Yukarıya çok sevdiğim bir şarkıcıdan parça bıraktım dinleyerek okuyabilirsiniz:) Şimdiden keyifli okumalar dilerim.
ŞİMDİ
Bir haftadan fazladır buradaydık. Pamir ile rol yapmak bazen beni zorlasa da Erdem'in içindeki yoğun kıskançlığı hissediyordum. Ama onun ne yapacağını kestiremediğim için ortamda bulunduğu sıralarda Pamir'e pek yaklaşmamaya çalışıyordum. Ama Pamir de her fırsatta yanıma geliyordu. Erdem ile Dilara ayrılmışlardı. Dilara üst kattaki odada kalıyordu. Pamir ile Erdem de karşılıklı koltuklarda yatıyorlardı. Her sabah birini ölü bulmamak için dua ederek odamdan çıkıyordum.Bazen seslerin yükseldiğini duyabiliyordum,kırılan eşyaların sesini duyabiliyordum. Ama böyle zamanlarda İrem gitmeme izin vermiyor,kendi gidip ortamı sakinleştiriyordu. Daha doğrusu Erdem'e bağırıyordu. Erdem'e ettiği küfürleri odanın içinden bile gayet net duyabiliyordum.
Dilara ise bir hafta boyunca sadece ağlamıştı. İlk günler yemek yemeye bile inmemişti. Bebeğine bir şey olmasın diye onu sakinleştirmeye gittim ama beni odadan kovdu. Yine de bakışlarında pişman olduğunu görmüştüm.
Alçım hareketlerimi zorluyordu. Doktora gidemeyeceğimiz için evde kendi imkanlarımızla çıkarmamız gerekecekti.
Pamir'e çıkarması için yalvarmıştım ama birkaç gün daha beklemem için ısrarcı olmuştu.Şimdi yine verandadaydım. Sıcak kahvemi yudumlarken eşsiz manzaraya bakıyordum. Bol bol oksijeni içime çekiyordum. Arkamdan gelen tıkırtıları duyunca arkamı dönmedim.
Arkamda duran kişi birkaç dakika sessiz kalınca konuşmaya başladım.
"Pamir?''Sinirle nefesini verdi.
Bu Pamir değildi.
Bu Erdem'di.
Onun varlığı beni huzursuz etmişti. Olduğum yerde kıpırdandım. Kahvemi verandanın etrafını çevreleyen çite koydum. Erdem konuşmuyordu. Sanki sadece yanımda olmak için gelmiş gibiydi.
Arkamı dönmedim.
Gözlerine bakmamakta kararlıydım.
Zaten her şey gözlerine bakınca oluyordu.
Konuşmadım.
Ama adımları yaklaştı.
Saçıma değen nefesini hissediyordum.''Saçların hala mis gibi kokuyor. Vanilya ve papatyalı şampuan.''
Konuşmadım. Arkamı dönersem çok yakınımda olacaktı. Arkamı dönmedim.Yanıma geldi. Yine de ona bakmıyordum. Sadece ileriyi izliyordum.
"Bana soğuk yapacaksın diye kahven soğuyacak , soğuyunca içmezsin sen.''Yine onu umursamadım. Hiç yokmuş gibi davranıyordum. Çünkü ne söyleyeceğimi bilmiyordum. Her an ağlayabilirdim ve bu hiç istemediğim bir durumdu.
"Böyle mi olacak yani Dila? Bana cevap vermeyecek misin? Birbirimize bu kadar aşıkken böyle mi davranacaksın bana?''Şimdi cevap vermem gerekiyordu. Ona hak ettiği gibi davranıyordum. Hatta hak ettiğinden daha iyi davranıyordum.
"Nasıl davranayım? BENİ ALDATTIĞININ FARKINDA MISIN? Neden sanki ben seni durduk yere terk etmişim de gözünün önünde başkasıyla sevgili olup seni kıskandırmaya çalışıyormuşum gibi triplere giriyorsun Erdem?''
''Dila biliyorsun,sen bu hayatta bana iyi gelen tek şeysin. Sen benim ölmüş duygularımı canlandırdın. Hata yaptım. Eşeklik ettim. P*çlik yaptım. Ama yemin ederim ki çok pişmanım. Senin değerini anladım. Sana daha da çok aşık oldum. Her geçen gün daha da çok aşık oldum. Seni her düşündüğümde,o biraz yeşil biraz ela gözlerin aklıma geldiğinde...''
Elimi susması için havaya kaldırdım.
"Sus Erdem. Bırak artık bunları. İkimiz bir daha bir araya gelemeyiz. Sana daha ne kadar anlatmam gerekiyor? Neden anlamak istemiyorsun. Sen BABA oluyorsun. Ben de artık bir başkasıylayım. Lütfen. Yeter. Artık bu konuyu açma.''Devam edecektim ama sesim çatallandı. Erdem ağlamak üzere olduğumu anlamamalıydı.
"DİLA!GEBERİYORUM DİYORUM NEDEN ANLAMIYORSUN ÖLÜYORUM HER GÜN ÖLÜYORUM. SEN BENİM YÜZÜME BAKMADIKÇA BEN DAHA ÇOK PERİŞAN OLUYORUM. BEN BABA FALAN OLMAK İSTEMİYORUM BEN SENİ İSTİYORUM.''
![](https://img.wattpad.com/cover/189033671-288-k809422.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İhanet(tamamlandı)
RomanceBir insanın canı ne kadar yanabilirdi en fazla? Bir insan ne kadar çok göz yaşı dökebilirdi? Uğradığı ihanetin şokunu nasıl atlatabilirdi?Denize sığınmak isterken onu da kurtaran deniz olacaktı da haberi yoktu...