7. BÖLÜM - GÖRMEDİKLERİNİ GÖREN VE DUYAN

870 154 20
                                    

Göğüsüm acıyla sıkışıyor, Tenimdeki sıcaklığı tüm iliklerimde hissediyorum. Ağzımda acı bir tat vardı. Sanki bir iğne kalbimin tam orta yerine saplanmışçasına bedenimin acıyla kıvranmasına neden oluyordu. Zehirli bir yılanın ısırığına maruz kalmışım gibi hissediyorum ve bu acı tüm iliklerimdeydi.

Etrafımdaki sesleri duyabiliyordum ama gözlerimi açamıyordum. Kirpiklerim ağırlaşmış ve göz bebeklerime bir perde gibi kapanmıştı. Sanki bir şey benim kendime gelmeme engel oluyordu.

"Almina,"

Adım Aren'nin dudaklarının arasından dökülürken bana seslendiğini duyabiliyordum ama ona cevap veremiyordum.

O, adımı defalarca kez seslenirken ben gözlerimi açmak için bir kez daha çabaladım. O çaba canımı her ne kadar yaksa da göz bebeklerimde olan perdeyi kaldırabildim ama o an ruhumun bedeninden ayrılmasına tanık oldum.

Bedenim yerde yatıyordu. Etraftaki herkes başıma toplanmış ve dikkatle bana bakıyordu. Aren yere çökmüş beni kollarının arasına almıştı. Bu gördüğüm olay karşısında ruhum soğuk çarpmışçasına titredi. Bu gerçek olabilir miydi? Bedenim ve ruhum birbirinden ayrılmış mıydı?

Aren, "Almina aç gözlerini." Dedi tedirgin olan bir ses tonuyla ve diğer lortlarda hemen onun yanında yere çöktü.

Aren tekrar, " Almina gözlerini aç." Dedi. Sesindeki tedirginlik etrafa hissettirircesine fazlaydı. Başıma ne gelmişti bilmiyorum ama o an bedenimin hala daha bir alev gibi yandığını hissedebiliyordum.

Korku bir şırınganın ucundaki ilaç gibi bedenime saplanmış ve etkisini yavaş yavaş gösteriyordu. Aren'nin kollarının arasında yatan bedenimin gözlerinden yaşlar geldi. O yaşlar yüzümde bir yol izleyip Aren'nin dövmeli ellerini akarken ormanın içinden fırsatlar yükseldi.

"Lortlar ona zarar verdi. O ağlıyor." Dedi etrafta yankılanan ses.

Kalbim dikenli bir tuzağa düşmüş ve kurtulmak için çabalıyordu. Hissettiğim acı bir bıçak kadar keskindi. Tenimi yırtarak tüm hücrelerime bu yaşadığım duyguyu hissettirmek istiyordu.

"Aren, seni en başından uyarmıştım! Sonu bize bulaşmasın dedim ama sen yine bizi dinlemedin!" Dedi Valeri keskin sesiyle.

"Böyle olacağını bilmiyordum." Dedi Aren ve hemen ardından orman, "diyarın kralları ona zarar verdi." diye yüksek sesle haykırdı.

Aren duyduğu bu cümleden sonra sinirle, "susturun şunları!!" Diye bağırdı. Onun bu kadar net çıkan sesi ile tüm orman üzerine sessizlik pelerini örtü.

"Umarım tanrıçaların hediyesini öldürmemişizdir. Yoksa bunun sonuçları çok ağır olur." dedi Levan, korktuğunu belli eden bir ses tonuyla.

Odin, " bir lanet daha kaldıramam." Dedi ardından etraftaki beyaz giyimli koruyuculara baktı. "Dışarıdan gelebilecek etkene karşı burayı kalkan için alıyorsunuz."

Etraftaki koruyucular el ele tutuştuklarında dudakların arasından fısıltılar döküldü. Profesör de dikkatle olanları izliyordu. Yüzünde korku ifadesi vardı.

" Aren, Almina'yı yere yatır." Dedi Odin ama o başını iki yana salladı. Beni bırakmak istemediğini etraftaki herkese göstermişti. Ben ise onun kollarının arasında küçük bir kız çocuğu gibi yatıyordum. O eliyle yüzüme düşmüş olan saç tutamlarımı geri iterken Odin bir kez daha onun adını söyledi.

"Bak seni anlıyorum. Tekrar lanetlenmek istemiyorsun. Lanetin bize yaptığı şeyler çok ağır ama izin ver de yardım edeyim. Eğer şu anda yaşaması için ufak bir şansı varsa onu elinden almayalım." Dedi Odin.

BİR MELEĞİN GÜNAHIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin