21. Bölüm: Darma Duman

97 9 0
                                    


Herkese hayırlı bayramlarrr cankuşlarrr^^^

Güzel bir bayram geçirmeniz dileğimle...

Yeni bölümümüz geldii, hadi bakalımmm ilk önce yukarıdaki müziği açalım ardından sol alt köşede duran YILDIZA basalım ve satır arasi YORUM yapmayı da unutmazsanız sevinirimmmm😘😘

Keyifli okumalar....



21. Bölüm: Darma Duman
"Bir çift yeşil göz insanı darma duman edermiş meğer..."

Olduğumuz yerde donup kalmıştık. Bu sesi Nil ile çok iyi tanıyorduk. Fakat oraya doğru bakamıyorduk bile. Nil elini hızla Anıl'dan çekti ve yavaş yavaş bende onunla birlikte merdivenleri bir aslanı andıracak derecede sert ve ağır ağır bize doğru gelen Emre'ye çevirdik. Emre iki elini de yumruk yapmış bir şekilde merdivenleri tamamladı ve hemen Nil'i belinden tuttu. Anıl ise burada en masumumuzdu, bende tabii ki.

Nil ve Emre'nin arası daha yeni düzelmişti ama umarım bu durum onları tekrar birbirlerine düşürmezdi. Emre Nil'e burada neler oluyor bakışı atarken Anıl hemen devreye girdi.

"Ben gideyim artık Hazal, görüşürüz." Anıl'a gülümsedikten sonra çocuk tam arkasını dönüp gidecekken Emre sert sesiyle durdurdu.

"Dur bir dakika." Anıl arkasını tekrar döndü. Yüzünde bir mimik bile korktuğunu belli etmiyordu. Çocuk nereden bilecekti ki Emre'nin aşırı kıskanç biri olduğunu.

"Evet." diye mırıldandı gayet sakin bir ses tonuyla.

"Kimsin sen, az önce neden sevgilimin elini tutuyordun?" Emre'nin gayet açık konuşması hepimizi bozguna uğratırken Anıl da aynı şekilde cevap verdi.

"Anıl ben, üst katta oturuyorum. Bu kadar yeterlidir herhalde senin için."

"Yetmiyor, ne yapacaksın?"

Anıl bana döndü, gülümsedi ve arkasını döndü. Emre Nil'in belindeki elini çekip tam Anıl'a adım atacakken hemen Emre'nin önüne geçtim.

"Apartmana rezil olmak ve evimden atılmak istemiyorum Emre, lütfen..." diye çaresizce mırıldandım. Emre ilk önce derin bir nefes aldı ardından bir adım geri çekilip Nil'i kolundan tutup içeri soktu. Anıl ise çoktan merdivenleri umursamazca çıkıp gitmişti. Kapının girişinde tek başıma kaldığımda bulunduğum durumu fark edip bende eve girdim.

Salona girdiğimde ikiside tartışıyorlardı. Emre bir hışımla üzerindeki ceketi çıkarıp koltuğa gelişi güzel fırlatırken, Nil ilk defa bu kadar kızgındı. Aralarına girip girmemek benim derdim miydi bilmiyorum ama ben ev sahibi olduğum için ikisine de ikisinin seslerini bastıracak derecede bağırdım.

"YETER!" diye yüksek sesle bağırdığımda ikisi de bana dönüp şaşkınlıkla baktılar. Bu halimi çok fazla göstermezdim ve bu yüzden hepsi sanki öcü görmüş gibi bana bakıyorlardı.

"Ne yapıyorsunuz siz ya? Birincisi burası benim evim ve ben burada bir kiracıyım sizin yüzünüzden evimden atılabilirim," ben salon girişinde onlara açıklama yaparken Nil koltuğa oturdu, Emre ise halâ ayaktaydı.

"İkincisi ne bu son zamanlarda sürekli kavganız? Tabii beni ilgilendirmiyor ama lütfen kavga etmeyin, birbirinizin değerini bilmek varken neden sürekli bir kavga derdindesiniz? Herkes sevdiğini hep ona ihtiyaç duyduğunda kaybediyor, yapmayın böyle..." bende yavaş yavaş içeri adımlayıp bir koltuğa oturdum. Emre de sakinleştiğini anladığında o da koltuğa oturdu. Gücüm tükenmiş gibi yerimde iyice kaybolurken ayağa kalktım belki ikisi baş başa konuşmak ister diye. Kapının girişinde bir ses duydum ve yavaşça arkamı dönüp kimin adım attığına baktım. Emre'ydi. Nil'e sarılmış onu öpüyordu.

8 Kuralla Hayatta KalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin