5. bölüm

1.2K 94 162
                                    

Gece saat 2:52. Gözüme uyku girmiyor. Aklımda her türlü düşünce var. İlaçlar beni rahatlatıyor ama aklımdan düşünceleri silemiyor. Fakat bu kadarına şükretmeliyim çünkü ilaçlar olmasa vücudumun her yeri gerilir ve başım ağrırdı. Hep aynı odada yatmaktan canım sıkıldı. Aşağı inmeye karar verdim.

Aşağı kata indim ve buzdolabını açtım. Dolapta kola vardı. Onu alıp içmeye başladım.

Ortak salondaki koltuğa oturdum. Odayı sadece camdan giren ay ışığı aydınlatıyordu. Bir süre oturdum ve tavanla bakıştım. Aniden gelen bir sesle irkildim.

Midoriya: A-asya? Sen misin? Ne yapıyorsun burada?

Ben: Hiç. Oturuyorum. Sen?

Midoriya: Çok susadım bu yüzden su içmeye kalkmıştım.

Ben: Anlıyorum.

Mutfağa geçti ve kendine su doldurdu.

Midoriya: Ee nasılsın?

Ben: İyi işte. Sen?

Midoriya: Asya. İyi değilsin. Değil mi? Bana anlatabilirsin.

Ben: Beni dinleyeceğini pek sanmıyorum.

Midoriya: Böyle söyleme! Seni dinlemeyi, sorununu öğrenip çözmeye çalışmayı çok isterim. Böyle üzgün durman hepimizi üzüyor.

Ben: Oh peki. Belki anlatabilirim sanırım...

Kirishima: Siz ne yapıyorsunuz burada?

Midoriya: Oturup sohbet ediyoruz.

Kirishima: Cidden bu saatte mi? Ayrıca ışığı falan açsanıza. Neden karanlıkta oturuyorsunuz?

Ben: Bilmiyorum hiç aklıma gelmedi. Sen neden uyumuyorsun?

Kirishima: Ben mi? Sadece ben değil. Bakugou, Denki ve Mina da uyanık. Birlikte film falan izliyoruz.

Midoriya: Ah demek öyle. Size rahatsızlık verdiysek özür dileriz.

Kirishima: Hayır vermediniz.

Mina: Kirishima?? İçecekler nerede? Kiminle konuşuyorsun?

Mina geldi.

Mina: Sis? Midoriya? Ne yapıyorsunuz burada?

Ben: Oturuyorduk. Siz ne yapıyorsunuz?

Mina: Film izliyorduk sis. Sen de gelsene.

Bakugou'nun sesini duydum.

Bakugou: Şu lanet mutfağa gidenler neden geri dönmüyor!??

Bakugou ve Denki geldi.

Bakugou: S-siz ikiniz ne halt yiyorsunuz burada?!?

Midoriya: Sohbet ediyorduk Kacchan.

Hiçbir şey demedi ve sinirle geri döndü.

Kirishima: Bakugou biraz kızdı sanırım ben gidiyorum. İyi geceler size!

Ben: İyi geceler!

Midoriya: Asya ben de yatmaya gidiyorum. Eğer müsait olursak istediğin zaman anlatabilirsin.

Ben: Peki. İyi geceler sana da.

Mina: Sis? Neyi anlatıyordun?

Ben: Çok önemli bir şey değil. Size iyi geceler ben biraz daha oturacağım.

Mina: Asya. Emin misin? Kötü görünüyorsun. Hadi bizimle gel.

Ben: Bakugou biraz sinirlendi sanırım. Size iyi eğlenceler ben gelmesem daha iyi.

Mina: Saçmalama ben ikna ederim. Hadi gell! Seni burada bırakamam.

Ben: İyi peki.

Denki'nin odasına girdik. Gerçekten bu çocuklar eğlencenin ne demek olduğunu iyi biliyorlar.

Bakugou: Senin ne işin var burada?!?

Ben: Mina ısrar etti.

Mina: Ben gelmesini istedim.

Bakugou: Gelmeni istemiyorum. Git o lanet Deku'nun yanına.

Ben: Peki. Zaten uykum geldi. Ben odama gidiyorum. İyi geceler size.

Mina: A- asya. Dur bekle!

Onu dinlemeyip hızlıca odama gittim. Giderken elimle gözyaşlarımı siliyordum. Reddedilme duygusu en nefret ettiğim duygulardan birisi...

Hemen kapımı kilitleyip kendimi yatağa attım. Ağlıyordum. Denki'nin odası yan tarafımdaydı ama ona rağmen bütün gece hiç ses duymamıştım. Gerçekten çok sessizlerdi. Gözyaşlarım durmuyordu. Önce sessizce ağlıyordum. Sonra tekrardan aklıma o olay geldi. Daha şiddetli ağlamaya başladım. Aniden kapımı biri açmaya çalıştı. Kapım kilitli olduğu için daha da zorlamaya başladı. Hemen elimle yüzümü sildim.

Ben: Kim o?

Mina: Asya benim. Ağlama seslerini duydum. İyi değilsin sen. Aç kapıyı yanına geleceğim.

Ben: Mina sizi rahatsız ettiysem özür dilerim ama iyiyim sorun yok. Sessiz olacağım.

Mina: Sis bizi rahatsız etmiyorsun. Senin iyi olup olmadığından emin olmak istiyoru-

Bakugou: AÇ ŞU LANET KAPIYI!

Korkmaya başladım. Açmak istemiyorum. Ama açmazsam daha da bağırır ve uyuyan insanları uyandırır. Off açacağım.

Kapıyı açtım.

Ben: Buyrun.

Yüzümü eğdim. Mina hemen çenemden tutup kafamı kaldırdı.

Mina: Asya! Ağlama artık. Doktor sana bunun zararlı olduğunu söyledi. Böyle devam edersen... öleceksin.

Bakugou: Bana bak. Bebek gibi zırlamayı kes artık.

"Sen de benim yaşadıklarımı yaşasaydın sen de zırlardın." diye mırıldandım.

Mina: Bak bizim yanımıza gel. Bize neler oluyor anlat. Lütfen...

Bakugou'ya baktım. O da gelmemi istiyormuş gibi bakıyordu.

Ben: Emin değilim. Sonuçta Bakugou benden biraz rahatsız oluyor.

Bakugou: SAÇMALAMASANA LAN!

Ben: İyi o zaman. Geleceğim.

Normal bir zaman olsa hayatta kabul etmezdim. Fakat o kadar üzgün hissediyorum ki... Bunu ilk defa ailem dışında birine anlatacağım sanırım.

Denki'nin odasına gittik. Mina yanıma oturdu ve yorganla etrafımı sardı.

Mina: Anlat. Hepimiz seni dinliyoruz sis. Ayrıca hiçbirimiz kimseye anlatmayacağız. Söz veriyoruz.

Ben: Peki...

Derin bir iç çektim. Eskileri karıştırmaya hazır değilim. Fakat bu beni öldürecek tedavisi olmayan bir hastalık gibi her yerimi sarmıştı. İçimde tuta tuta hasta oldum. Artık vakti geldi sanırım...

BAKUGOUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin