13. bölüm

978 82 80
                                    

Yurda geldik. ID'lerimizi okutup içeri girdik. Yurt binasına girer girmez bizi ilk Kirishima farketti.

Kirishima: Hey Bakubro! Nerede kaldınız?

Bakugou: Sanane bok saçlı!

Ben: Hey hey sakin ol! Ben manga almaya gitmiştim. Bakugou da oradaydı. Sonra da birlikte dönelim dedik.

Denki: Bence sevgililer.

Bunu kısık sesle söyledi ama duymamak imkansız.

Bakugou: NE DİYORSUN LAN SEN?!??

Ben: PİKACHU? NE SAÇMALIYORSUN SEN??

Denki: Tamam tamam kızmayın. Eheheheh!

Ben: Ben odama gidiyorum.

Bakugou: Ben de öyle!

Odama gittim. Oh sonunda hafta sonu! Okulun bitmesine çok az kaldı. Balo da yaklaşıyor. Dur ne? BALO YAKLAŞIYOR!

Gerçekten hiç rahat yok! Hemen koşa koşa Bakugou'nun odasına gittim.

Kapıyı tıkladım.

Bakugou: Kim o?!

Ben: Benim Asya!

Bakugou: Ne istiyorsun?

Ben: İçeri geliyim de konuşalım.

Bakugou: İyi. Gel.

Hemen odaya girdim. Odası inanılmaz derecede düzenliydi.

Bakugou: Ne istiyorsun?!

Ben: Balo... yaklaşıyor ama biz üşengeçlikten hiç bir yere elbise almaya gitmedik!

Bakugou: Yarın gideriz.

Ben: YARIN OLMAZ!

Bakugou: NEDEN?

Ben: Yarın psikolog randevum var.

Bakugou: Eee??

Ben: Ne eee? Psikologtan 2 saaten aşağı çıkamam. Sen o kadar beklemezsin beni.

Bakugou: NEDEN BEKLEMİYİM LAN?!

Ben: Ne bileyim ya?! 2 saat kim kimi bekler?!

Bakugou: BEN BEKLERİM?!?!

Ben: İYİ O ZAMAN.

Bakugou: Başka bir şey yoksa çık şimdi odamdan.

Ben: Tamam kızmana gerek yok.

Bakugou: KIZMADIM Kİ GERİZEKALI?!

Ben: Bak şimdi de kızdın. Söylemek istemiyordum ama söyleyeceğim. Ne kadar umrunda olur bilmiyorum ama sen bana böyle davranınca üzülüyorum.

Bakugou: Ha?

Odadan çıktım. Parmak uçlarıma baktım. Donmuşlardı. Herhalde Bakugou'nun odasında klima açıktı. Shoto'yu gördüm. Odasına gidiyordu herhalde.

Ben: Heyy Shoto!

Shoto: Ha? Efendim Asya.

Ben: Bana biraz yardımcı olabilir misin?

Shoto: Tabii. Ne konuda?

Parmak uçlarımı ona gösterdim.

Shoto: Ha anlıyorum. Odama gel.

Odasına girdim. Parmaklarımı ona uzattım ve özgünlüğü ile parmaklarımı çözmeye başladı. Fakat bu sırada aniden kapı çarpılarak açıldı.

Bakugou: Ne halt yiyorsunuz siz ikiniz?!?!?

Ben: Odanda klima açıkmış sanırım. Parmaklarım dondu. Shoto da onları düzeltiyor.

Shoto: Bakugou! Odama lütfen kapıyı çalarak gir!

Bakugou: Yaa öyle mi?! Yapmazsam ne olur yarı yarıya piç?!

Shoto: Kavga edersek senin için kötü olur. Uzak dur!

Bakugou: Benim için kötü mü olur?! BENİM İÇİN KÖTÜ MÜ OLUR?!? SENİ GEBERTECEĞİM!?!

Ben: DURUN!!

Hemen aralarına kocaman buzdan bir duvar yaptım.

Bakugou: İŞİME ENGEL OLMASANA ASYA!

Ben: Böyle yaparak hiçbir şeye varamazsınız. DURUN LÜTFEN!

Shoto: Asya haklı Bakugou. Kavga sadece aleyhimize olur.

Bakugou: Tch! Unutma seni sonra geberteceğim.

Ben: E-ELLERİM!

Kollarım tamamen buz tutmuştu. Az buz kullanmama rağmen bu kadar yan etki yapmasının sebebi buzun yoğunluğunu ve sertliğini arttırmamdı. Bakugou özgünlüğünü kullanabilir diye duvarı sağlam yapmaya çalıştım ama şu an kollarım ve yanaklarım dondular.

Shoto: A-Asya?!

Bakugou: ASYA?!

Başım dönmeye başladı. Ani bir korkuyla özgünlüğümü çok yoğun kullandım.

Ben: Ben iyiyim. Lütfen sadece donan yerlerimi iyileştirin.

Shoto: Bakugou! Asya'yı benim yatağıma yatır. Ayakta zor duruyor. Merak etme şimdi iyi olacaksın.

Bakugou beni Shoto'nun yatağına yatırdı. Gerçekten çok üşüyordum.

Shoto yanıma doğru yaklaştı ve kollarıma çok şaşkın bir şekilde baktı.

Ben: Ne- ne oluyor?

Shoto: Asya... Buzlar ilerliyor! Neredeyse bütün vücudunu kaplayacaklar! Çabuk olmalıyız.

Shoto hemen vücudumu ısıtmaya başladı. Yaklaşık 10 dakika sonra iki elimi de hissetmeye başladım.

Shoto: Asya üstünü çıkart.

Ben: Ne?

Bakugou: NE DİYORSUN LAN SEN YARI YARIYA PİÇ?! BÖYLE BİR ŞEY YAPMAYACAK TABİ Kİİ!!

Shoto: Bakugou sen karışma! Asya elindekileri erittim fakat karnın ve göğsün de donmaya başlamış.

Ben: N-ne? Üstümü mü çıkartacağım?

Shoto: Sadece tişörtünü çıkartsan yeterli.

Bakugou: ASYA?!

Ben: Başka çarem yok.

Bakugou: SANA İNANAMIYORUM!

Ben: BURADA ÖLMEYİ Mİ BEKLEYEYİM?!

Shoto: Asya, hızlı olmalıyız.

Ben: Tamam.

Üstümü çıkarttım. Shoto haklıydı. Göğsüm ve karnım buz tutmuştu. Shoto onları ısıtmaya devam ediyordu.

Bakugou'ya baktım. Çok değişik bir surat ifadesi vardı. Sinirli desem değil, şaşkın desem değil. Çok tuhaftı. Fakat yanakları kıpkırmızı olmuştu.

Yaklaşık 1 saat sonra vücudumdaki tüm buzlar eridi. O kadar rahatlamış hissediyorum ki kendimi...

Sanırım uyuyacağım...

BAKUGOUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin