-Hayatta kalmak istiyorsan kurallara uymak zorundasın...
En büyük hayali bir gün öğretmen olup öğrencilerinin hayatlarına dokunup onlara geleceği emanet etmek. Izmirden okumak için kalkıp hiç bilmediği, büyük şehir olan İstanbul'a gelip okurken haya...
Herkesee yarın ki YKS öncesi kocaman selammmm^^^ :))
Nasılsınızzz???
Bölüme başlamadan önce lütfen OYLAMA VE YORUM YAPMAYI unutmazsanız sevinirimmm...
Keyifli okumalarrr🌹
16. Bölüm: Plan "Seni ben değil, kendi kurtaracaksın."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İzmir'de kaldığımız süre boyunca çok kez ailevi sorunlar yüzünden çaresiz, kendimi bir çıkış yolu bulamayıp köşeye sıkışmış hissettim. Sınavların çokluğu, bir anda gelmesi de beni köşeye çok sıkıştırmıştı. Ama ben yine her zaman olduğu gibi her durumdan bir şekilde sıyrılmıştım. Sonucu iyi veya kötü umrumda değildi, zaten her şeyin sonucu ya iyi olurdu ya da kötü, başka bir seçenek yoktu.
Şimdi ise bu durumdan nasıl çıkacağımı bilmiyordum. Son zamanlarda sürekli karşıma çıkıyordu. Bu durumdan nasıl çıkacağımı düşünürken bir anda izinsiz eve girmeye çalıştı. Önünde durup onu içeri girmesini engelledim.
"Çekilsene Hazal, içeri gireceğim?"
"İzin almadan girmeye çalışıyorsun!" Diye mırıldandım sessizce.
"Peki," diyip bir adım geri çekildi. İçeriden gelen kahkaha sesleri ile ikimizde arkamızı döndük.
"Kim var içeride?"
"Annemler var. Lütfen git buradan Burak, lütfen..."
"Hazal, bırakta annenlerle tanışayım."
"Hazal, kimmiş o gelen kızım?" Annemin içerinden seslenişi beni daha da gererken bulunduğum durumdan ışık hızıyla çıkmak istedim.
"Kargocu geldi, hemen geliyorum."
"Kargocu he, kargocu?" diye sayıklayıp tekrar içeri girme girişiminde bulundu. Bu sefer onu göğsünden iten ben değil başka biriydi. Gözlerimi kapatıp suçluluk duygusuyla arkamı dönüp gözlerimi açtığımda karşımda babam değil Batuhan vardı. Bir adım geri çekilip onun öne geçmesini sağladım.
"Duymadın mı kızı?" Burak, Batuhan'a kötü kötü bakarken araya girdim.
"Burak hadi git. Bak sen git ben yanına geleceğim."
"Hazal, kim bu?" Olayı uzatmaya çalışması şuan ağzına kürek vurmam gerektiğini söylüyordu.
"Burak, lütfen git, lütfen..."
"Yalvarma şuna. Kızı duydun." Batuhan ortalığı yatıştırmaya mı çalışıyor yoksa kızıştırmaya mı anlamış değilim. İkisi arasında kalmıştım ve biraz daha burada kalırsak hiç iyi şeyler olmayacaktı. Merdivenlerden gelen sesler gelince ben oraya doğru bakarken onlar birbirlerine ölümcül bakışlar atıyordu. Gelenin Nil olduğunu görünce derin bir nefes alıp verdim. Nil beni durumdan kurtarırdı.
