Kapının çalınmasıyla neredeyse dalmış olduğum uykudan uyandım. Yatmadan önce duş almıştım ve saçlarım hala biraz daha ıslaktı. Sersem bir şekilde kim olduğunu önemsemeden "Gir." dedim.
Bakugou: Hala uyumadın demek.
Demek Bakugou'ydu. Momo ona iyi hissetmediğimi anlatmış olmalı.
Ben: Çok uykum var.
Bakugou: Saat gece 2 olduğu için olabilir mi?!
Ben: Şu an bu umrumda değil.
Yastığıma sarılıp yüz üstü yatmaya devam ettim.
Bakugou yatağımın yanına oturup beni dürttü.
Bakugou: Uykun var ya da yok sadece sana söyleyeceklerimi dinlesen iyi olur. Saçların uzunken de güzellerdi. Şu anda da harikalar. Gereksiz ve aptal polemiklere bir daha girersen sonunun iyi olacağını düşünme! Kardeşini de üzüp durma salak salak zırlıyor.
Ben: Um-rum-da de-ğil! İsterse kendini camdan atabilir.
Bakugou: Ne?!
Ben: Senden sadece tek bir şey istiyorum. Benimle tekrar baloya gelir misin?
Bakugou: DALGA MI GEÇİYORSUN?! SANA BURADA BİR ŞEY ANLATIYORUM VE SEN BANA BALOYU MU SORUYORS-
Ben: Şşşşş! Sadece soruma cevap ver.
Bakugou: BUNU BENİM TEKLİF ETMEM GEREKİYORDU?! HEM ŞU AN BU NE ALAKA?!
Ben: Lütfen sadece soruma cevap ver.
Bakugou: Sen delirmişsin?!
Ben: BANA BİR CEVAP VER ARTIK!
Bakugou: GELİRİM TABİ APTAL! BU DA SORU MU?!
Ben: Güzel.
Bana bu sefer korkmuş gözlerle bakıyordu. Haklıydı da. Keşke görebilseydin... Keşke şu an neye zorunlu olduğumu bilseydin. Keşke sana anlatabilseydim.
Ben: Fakat şunu bil. Artık sen de umrumda değilsin.
Bakugou: N-ne?!
Ben: Doğru duydun. Senden sadece benimle baloya gelmeni istiyorum fakat onun dışında benimle konuşmaya kalkışma!
Bakugou: Sen ne dediğinin... SEN NELER SAÇMALIDIĞININ FARKINDA MISIN?!
Ben: Benimle baloya geleceksin. Fakat bunun dışında benden uzak dur.
Seninle beraber güzel bir balo geçirmek istiyorum. Seninle ilk ve son dansımı yapmak için can atıyorum.
Ben: Artık sana karşı bir şey hissedemiyorum. Sanırım zaman ilerledi ve ben değiştim.
Sana olan aşkımdan ölüyorum. Canımı şu an istesen altın tepsiyle sunabilirim.
Ben: O gerizekalı ikizimin yaptığı aptallıkları da artık kaldıramıyorum.
Momo benim her şeyim. Şu an yaşıyorsam bu onun sayesinde.
Ben: Bu yüzden benim son isteğimi gerçekleştir ve benimle baloya gel. Onun dışında da hepimiz kendi yolumuza baksak iyi olacak.
Gözlerinin içine bakarak tüm gece dans etme isteğimi kabul ediyorsun değil mi? Birbirimizden ayrılmadan sonsuza kadar dans edebiliriz.
Hiçbir şey söylemedi. Şoka uğramıştı. Gözleri şaşkınlık, kızgınlık ve üzüntü arasında kalmıştı ve dolmuştu. Kapıyı sertçe kapattı ve odadan çıktı.
Evet ben bir aptalım. Fakat bunu yapmak zorundayım. Şu an seninle pencereden ay ışığını izleyerek sohbet etmek vardı. Ama ben seni üzmeyi tercih ettim. Hayır, etmedim. Zorundaydım. Umarım beni anlarsın.
Gözlerim tekrar doldu ve başımı yastığa gömüp ağlamaya başladım. Fakat üzülmemeliyim.
Çünkü bunu yapacak olmak benim hayata olan borcumdu.