Merhabalar...
Yeni bölümü merak edenler?
İşte size yeni bölüm yeni ilkler...
İyi okumalar :)
Bugün Pazar günüydü. Kalkar kalkmaz üstümü değiştirdim. Ne de olsa erkek arkadaşımın evindeydim kendime biraz dikkat etmem gerekiyordu. Saçlarımı tarayıp atkuyruğu yaptım. Hilal hala uyuyordu. Odadan sessizce çıkıp mutfağa yöneldim.
Bir bardak su içip bardağı tezgâha koyduğum anda Özgür arkadan belime sarıldı. "Çok güzel bir sabah" dedi. Yüzündeki gülümsemeyi görmesem de hayal edebiliyordum. Çünkü bende gülümsüyordum. "Bence de" dedim. "Sana kahvaltı hazırlamamı ister misin?" diye sordu. "Sen mi?" diye sordum sürekli dışarıdan veya kolay yapılan şeyler yediğini düşünerek. Aklımı okumuştu sanki "O kadar da değil canım bir omlette yapamıycaz mı?" dedi.
Hmm iddialı...
O kahvaltıyı hazırlarken bende bir sandalyeye oturmuş onu izliyordum. Biscolata erkekleri Özgür'ün yanında halt etmişti hıh...
Hilal omletin kokusunu almış olacak ki mutfağa damladı. Neredeyse hazır olan masaya bakarak "Kuzenimin evinde kahvaltı keyfi" dedi başköşeye kurularak. Özgür gülerek Hilal'in tabağına büyük bir parça koydu. "Al bakalım" dedi. Sonra da bana ne kadar istediğimi sordu. Gösterdiğimde ise "O kadarla kimse doymaz" dedi. "Ben doyarım" dedim kararlılıkla. Çok fazla yemek yemezdim özellikle de kahvaltıda. Hilal ağzı doluyken "O doyar valla, bir gün kıtlık filan olursa en son Esin ölür" dedi. Güldüm sanırım ilk ölen de Hilal olurdu. Tövbe tövbe...
Özgür de masaya oturmuştu. "Eee bugün ne yapıyoruz kızlar" dedi çatalını eline alırken. Hilal "Hmm... Bencee bilmiyorum" dedi omuzlarını düşürerek. Şu haliyle fazlasıyla masum gözüküyordu. "Pek orijinal bir fikir değil ama uzun zamandır sinemaya gitmedik" dedim aslında Hilal ve kendimi kastederek, Özgür'ü bilmiyordum. Hilal beni onayladı. "Doğruu hadi korku filmine gidelimm" dedi heyecanla. Duymak bile kötü hissetmeme yetiyordu. "Hayırrr" dedim istemsizce. Özgür bana bakıyordu. Açıklama yapma gereği hissettim. "Şeyy... Ben böyle şeylerden fazla etkileniyorum da" Bana anlayışla baktı. Teşekkürler bakışı gönderdim bende ona. Hilal "Pöff... Peki peki" dedi. Sonra da "Bence ben Hulusi'yi arayayım sonra da birlikte gidelim orada karar verelim" dedi. Bence makul bir karardı. Anlaşılan Hilal firar edip başka bir filme girecekti. Özgür "Tamam o zaman kahvaltıyı yapalım çıkarız" dedi.
Omletlerimizi afiyetle yedik.
"Eline sağlık" dedim içtenlikle gerçekten çok güzel olmuştu. "Afiyet olsun" dedi o da bana gülümseyerek. Birlikte masayı topladık. Hilal'se Berk'i aramakla meşguldü.
~~
Berk'le sinemada buluştuk. Hilal'e sarıldıktan sonra "Eee hangi filme giriyoruz?" diye sordu. Hilal bir ona bir bana baktı.
Heyy bu bakışları biliyordumm.
Suçluluk psikolojisi, bizi ekeceğinin sinyallerini veriyordu. Filmlere baktıktan sonra bana şeker kız bakışlarından attı. "Tamam sorun değil istediğiniz filme girebilirsiniz" dedim o bana bir şey söylemeden. Nasıl olsa yanımda Özgür vardı. "Yess işte benim arkadaşımm" dedi ve Berk'i sürükleyerek götürdü. Berk şaşkınlıkla sadece "Görüşürüz" diyebilmişti. Özgür arkalarından bakıp "Bu kız kime çekti hiçbir fikrim yok" dedi kafasını sallayarak. Sonra da bana dönüp hangi filme girmek istersin?" diye sordu.
Centilmen çocuk film seçimini bana bırakmıştı...
"Whiplash' e ne dersin?" diye sordum hala film afişlerine bakarak. Ses gelmeyince dönüp ona baktım. O da bana bakıyordu. Ne oldu gibisinden salladım başımı. "Romantik bir film seçeceğini düşünmüştüm" dedi. Ellerimi havalı bir şekilde kabanımın ceplerine soktum ve "Ben senin bildiğin kızlara benzemem" dedim. Küçük bir kahkaha attı. "Bende seni bu yüzden seviyorum ya zaten" dedi kolunu omzuma atarak. Bilet kuyruğuna ilerledik.
Biletleri alıp salona doğru ilerlediğimizde kafama bir şey dank etti. Hilal de gitmişti. Özgür'le baş başa kalacaktım.
Yalnız... Sadece ikimiz...
Yani hani tanıdık olarak diyorum. İstemsizce yutkundum. Gerçi film romantik değildi. Şimdi siz 'Dün akşam öyle demiyordun ama ' diyeceksiniz ancak şu anda topluma açık bir alandayız yani.
Özgür'ün "Bir sorun mu var?" diyen sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım. "Sorun mu, yok, ne sorunu olabilir ki?" Ahh yine paniklemiştimm. Bana yemedim ama neyse bakışı attı. Sinema salonuna girdiğimizde yerimize doğru ilerledim. En arkanın ortalarında bir yerdi. 5 dakika filan sonra yanıma benden tahminimce birkaç yaş büyük bir çocuk oturdu. Özgür eğilip önce çocuğa sonra da bana baktı. "Esin tutucu gözükmek istemem ama yer değişsek..." dedi. Dozunda olduğu takdirde beni kıskanması güzeldi bence. "Tamam, benim için daha rahat olur" dedim. Böylelikle yer değiştirdik.
~~
Film boyunca elimi tutmak haricinde hiçbir şey yapmamıştı. Bu yüzden ona minnettardım. Salondan filmden bahsederek çıktık. Gerçekten iyi bir filmdi. Biraz ilerlediğimizde Hilal "Bööö" diyerek ortaya çıktı.
Aman çok korktukkk...
"Eee ne yaptınız?" diye sordu ardından. Özgür "Bence çok büyük bir şey kaçırdınız en kısa zamanda gidin derim" dedi. Berk "Hadi ya keşke biz de sizinle gelseydik" dedi sıkılmış gibi gözüküyordu. Hilal tabi ki bozulmuştu. "Neden beğenmedin mi?" diye sordu merakla. Berk ise önce bilmem der gibi dudağını büktü sonra da "Daha iyilerini de izlemiştim" dedi. Hilal "İyi bir daha filmleri sen seçersin, tabi gelirsek" dedi kollarını bağlayarak. Berk ise "Canım senin bir suçun yok ki nerden bilebilirdin?" dedi "Ayrıca tabi ki de daha sonra da geliriz" diye ekledi. Hilal sırıtarak "Tamam o zaman hadi arabaya kadar yarışalım" dedi ve koşmaya başladı. Berk de 1-2 saniyelik duraksamanın ardından koşmaya başladı.
Boşuna demiyorum değişik abi bunlar.
Özgür'le benim ağzım açık kalmıştı. Özgür kafasını sallayarak "Hiç büyümeyecekler" dedi. Tek kaşımı kaldırarak "Kendini yetişkin görüyorsun yani" dedim. Kibirli gülüşlerinden birini takınarak "Beni yeni tanımaya başladın, bilmediğin bir sürü özelliğim var" dedi. "Vay be pekte mütevaziyiz" dedim hafif kıkırdayarak. "Gerçekleri söylemekte bir sakınca görmüyorum" dedi iddiasını sürdürerek. "Görücez" dedim imayla. "Tabi ki önümüzde birlikte geçireceğimiz uzun bir zaman var sonuçta" dedi göz kırparak. Sonra da "Hadi gidip şunlara bakalım, yarışı hangisi kazandı acaba?" diye devam etti. "Kesin Hilal" dedim gülerek...
Bu da birlikte geçirdiğimiz veya geçireceğimiz güzel günlerden biri oldu. Ayrıca... Birlikte ilk sinemamız...
Sakin bir bölümdü. Beğendiniz mi acaba?
Oy ve yorumları esirgemeyelim...
Bu arada hikayemi birilerine tavsiye ederseniz çok memnun olurum. Eğer hikayemi seviyorsanız birilerinin fark etmesini sağlayın lütfen...
Şeyyy... Bugün maalesef tek bölüm yayınlıyorum. Son zamanlarda dersler yüzünden sık bölüm yazamıyorum bu yüzden gelecek haftalarda da daha az bölüm yayınlamak zorundayım. Üzgünüm...
KÜTÜPHANE'de gelecek hafta
Esin Özgür'e süprizini yapabilecek mi?
Beklenen sonunda olacak mı?
Pekiii, birileri tatsızlık çıkarabilir mi?
Hepsi ve daha fazlası gelecek hafta KÜTÜPHANE'de takipte kalın ;)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜTÜPHANE
Romanceİlk görüşte aşka inanır mısınız? Eğer cevabınız evetse bu hikayeyi okumayabilirsiniz.Çünkü bu hikaye zamanla aşık olmanın hikayesi... Bir tarafta dolabında esrarengiz hediye ve notlar bulan Esin diğer tarafta ona nasıl açılacağını bilmeyen esrarengi...