Balo yarındı. Dersler artık bitti. Bu durumdan memnunum çünkü artık gerçekten ders çalışabilecek gücü kendimde bulamıyordum. Okuldan yeni geldim ve duş alıp aşağıya indim. Etrafıma bakındım. Momo ortalarda yoktu. Shoto ortak salondaki koltukta tek başına oturuyordu. O da üzgün duruyordu. Diğerleri ise bahçede oturup sohbet ediyorlardı. Katsuki nerede bilmiyorum.
Dolaptan bir tane çikolata aldım ve Shoto'nun yanına oturdum.
Ben: Neden moralin bozuk?
Shoto: Öyle mi görünüyorum?
Ben: Eh işte biraz.
Shoto: Momo'ya daha baloyu teklif edemedim.
Ben: Ne? Nasıl? Hemen etmelisin. Balo yarın!
Shoto: Biliyorum. Fakat Momo sürekli benden uzaklaşmaya çalışıyor gibi hissediyorum.
Ben: Bence Momo'nun kafası bu aralar karışık ve seni de yanlışlıkla üzmek istemiyor.
Shoto: Asya.
Ben: Efendim?
Shoto: Sence, Momo neden bu kadar üzgün?
Ben: Bilmem.
Shoto: İkizin haftalardır sadece ağlıyor ve sen daha onun derdinin bile ne olduğunu bilmiyorsun.
Cevap vermedim. Daha doğrusu cevap verebilecek bir şey bulamadım.
Ben: Her neyse! Çikolata ister misin? Dolapta 3 tane daha vardı.
Shoto: Hayır, sağol.
Ben: Peki sen bilirsin.
Hava kararmıştı. Yavaş adımlarla merdivenlerden odama doğru gidiyorum. Sanırım biraz müzik dinleyeceğim.
Merdivenlerden çıktım. Koridor karanlıktı. Yavaş adımlarla yürümeye başladım. Bir yere takılırsam düşebilirdim. Işıklar neden açık değildi ki?!
Işığın düğmesine doğru ilerlemeye başladım. Bu sırada düşmemeye çalışırken ayağım sehpa gibi bir şeye takıldı. Gerçekten kahretsin!
Gözlerimi korkuyla sıkıca kapadım. Bir dakika?! Düşmemiştim! Biri kollarımdan sertçe tutuyordu.
Bakugou: Aptal. Tch!
Kolumu sertçe bıraktı. Ellerini cebine koyup ilerlemeye başladı.
Ağzım açık bakakaldım. Teşekkür bile edemedim. Ama zaten edemezdim. Şu an olmaz.
Ben: D-dur!
Ne?! NE YAPIYORUM BEN?! Neden dur dedim ki şimdi?!
Arkasına dönüp sinirli bir şekilde "Ne var?!" dercesine baktı.
Ne cevap verecektim ki şimdi?!
Ben: Ş-Şey, yarın balo var. Biraz onun hakkında konuşabilir miyiz?
Bakugou: Hayır. Yarın gidicez seninle sonra olup bitecek!
Hiçbir şey demedim. Cevabının beni susturduğunu görünce ellerini tekrar cebine koyup merdivenlerden inmeye başladı.
Gözlerimin dolduğunu hissettim. Fakat ona kızmıyorum. Onu buna ben itiyorum.
Odama girdim ve penceremden aşağıya bakmaya başladım. Herkes dışarıda heyecanlı bir şekilde sohbet ediyordu. Momo ortalarda yoktu. Katsuki ise bahçenin öbür köşesinde bir şey düşünüyormuşçasına bir yere dalmıştı.
Bunların hepsinin sebebi benim. Fakat yarın hepsi çözülecekti. Bundan eminim...
![](https://img.wattpad.com/cover/279182567-288-k433061.jpg)