47. Bölüm -FİNAL- "Çok mu komik Özgür Bey?"

1.3K 79 49
                                    

Çok garip duygular içerisindeyim. Final mi yapıyorum ben şimdi?


Son kez okumaya var mısınız? Buyrun final bölüm sizlerle...

İyi okumalar :)

-Okullar kapandıktan 1 gün sonra-

Odaya şöyle bir göz attım. Almam gereken her şeyi almıştım sanırım. Bir yıl daha bitmişti resmi olarak.

Ne yıldı ama!

Monoton ve yalnız bir hayat sürerken birden esrarengiz notlar almaya başlamıştım. Ve şimdi esrarengiz çocukla çıkıyordum. Gülmeden edemedim. Özgür'ün bana verdiği notları, kar küresini ve kitapları bavuluma dikkatlice yerleştirmiştim. Bunlar ilişkimizin ilk adımlarıydı.

Sonra diğerleri vardı...

Hilal'le daha samimiydik artık. O da az önce çıkmıştı. Onu kuzenimin düğününe davet etmiştim ama pek gelebilecek gibi değildi. Berk, Sarp ve Harun... Hepsi çok iyi çocuklardı. Benim Kuru Gürültü' ye katılmama fazlasıyla destek vermişlerdi. Harun'la biraz daha yakındım. Aynı sınıftaydık ve rahat konuşabileceğim nadir insanlardan biriydi. Bu arada ben Harun'la Kübra hakkında konuştuktan yaklaşık 2 hafta sonra ayrılmışlardı. Başlarda kendimi kötü hissetsem de ikisinin de yeterince üzülmediğini fark ettim. Her şeyde bir hayır vardır...

Ve Taner...

Arada sırada hala bana takılıyordu. Artık eskisi kadar pislik değildi. Ancak Özgür sevmediği için çok muhabbet kurmuyordum.

Bacağımdaki askı çıkmıştı. Çok şükür rahat yürüyebiliyordum.

Telefonum gelen mesajla aydınlandı.

Gönderen: Özgür

Bence biran önce in, yoksa Bursa'ya dönmemen için basıp gidicem.

Yüzüme buruk bir gülümseme yayıldı. Ben de ondan ayrılmak istemiyordum.

~~

Hava alanına geldiğimizde bavulumu arabanın bagajından indirdi. Biraz vakit vardı. İçeri girip bir kenarda beklemeye başladık. Sessizliği bozmak istedim. "Heyy hadi ama, iki gün sonra düğünde görüşcez zaten" dedim yüzünü asmasını engellemek için. Bizimkiler Özgür'ü özellikle davet etmişti. "Evet" dedi yüzüme düşen saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırarak. "En çok da kütüphane buluşmalarımızı özliycem" dedi ardından. "Özgür, ayrılıyomuşuz gibi konuşmasana" dedim bu sefer daha ciddi bir ses tonuyla. "Affedersin" dedi karşılık olarak. "Sen Ankara'da kalmaya kararlı mısın yaz boyunca?" diye sordum. Kafasını olumlu anlamda salladı. "Çocuklarda burada zaten, staj için de iyi olur" dedi. Son sınıfa geçtiği için bu yıl staj yapacaktı. Bu da daha az zaman daha az konuşma demekti maalesef.

Uçağım anons edilince ayağa kalktım. Sıkıca sarıldık. Başıma bir öpücük kondurup "Kendine iyi bak" dedi. "Sen de öyle... Bizimkiler tanışmayı çok istiyor, hem sana biraz Bursa'yı gezdiririm." Diyerek veda ettim. Uçağıma binmek üzere ilerledim.

~~

-Özgür'ün bakış açısı-

Esin giderken bir off çektim. Bütün yaz onsuz ne yapacaktım?

Evime girdiğimde direk odama gittim. Yatağıma uzanıp bir süre gözlerimi kapadım. Biraz sonra staj için görüşmeye gitmeliydim. Kafamı sıkıntıyla çevirdiğimde masanın üzerinde duran bir şey gözüme çarptı. Gidip neymiş diye baktım.

KÜTÜPHANEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin