İyi okumalar dilerim :)
Son dersten çıktığımızda tamamen uyuşmuş vaziyetteydik. Ayağa kalkıp Harun’a sen git ben geliyorum hemen dedim. Doğruca tuvalete gidip elimi yüzümü yıkadım. Az da olsa kendime gelmiştim. Fazla oyalanmadan prova odasına gittim. Harun’un arkadaşları buradaydı. Geç saat olmasına rağmen gitmemişlerdi demek ki. Harun düşüncelerimi görmüş gibi” Çocuklar prova yapmak için buradaymış” dedi. “Öyle mi?” dedim belki bugün çalışmayız diye umutlanmıştım bunu duyunca. Hayallerim suya düştü. .Çünkü o ”Yeni bitirmişler onları tam çıkarlarken yakaladık” dedi gülümseyerek. Aman ne kadar sevindim. ”Tanıştırayım” dedi ve biraz havalı bir tipi göstererek “Bu Berk Hulusi Turan, grubumuzun bateristi” dedi. “ Memnun oldum” dedim gülümseyerek ve el sıkıştık. Sonra başka birini gösterdi. Berk kadar artist durmuyordu ve bence bu iyi bir şeydi. Ayrıca söylemeden edemeyeceğim çocuk cidden yakışıklıydı. “Bu Özgür Çetin” dedi Harun ardından “Hem solistimiz hem de gitaristimiz, kendisi grubunda lideridir “diye ekledi. Özgürle de el sıkıştık. Bu aralıkta henüz tanışmadığım arkadaş Harun’a “ortalık vıcık vıcık yağ oldu.” dedi. Sanırım Özgür’ü anlatış biçimi yüzünden söylemişti. Harun’sa ona “Oğlum bari Esin’in yanında yapma” dedi. Özgür samimi bir gülümsemeyle elimi sıktı. Çocuk gülümseyince yanağında krater aman gamze oluştu. Diğer çocuk sırıtıyordu. Harun’un tanıştırmasını beklemeden elini uzatıp “Ben Sarp Çakır grubun en espritüel kişisiyim” dedi. Bu lafla birlikte diğerleri kahkaha attı. Berk “Esin sen inanma buna. Hatta Sarp konuşmaya başlayınca kulaklarını tıka” dedi. Gülmeye devam ediyorlardı bense nasıl tepki vereceğimi bilemediğimden saf saf gülümsüyordum. Sarp bu duruma “Niye sadece beni gömüyonuz lan” diye isyan etti ama kimse ona cevap vermedi. Anlaşılan sürekli böylelerdi. Kafa insanlara benziyorlardı. Özgür saatine bakıp “Biz gitsek iyi olacak.” Dedi. Sarp ve Berk’e hadi der gibi omuzlarına vurdu. Çıkmadan önce de “Tekrar memnun oldum Esin iyi çalışmalar” dedi ve gülümseyerek çıktı.
Bizden büyük mü acaba diye düşündüm. Sorsam garip mi olurdu? Yok ya yeni tanıştık sonuçta normal normal. Harun defter kitaplarını çıkarıyordu. “Harun arkadaşların bizimle mi yaşıt?” diye sordum. “Özgür 3. Sınıf mimarlık, Berk 3. Sınıf mühendislik, Sarp da 2. Sınıf fen fakültesinde okuyor.” dedi. Bu sırada telefonumu şarja takıyordum.-Çok şükür ki şarj aletim çantamdaymış.- Kafamı salladım ve “Nasıl oldu da bir araya geldiniz o zaman? ” diye sordum. ”İyi soru, aslında ben de bilmiyorum, şartlar bizi biraya getirdi sanırım.” dedi. Açıklamaya başladı. “Özgürle zaten aynı bölümdeyiz arada sırada karşılaşırdık sonra hobilerden filan konu açıldı, Berk abimin arkadaşlarından o yüzden daha önce tanışıyorduk, Sarpsaa… Sanırım o bizi buldu” dedi. Kısa kesmişti. “Başlayalım istersen” demişti ki. Ben atladım hemen. O lafı kısa tutmaya çalışıyordu. Benimse ders çalışmak istemeyince çenem açıldı galiba. “Yoğun derslerin içinde nasıl vakit bulup da prova yapıyorsunuz?” dedim. Sanırım o da çalışmayı sabote etmeye çalıştığımı fark etti. Gözlerini kısarak baktı ve ”Senin hobin var mı?” diye sordu. “Kitap okumak” dedim tereddüt etmeden başka bir şey yaptığım yoktu zaten. “Sen nasıl kitap okuyacak zaman buluyorsan bizde provaya öyle zaman buluyoruz “ dedi.”Ooo ben cevabımı aldım yerime oturdum, hadi başlayalım” dedim.” Güldü sonra da bir şeyler anlatmaya başladı.
~~
Artık hiçbir şey hissetmiyordum. Harun saatine baktı. Yüz ifadesinden geç olduğu anlaşılıyordu. “Saat 10’a gelecek neredeyse hadi gidelim” dedi. “O kadar olmuş mu yaa?”dedim ve bir anda panik oldum. Umarım 11 i geçmeden yurtta olurdum. Çünkü kaldığım yurt 11’den sonra gelenleri almıyordu. Telefonumu şarjdan çıkarttım. Hemen toparlandım ve Harun’a veda edip hızla çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜTÜPHANE
Romansaİlk görüşte aşka inanır mısınız? Eğer cevabınız evetse bu hikayeyi okumayabilirsiniz.Çünkü bu hikaye zamanla aşık olmanın hikayesi... Bir tarafta dolabında esrarengiz hediye ve notlar bulan Esin diğer tarafta ona nasıl açılacağını bilmeyen esrarengi...