25. bölüm

757 67 38
                                    

*Kötüler Birliği*

Shigaraki: İnanamıyorum! Tam 11 kişiydik! Herkesin zehirleneceğini düşünürsek 11 kişi fazla fazla yetecekti! LANET OLSUN! O SİNSİ KIZ YÜZÜNDEN HER ŞEY BERBAT OLDU!

Toga: Sakin ol Shigaraki-kun!

Dabi: O kız özgünlüğü vücuduyla uyuşmamasına rağmen beni yenebilecek kadar güçlü biri. Zehri farkedip herkese haber etmiş olmalı. Bu da onun bayağı akıllı olduğunu gösteriyor. Ayrıca soğukkanlı ve asabi. Tam Kötüler Birliğine yakışacak türden bir kız değil mi Shigaraki?

Shigaraki: Onu nasıl bu tarafa çekmeyi düşünüyorsun?!!

Dabi: O işi Toga'ya bırak.

Toga: Evett! Ben kaçırabilirim!

Dabi: Onu alacağım ve zaten peşinden eskiden kaçırdığımız çocuk olan Bakugou da kendi isteğiyle buraya gelecek.

Shigaraki: Ha? Bakugou mu?

Dabi: Evet... Asya'yı çok önemsiyor.

Toga: Bakugou mu? Neden ki?

Dabi: Onu seviyor olmalı. Ne saçma.

Toga: O çocuk gibi asabi birinin birini sevebileceği hiç mantıklı gelmiyorr.

Dabi: Öyle ya da böyle. Dediğim gibi...

Onu istiyorum.

*Hastanede*

Saat 5:12. Hiç uykum yok. Momo karşımdaki koltukta uyuyor. Bakugou sanırım hala burada.

Kapı açıldı.

Bakugou: Neden uyumuyorsun aptal?

Ben: Uykum yok. Artık sen de evine git. Bütün gece uyumadın.

Bakugou: Saçma sapan konuşuyorsun yine! Seni bırakıp bir yere gidecek halim yok.

Ben: Sen bilirsin.

Yanıma yaklaştı ve saçlarımı okşadı.

Bakugou: Kendini zor durumlara sokmaktan asla vazgeçmeyeceksin değil mi aptal?

Ben: Sen saçlarımı her seferinde böyle okşayacaksan vazgeçmem.

Hafifçe gülümsedi.

Ben: Senden bir şey isteyeceğim.

Bakugou: Nedir o?

Ben: Sen gün geçtikçe daha güçlü biri oluyorsun. Fakat ben senin kadar hızlı gelişme gösteremiyorum. Sanırım antrenmanlarım az ya da yetersiz. Bu yüzden bu yaz beni güçlendirmeni istiyorum. Senden daha güçlü olmak değil, sadece kendimce yeterince güçlü olmak istiyorum.

Bakugou: Bakarız. Benden istesen de güçlü olamazsın.

Ben: Sen öyle diyorsan öyledir. Benden daha güçlü olman beni sadece mutlu eder, biliyorsun.

Bakugou: Bunu söylemen ne hoş.

Alnımdan öptü.

Kalbim alev alev yanıyordu.

Ben: Cidden bu gecenin böyle geçmesini istemezdim. Bunun için çok beklemiştim.

Bakugou: Yapacak bir şey yok.

Ben: Haklısın.

Kolumdaki damar yolu, kolumu çok acıtıyor.

Ben: Herkes gitti değil mi?

Bakugou: Bok saçlı benimle kalmak istedi ama ben ona evine gitmesini söyledim. Sanırım sadece ben ve Yaoyorozu var.

Ben: Anlıyorum. Şey, yarın hasteneden çıkarsam birlikte bir şeyler yapalım mı?

Bakugou: Bütün gece uyumadın. Eğer yarın uyuyup dinleneceksen ertesi gün yaparız.

Ben: Tamam! Ama sen de dinleneceksin tamam mı?

Bakugou: Benim için endişelenmene gerek yok.

Ben: Sevdiğim her kişi için kendimden çok endişelenirim bu yüzden kusura bakma.

Bakugou: Kendini önemsemediğin ortada. Biraz olsun kendini düşün artık!

Ben: Sen, Momo ve kalbimdeki Rin olmadığı sürece benim yaşamamın ne anlamı kalır? Bence sizi kaybetmemeye çalışarak kendimi gayet önemsiyorum.

Bakugou: Söylesene şu Rin'i özel yapan şey neydi?

Ne demeliyim şimdi? Nasıl açıklamam gerek?

Ben: Onu seviyordum. Onu özel yapan hiçbir şey yoktu. Onun kendisi özeldi zaten.

Bakugou: Anlıyorum.

Ben: Böyle ayakta durmasana.

Doğruldum.

Ben: İşte şimdi oturabilirsin.

Bakugou: Söylesene hiç birinden hoşlandın mı?

Kafasını eğdi. Oda karanlık da olsa utandığı belli oluyordu.

Ben: Bilmem. Bundan 1 ay önce doğruluk mu cesaretlik mi oynarken bana sormuşlardı. Ortaokulda Futaba diye birinden hoşlanıyordum dedim. Tabii bu tamamen yalandı. Ortaokulum berbattı benim! Okula bile doğru düzgün gidemedim. Eğer öyle demeseydim beni bırakmazlardı biliyorum. Peki ya senin?

Bakugou: Ben çok seçici bir insanım. Olmadı.

Ben: Anlıyorum. Geleceğe dair kurduğun bir planın var mı?

Bakugou: Neden sordun ki?!

Ben: Konu olsun diye. İstemiyorsan söylemeyebilirsin.

Bakugou: Böyle bir şey söylemedim. Benim gelecekle ilgili planım 1 numaralı kahraman olup o Deku'ya gününü göstermek!

Ben: Cidden düşmansınız ha?

Bakugou: Gıcık çocuğun teki! Sürekli beni örnek almaktan başka bir bok yapmıyor! Bu yüzden ondan uzak durmanı istiyorum.

Ben: Sen öyle diyorsan öyle olsun.

Bakugou: Ne?

Ben: Ne ne?

Bakugou: Çok kolay kabul ettin?!

Ben: Seni seviyorum ve Midoriya'nın yanına gitmem seni üzecek ya da sinirlendirecekse gitmem.

Bakugou: O zaman hazır konusu açılmışken o yarı piçten de uzak dur. Nefret ediyorum ondan.

Ben: Shoto'ya bazen özgünlüğümden dolayı ihtiyacım oluyor. Fakat onun dışında zaten ayrıyetten konuştuğum yok onunla.

Bakugou: İyi aferin. Şimdi sıra sende. Senin ne planın var şu gelecek hakkında?

Ben: Ben benden yardım isteyen herkesi kurtaran bir kahraman olmak istiyorum. Benden yardım isteyen kimseyi yüz üstü bırakmayacağım. Onun dışında başka hayalim var mı bilmiyorum. Sıradan bir hayat yaşamak isterdim.

Kafasını eğdi ve kısık sesle konuşmaya başladı.

Bakugou: Söylesene... insanları benimle beraber yüz üstü bırakmamaya ne dersin?

Bu...

BU!

BU DOLAYLI BİR TEKLİFTİ!

Ben: Evet. Hem de çok isterim!

Bizim bile göremediğimiz, sadece ikimizin arasında olan bu bağı hissetmeyi çok seviyorum...

Bu yüzden,

İnsanları beraber kurtarıp bu bağın daha da güçlenmesini istiyorum!

BAKUGOUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin