25. Bölüm

1.3K 83 6
                                    

Yeni bir haftaya merhabaa her ne kadar pazartesi de olsa tabi :(

Hikaye keyfinizi yerine getirir belki...

Lafı uzatmıyor ve iyi okumalar diliyorumm :)

Yüzündeki gülümseme genişledi ve bana tekrar sarıldı. "Bu kitap artık senin" dedi. "Ama nasıl olur artık kütüphanenin malı bu" dedim şaşkınlıkla. "Memuru o kadar bezdirdim ki yerine başka birkaç kitap getirmek şartıyla bunu geri aldım." Dedi. Güldüm, o da omuzlarını silkip güldü.

Bu anda hissettiğim şey gelecek için umut vaat ediyordu. Belki de bu olay bizi birbirimize daha çok bağlamıştı.

~~

Kütüphaneden el ele çıkmıştık. Haliyle herkes bize bakıyordu. 'Şunlara bakın daha dün kavga ettiler bugün barışmışlar' bakışları atıyorlardı. Utancımdan kafam öne eğik yürüyordum.

Özgür bir süre sonra biraz tenha bir yerde durdu. "Esin sen utanman gereken hiçbir şey yapmadın. Kafanı kaldır ki bunu herkes görebilsin" dedi gözlerimin içine bakarak. Doğru söylüyordu. Ayrıca kim ne derse desindi. Benim için önemli olan onun düşünceleriydi. "Seni seviyorum" dedim. Öylesine içimden gelmişti. "Bende seni seviyorum" dedi alnıma bir öpücük kondururken.

Birlikte çıkışa yöneldiğimizde Hilal buluşmayı kararlaştığımız yerde bekliyordu. Etrafına bakınırken bizi gördü. "Bir gün sizin yüzünüzden kalpten gidicem. Var yaa hele bi kere de daha ayrılınn size hayatınızda duymadığınız işkenceleri ederim" dedi. Özgür buna karşılık "Dur be kuzen ne ayrılması, daha yeni barıştık. Onu bir daha bırakmam zaten" dedi bana göz kırparak.

Evet evet bu bizim asıl başlangıcımızdı. Bitmeyecek bir başlangıç...

~~

Yurda gittiğimde yorgundum, bitkindim ama aynı zamanda da mutluydum.

Biraz notlara göz attıktan sonra dinlenmeye karar verdim. Yatağıma uzandığım sırada telefonuma mesaj gelmişti.

Gönderen: Harun

Çok şükür sevenler kavuştu "gülen surat" Allah ayırmasın

Gönderen: Ben

Âmin "gülen surat" Allah sana da nasip etsin

H: ÂMİN!

E: Ooo Harunn sana da bulalım şöyle helal süt emmiş bir kız "sırıtan surat"

H: Okul bitsin de... Annem çalışmalara başlamış zaten "Göz kırpan surat"

E: Hayırlısı öyleyse "Gülen surat"

Bir süre daha mesajlaştıktan sonra veda ettik. Hilal yanıma gelip "Hulusi sizin adınıza çok sevindiğini söylüyor" dedi gözünü telefonundan ayırmadan. "Teşekkür ettiğimi söyle" dedim ona. Kafasını salladı. Telefonuma yeni bir mesaj geldi.

Gönderen: Özgür

Sen olmadan eksik hissediyorum "üzgün surat"

Kitabı ima ediyordu. Kıkırdadım.

Gönderen: Ben

Aynı hisleri paylaşıyoruz neden acaba "göz kırpma"

Ö: Aaa ne tesadüf "Göz kırpma"

E: Ne yapıyorsun?

Ö: Birlikte neler yapabileceğimizi düşünüyordum "kalp" Ya sen?

Ya bu çocuk gerçekten çok tatlıydı. Tam ne yazsam diye düşünürken birden ortalık karanlığa büründü.

KÜTÜPHANEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin