35. Bölüm: Miras

62 9 0
                                    


Selammm biz geldikkk!!!

Nasılsınız, keyfiniz yerinde miii???

Yetiştirdim ve hemen getirdim sizlere bölümü, sizlerden tek istediğim ne olursunuz Final'e giderken bolca oylama ve yorum yapmayı unutmayınnnn!!!

OYLAMA VE YORUM( Instgram hesabımdan paylaştım ve öne çıkanlarıma ekledim. Bakabilirsiniz.

#ozlempoyraz02_ )

Keyifli okumalarrr🌸🌸

FİNALE SON 5 BÖLÜMM🌟🌸

35. Bölüm: Miras
"Acılar gizlenmek için değil yok etmek için vardır..."

Geçmek bilmeyen saatler sonunda kendimi çok geç uykuya vermiştim ancak uyuyamamıştım yine de. Sürekli olanları düşünmem uykumu kaçırıyor ve strese sokuyordu beni. Ne zaman kendimi stres altında hissetsem, saat kaç olursa olsun kahve yapıp hafif bir müzik eşliğinde kendimi dinlerdim. Aslında hiçbir şey düşünmem ama bu defaki stresim ve düşüncem çok faklıydı.

Batuhan... onunla bir türlü birbirimizi anlayamıyoruz. Birbirimizden hoşlanıyor muyuz yoksa zerre yüzümüzü dahi görmek istemiyoruz bilmiyorum, hiçbir şey bilmiyorum. Ben ondan hoşlanıyordum, ben ondan kesinlikle hoşlanıyordum hatta kendimi tutsam ona deli divane aşık olurdum ancak kendimi frenlemem lazımdı yoksa kendimi kaptırdığım bir aşka başlardım.

Ben böyleyim ama ya o? O Buzdan Prens, evet evet kesinlikle Buzdan Prens! Hiçbir şekilde ne yüz ifadesinden ne de yaptığı bir hareketten onu asla anlayamazsınız. Kendini öyle bir kapatıyordu ki insanlara karşı, açılması zor bir kutu gibi tamamen. O kilidi kaybolmuş bir kutu, bense onu açacak bir anahtar... fakat ne o kutunun açılmasını istiyor ne de beni, anahtarı etrafına yaklaştırıyor.

Bir kural öğrenme amacıyla çıktığım yola, hiç ummadığım bir aşkla devam ediyordum. İyi ki o gün Batuhan beni kurtardı, iyi ki o gün bana o teklifi yaptı ve onu tanıma şansı buldum. Baştan beri belliydi, kapalı bir kutu olduğu ancak bunu onunla daha çok vakit geçirerek anladım. 8 kural, bir aşk...

Gözlerimin yavaş yavaş kapanacağını hissederken kolumdaki saate baktığımda saat gecenin dördüydü. Elimdeki kahve bardağını masanın üzerine bırakıp yatağıma gitmeye üşenip koltukta duran battaniyeyi üzerime alıp gözlerimi kapadım.

***

Gelen gürültüyle gözlerimi zorla açtığımda ilk birkaç saniye başımın dönmesiyle yattığım yerden kalkamadım. Sesler artık daha da net gelirken gözlerimi açtım ve koltukta doğruldum. Kapının zili çalıyordu, bir taraftan da kapıya vuruluyordu. Neler oluyordu? Zili susmacasına çalarken kapıda şiddetle vuruluyordu, eğer kapı çelik kapıdan olmasaydı bu şiddete çoktan kırılmıştı.

Üzerimdeki battaniyeyi üzerimden atmak yerine üzerime sardım. Havalar şu sıra çok soğuk ve yağmurlu ilerliyordu. Battaniyeyi üzerime sardıktan sonra kapıya korkarak ve yavaşça ilerledim ve kapı deliğinden baktım. Hilaldi. Fatma Teyze'nin kızı Hilaldi bu.

Kapıyı açtığımda 'nihayet' der gibi bir bakış attığında gözlerindeki korkuyu görmemle ilk ben konuştum.

"Hilal? Ne oluyor, ne bu gürültü?"

"Hazal hiç iyi şeyler olmuyor, acil yukarı gelmen lazım!"

Üst kattan gelen bağrışma seslerini daha yeni duyuyordum. Hilal ise hem korkuyor hem de belli etmemeye çalışıyordu. Ne yapacağımı bilmeyerek üzerimdeki battaniyeyi köşeye atıp üzerime hırkamı alıp Hilal ile birlikte üst kata çıktık. Kolumdaki saat öğlen biri gösteriyordu, bu kadar saat uyumuş muydum?!

8 Kuralla Hayatta KalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin