Yemekleri yedikten sonra Bakugou tuvalete gidiyorum diye kalktı fakat o gelince garsondan hesabı istediğimde "Ödendi." dedi. Gizli centilmen!
Şu an yolda yürüyoruz. Bir şey söylemeye korkuyorum çünkü ne desem kızacak bir şey buluyor. Düşünüyorum, düşünüyorum. Buldum!
Ben: Sence Momo ile benziyor muyuz?
Bakugou: Bu ne kadar saçma bir soru böyle?!
Ben: Ne kadar saçma olup olmadığını sormadım. Konu açmak için.
Bakugou: İyi be. Biriniz kısa saçlısınız biriniz uzun. Bence kısa saç daha iyi.
Ben: Ciddi misin??
Bakugou: 10 kere sorma. Bir de huy olarak farklısınız.
Ben: Nasıl yani?
Bakugou: Yaoyorozu biraz daha kibar ama sen onun kadar kibar ve kırılgan biri değilsin. Hırslı birisin. Yaoyorozu o kadar değil. Bir konuda başarısız oldu mu hemen cesareti kırılıyor.
Ben: Anladım.
Bakugou: Ya sen? Sen benim hakkımda ne düşünüyorsun?!
Ben: Ben mi? Ben senin bayağı havalı birisi olduğunu düşünüyorum.
Bakugou: Düşünmene gerek yok. Öyleyim zaten!
Ben: Peki peki! Bir de arkadaşlarım senden korkuyorlar ama çok saçma! Neden senden korkuyorlar anlamıyorum?!
Aniden tişörtümü tutup kendine doğru çekti. Şu an çok yakındı!
Bakugou: Sen korkmuyor musun?
Ben: Böyle yaparsan korkarım.
Tişörtümü bıraktı. Yoluna devam etti.
Ben: BU DA NEYDİ ŞİMDİ?!
Bakugou: Tepkini ölçmek için yaptım.
Ben: Bana bak! Bana istediğin zaman böyle saçma hareketler yapamazsın! Düzgünce konuşmama izin ver. Seninle muhabbet etmeyece çalışıyorum burada!
Bakugou: İyi be tamam.
Ben: Dediğim gibi. Senden korkmuyorum. Ayrıca bayağı iyi birisin. Seni sevmeye başladım.
Bakugou: Beni sevmeye mi başladın?
Ben: Evet.
Bakugou: Tch. Bugün çok tuhaf davranıyorsun.
Yurda geldik. ID'lerimizi okutup içeri girdik. Sadece Denki ve Jirou gelmiş.
Ben: Erken gelmişsiniz.
Denki: Geç bile kaldık!
Ben: Nasıl yani?
Jirou: Biz elbiseyi erkenden aldık. Geri dönecekken Denki yolu kaybetti.
Bakugou: Gerizekalı.
Jirou: Sonra biz de madem kaybolduk, hamburger yemeye gidelim orada sorarız birilerine dedik. Hamburger yiyip yolu öğrenip döndük.
Ben: Anladım. En azından beraber vakit geçirmişsiniz.
Jirou: Evet evet! Siz ne yaptınız?
Ben: Biz çok bir şey yapmadık. Elbiseyi daha sonra seçeceğiz. Bugün sabahtan biraz oturduk sonra da yemek yiyip geri geldik.
Jirou bana yaklaştı ve kulağıma bişeyler dedi.
Jirou: Bakugou ile öyle şeyler yapmak mümkün mü ya?
Ben: Neden olmasın? Bence o bayağı iyi biri!
Jirou: Anlaştıysanız sorun yok.
Denki: KACCHAN!! Günün nasıldı bro?
Bakugou: BANA BİR DAHA KACCHAN DERSEN SENİ ÖLDÜRÜRÜM!
Denki: Sakin oll sakin oll. Eheheheheh.
Bakugou: Tch!
Jirou: Görüyorsun bayağı sinirli.
Ben: Benim için sorun yok.
Jirou: Sen bilirsin.
Odama geçtim. Yaklaşık 3 saat orada takıldım. Sanırım herkes geldi çünkü aşağıda sesler artmaya başladı. Aşağı inip bir bakmak istiyorum. Fakat biri koşuyor sanki. Evet bu normal değil artık. Gitmem lazım!
Kapıyı açar açmaz Momo ile çarpıştım.
Ben: Momo neler oluyor?!
Momo: A-ASYA ÇABUK ODAYA GİR!
Ben: Ne? NELER OLUYOR?
Momo: Neler oldu inanamayacaksın!!!
Ben: Neler oldu?!!
Momo: Çabuk içeri gell!!
Odaya geri girdim. Umarım kötü bir şey olmamıştır.
Ben: Ee ne oldu anlat hadi!
Momo: Shoto... SHOTO BANA BALOYA BİRLİKTE GİTMEYİ TEKLİF ETTİ!!!
Ben: OHA BU ÇOK İYİ!
Momo: Evvet!! Hala elim ayağım titriyor. Çok mutluyum!
Ben: Senin adına çok sevindim!
Momo: Sen neler yaptın bugün?
Ben: Sabahtan Bakugou ile biraz oturduk sonra da yemek yemeye gittik.
Momo: Wow harikasınız!
Ben: Ya evet biraz öyle. Onu sevmeye başladım.
Momo: Yaa öyle miiğ? Hangi anlamda?
Ben: Seçemiyorum.
Momo: Yakında anlarsın kardeşim.
Yanağımdan öptü ve odadan çıktı gitti.
Sahi... Ne anlamda seviyorum ki seni?