34. Bölüm: Hisler

61 9 0
                                    

Sellammmm^^

Nasılsınız??

Yeni bölüm hız kesmeden geldi, hadi bakalım oylama ve yorum yapmayı unutmayınnn

Keyifli okumalar***

FİNALE SON 6 BÖLÜM


34. Bölüm: Hisler
"Hisleri ölmüş birine su bile uzatmam..."



1 Hafta Sonra...

Birinin yokluğunu dolduran en iyi şey ne sizce? Hayali, gülüşü, kokusu... hangisi? Sanırım buna vereceğim cevap, ona benzeyen birini bulup yerini doldurmak.

Anneannem ile çok vakit geçiremedim, daha çok küçüktüm onu kaybettiğimde, 8 yaşında. Sadece iki yıl onunla vakit geçirebildim. İki yıl çok az bir zaman değil ama bana çok şey kattı, en azından anneannemi tanıma fırsatı verdi. O zamanlar yatağa bağlıydı ve biz bakıyorduk ona. Hande o zaman daha doğmamıştı ve evdeki tüm ilgi hem anneannem hem de bendeydi. Bazen anne ve babamın işleri olduğunda anneannemi bana bırakıyorlardı. Bu sürede de anneannemle hep sohbet ederdim, bana sürekli eskiden yaşadığı şeyleri, o zamanın efsanelerini ve daha birçok şeyi hep anlatırdı bende dinlerdim. Onu kaybettiğimiz gün ise boşluğa düşmüş gibi hissettim. Bana yaşadığı ve gördüğü şeyleri anlatan, efsaneleri anlatan bir anneannem yoktu ve o öldüğünde çok ağlamıştım. Hatta bir hafta odamdan çıkmamıştım ve annemle babam odama geldiklerindeki konuşma geldi aklıma.

'Hazal, kızım artık yeter, kendini harab ettin kaç gündür...'  saçlarımı okşarken annem, babam elimi tuttu.

"Güzel kızım, cesur kızım benim, hadi babacığım gel biraz dışarıda hava alalım." diye mırıldandı sesindeki yorgunlukla. Çok yorulmuşlardı, anlayabiliyordum. Çünkü eve sürekli birileri gelip gidiyorlardı ve benimle doğru dürüst ilgilenememişlerdi.

'Arkadaşların seninle oynamak istiyor, gidecek misin?' Ellerini ittirdim annemin ve akmaya başladı gözyaşlarım.

"Ne istersin kızım, ne yapalım senin için, ne getirelim?"

O an dönük sırtımı onlara çevirdim ve tek bir şey söyledim ama cevap dahi veremediler.

"Anneannemi istiyorum ben, geri getirebilir misiniz?"

Babaannemi getirmişlerdi. Zaman zaman babaannem ya bize gelirdi ya da biz ona giderdik annemle babamın tatil günlerinde. Sırf kendimi birazcık olsun iyi hissedeyim diye babaannemi çağırmışlardı, zaten babaaannemde benim kimseyle konuşmadığımı ve odamdan çıkmadığımı öğrendiği anda beni görmek için gelecekmiş. Babaannem geldiğinde bu defada ona alışmıştım. Anneannemin yokluğunu bir nebze olsun unutmuşken bu defada babaanneme alışmıştım. Her haftasonu bana babaannemi görme sözü verdikten sonra anne ve babam, dedikleri gibi yapmışlardı. Her haftasonu babaaannemi görmeye götürmüşlerdi.

Aklımın erdiği, bazı şeylerin farkına vardığım bir dönemde evin tek çocuğu devrim bitmişti çünkü annem hamile kalmıştı. Bu yüzden işten ayrılıp evde hamileliğini geçirdi. Benimle pek fazla ilgilenemese de ben onunla ilgilenmiştim. Annem hamile kalınca babaanneme gidememiştik ama babaannem gelmişti bize. Fakat annemin doğuma girmesine tam bir ay kala babaannem kalp krizi geçirerek vefat etmişti.

Öyle zorlu yollardan geçmiştim ki bazen oturup düşünüyordum acaba benim yaşadıklarımın aynısını yaşayan biri veya birileri var mıdır ya da daha kötüsünü?

Fatma Teyze'yi otopsiye aldıktan sonra bize cenazeyi teslim alması için bir yakınını çağırmamızı söylediklerinde ben, bende olan nadiren görüştüğü  kızını arayıp durumu anlattığımda bana Anıl'ı sormuştu, ilkten garip gelse de annesiyle konuştuğunu ve Anıl'ın bir süre yanında kalacağını söylemişti, bende ona buraya geldiğinde her şeyi tek tek anlatmıştım. Anıl'ın burada onunla olduğunu bildiğini söylediğimde fakat sonradan Anıl'ın ortada olmadığını bile anlatmıştım. Ne kadar annelerinden uzak yaşasalar da hepsinin gözlerindeki o çaresizliği görmüştüm. Hilal, Fatma Teyze'nin üçüncü kızıydı. Evli ve iki çocuk sahibiydi. Hilalden büyük bir ablası bir de abisi vardı. Onlarda aynı şekilde evlilerdi ve ikisininde üç çocukları vardı.

8 Kuralla Hayatta KalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin