu. Herkes dansa kalktı bir ben kaldım masada, ortamı izliyordum. Bir el omzuma kondu sıçradım yerimden baya dalmışım demek ki.  Kafamı çevirdim, lanet olsun o buradaydı bu mümkün müydü.  Usulca oturdu yanıma kulağıma eğilip "seni her zaman bulurum gecenin kızı" dedi. 

Öylece donmuştum, şoktaydım kesin. Bu halimin sebebi ilahi sesinin yanı sıra onu görmemdi. Sanki beni sarıp sarmalıyordu ama ısıtmıyordu bu duygu üşütüyordu. Yine de çekimine karşı koyamıyordum. Şaşkınlığımdan kurtulup "sen kimsin" dedim. Bir tebessüm belirdi yüzünde, kara gözleri esir aldı yeşillerimi. Ne gözlerimi kaçırabiliyor nede kafamı çevirebiliyordum. Yine eğildi bana doğru nefesi boynumu yaladı geçti, ürperdim.  "Gece" dedi ,bir süre öyle kaldı sanki kokumu solur gibi veya onu hissedebileyim diye bilmiyorum. 

Geri çekildi "senin ismin gece mi" dedim. Tekrar eğilip "sadece senin için gece" dedi. Ne doğru düzgün bir şey sorabiliyordum, ne de  uzaklaşabiliyordum, kokusu beni esir almıştı. Çok farklıydı sanki bu dünyaya ait değil gibi. Ya ne saçmalıyordum zaten değildi.  Kollarımdan tutup beni kendine çevirdi kulağıma eğilip "vakti geldiğinde benimsin gecenin kızı çok az kaldı" dedi. Geri çekilirken dudaklarını yanağıma sürtmeyi de ihmal etmedi. 

Ben mi ne yaptım o kalkıp giderken, bir heykel gibi veya trene bakan öküz gibi ne derseniz artık öylece baka kaldım. Ben bu kadar tepkisizken şu göğsümün altındaki et parçası var ya dört nala koşuyordu. Toprağın sesini duymamla başımı çevirdim. "Yine dalmışsın abla yoksa içkiyi çok mu kaçırdın acaba" dedi yanıma otururken. Hayda bir de bu vardı dimi o Geceyi görmüyordu ve şimdide görmemişti. Bir ben bir de Atiye teyze görüyordu, kesin biz şizofrendik. Başka açıklaması olamazdı dimi.

Toprağa galiba dedim ne diyebilirdim ki ? Az önce bur da taş gibi bir adam vardı, kendisi kötü, beni kendine eş olarak seçmiş mi deseydim ? Kesin beni akıl hastanesine yatırırdı. Bir o eksikti zaten, herkes dönseydi de eve gitseydik artık tadım tuzum kalmamıştı. Toprak kızları bırakacaktı bizde Serkan'la köye dönüyorduk ben yolda biraz uyuklamıştım. Aslında benim köye dönmem ne kadar akıllıca bir karar bilemesem de sonuç olarak  beni her yerde buluyordu. İki saatin sonunda eve varmış kendimizi odalarımıza atmıştık. Çok uykum vardı hem de çok.

GECE = Hiya'yı gördükten sonra geri döndüm. Benim için bu gelgitler hiç sorun değildi. Ama zaman geçmiyordu artık dayanamıyordum yirmi dört senedir bekliyordum onu. Yanına gidememek beni sinir ediyordu, hepsi o yaşlı bunak yüzündendi. Nihayet ona yapılan koruyucu tılsımlar bozulmuştu da görebiliyordum artık. Onu görememenin acısını o kocası olacak salaktan çıkarıyordum, o benim olana el sürmüştü, o benim olanı incitmişti. İçimdeki ateş düşündükçe harlanıyor büyüyor ve kocaman bir yangın yerine dönüyordu. 

Artık bunların önemi yoktu benim için, onu bulmuştum yakında da hep yanımda olacaktı. Bu arada şu bunağın icabına baksam iyi olacaktı. Şu büyücüler neden her alemde aynıydılar illa her  şeye burunlarını sokarlardı. Kalenin kapısından girdim sağda solda olan askerler birer adım geriledi benden kokuyorlardı çok sinirli olunca bazen kabak onların başına patlıyordu. Tahtıma oturdum, burası benimdi ben buranın prensiydim ben ne istersem onu yapardım. 

Burası Hira' nın dünyasına benzemiyordu bur da çeşitli türler yaşamını sürdürüyordu, her türün yaşadığı yer farklıydı en büyük bölge olan Karanlık Şehir benimdi. Şehrin etrafı ormanlarla çevriliydi, karanlık ormanlar. Belki de şehir o yüzden bu ismi almıştı bende bilmiyordum ben başa geçmeden beş asır öncesinin olaylarıydı bunlar. Şimdi aklımı toplamalı güzel bir plan yapmalıydım zaman azalıyordu ay kızıla bulanacak  ve alemler arasın kapılar açılacaktı bana da anahtarını çevirip açmak kalacaktı. Senelerdir bu anı bekliyordum önüme kimsenin geçmesine izin vermeyecektim.

YAZARDAN= O bunları düşünüp planlar yaparken iki farklı alemde iki farklı kişi aynı rüyayı görüyor aynı şeyleri hissediyordu bakalım zaman kimi güldürüp kimi ağlatacak kader ağlarını nasıl örecekti.

Yine kan ter içinde yine nefes nefese uyanmıştım. Lanet olası kabuslar bir türlü bitmiyordu. Sırtımı yatak başlığına dayadım yüzümü sıvazladım. Aynı kabustu ama bu sefer daha çok şey görmüştüm ve farklılıklarda vardı bu sefer. Orman yine karanlıktı fakat önümü görecek kadar, uluma aynıydı yeri döven gürültü daha yakındı ve koşuyor kaçıyordum. Ağlıyordum kalbim o kadar hızlı atıyordu ki kalp krizi geçirebilirdim, nefes almakta zorlanıyordum çünkü çok yorulmuştum. Tam sırtıma bir şey değdiği ve ben yere düştüğüm an da uyanmıştım.

Bu da neydi şimdi, senelerdir değişmeyen kabus neden değişmişti. Her geçen gün sorularıma yenileri ekleniyordu. Cevaplarını da bulamıyordum, Asiye teyzenin de çok açıklayıcı olduğu söylenemezdi bilmece gibi konuşup duruyordu. Ondan sonra çöz çözebilirsen. Ne yapacaktım ben ya, en iyisi yarın oturup araştırma yapmaktı en ufak bir şeyin bile faydası olurdu. Ben az önce yarın mı dedim ? yani bugün birazdan hava aydınlanacaktı. Yatağıma tekrar uzanıp hava aydınlanana kadar tavanı izledim.

Serkan'ın sesi geliyordu telefonla konuşuyordu her halde, sabah sabah kimle konuştuğu hakkında bir tahminim vardı aslında. Onunla da Gülden konusunu doğru dürüst konuşamamıştım, acaba halamlara haber vermiş miydi. Yoksa insanlara işte gelininiz hemde çocuğumu taşıyor deyip Gülden'i pat diye tanıştıracak mıydı. İstese benimle konuşurdu zaten üstüne gitmesem iyi olurdu. Ama merak ediyordum ve merak iyi bir şey değildi hatta bununla alakalı iki söz biliyordum ikisi de iyi değildi.

"İnsanın başına ne gelirse meraktan gelir ve Fazla merak kediyi öldürür".





Gecenin KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin