" Aren çok yorgunum." Dedim mırıldanarak, ardından elimi ondan çekip koltuğa tekrar uzandım.
Dün gece sabaha kadar eğlenmenin yorgunluğunu üzerimden hala daha atamamıştım. O anlar aklıma geldikçe kendime inanamıyordum. Kütüphaneden saraya gittiğimizde ben dinleniriz diye düşünsem de öyle olmamıştı. Tüm gece boyunca ilk salonda oturup birbirimize yaşadığımız olayları anlatıp gülmüştük. Ardından odaya çıkıp saatlerce öpüşmüştük.
Bana yaşattığı heyecanın bir tanımı asla olamazdı. O anlardaki duygularımın en başında mutluk geliyordu. Bir kalemin mürekkebi nasıl bir kağıdın üzerine yayılırsa o anlardaki hissettiğim duygularda o şekilde bedenime yayılmış ve etkisi altına almıştı.
Özgürce istediğimi yapabilmenin rahatlığı ile hiç uyumak istememiştim ama bu rahatlığın sonucunu da sabah okula zorla getirilerek çekmiştim.
Eğer bugün almam gereken dersler önemli olmasaydı eminim şu anda sarayda dün geceden arta kalan yorgunluğu atardım ama bugün göreceğim her dersin önemi fazlaydı. Bedenimi bir sarmaşık gibi sarmış olan bu yorgunluk hissi ile birde Valeri, Levan ve Odin'den ders görmüştüm.
Hani kitaplarda kraliçenin her zaman rahat bir hayat yaşadığını, en sonunda da yakışıklı bir kralla evlendiği yazılırdı ya işte bu tamamen yalandı. Kraliçe gücünü kazanana kadar eğitim almak zorunda kalıyordu. Özel hayatından daha çok güç ile ilgilenmeliydi. Etrafında birçok düşmanı vardı ve her an nereden tehlike gelir bilinmiyordu.
" Güzelim, hadi bir dersin daha kaldı. Sonrasında dinlenirsin." Dedi Aren ama gözlerimi dahi açamadım. Şu anda biri gelip bana gökyüzü yerle bir oluyor dese de yattığım yerden kalkacak gibi değildim. Bu dinlenme odasından dışarıya bir adım dahi atamaz haldeydim.
Yattığım için daha çok kısılan eteğimin açıkta bıraktığı bacaklarımı Aren kendi ceketi ile örtmüştü ama ben, cekete sıkıca sarılıp uyumaya hazırlanmıştım.
Bir süre sonra kapının açılma sesini duydum. Odin,
" kendinizi tebrik etmeniz gerekiyor." Dedi. " Tüm diyar okulu sizin ikinizi konuşuyor. Ateş lordu ve element kraliçesi gizli aşk mı yaşıyor? Diye birçok fısıltı etrafta dolaşıyor. Sizi kütüphanede öpüşürken gören bile var. Dudaklarınızdaki yaralarda bu fısıltıların altına atılan imzalarınız olmuş."" Ne yapalım Odin? İstediklerini konuşsunlar. Diyar okulu dışında bizim yakınlaştığımızı zaten biliyorlar." Dedi Aren.
" Gizli aşk yaşıyorlar diye söylenti var Aren." Dedi Levan.
" Umurumda değil. İstediklerini söylesinler. Evet, kütüphanede Almina'yı öptüm. Evet, dudaklarımız öpüşmekten yara oldu. Bunlardan kime ne? Ben onun için zaten ölüm yemini ettim. Onunla birlikte olmazsam alacak olduğum büyük cezanın ne olduğunu dahi bilmeyip ölümle yüz yüze yaşarken bir başkasının dediği cümleler ne kadar umurumda olur sizce? Bari bırakında yaptığım yeminin tadını çıkarayım." Dedi Aren.
O an uykumu bile açmış olan sözleri gözlerimi aralamak üzereydi ki bu durumdan vazgeçip uyuyor numarası yapmaya devam ettim çünkü eğer ben konuşmalarına katılırsam şundan emindim ki bu konuyu hemen kapatacaklardı.
Valeri, sitem eder şekilde, " Aren biz ne olacağız?" Diye sordu. "Sana izin verirken bu kadar ileriye geçecek olduğunu düşünmedik." Dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR MELEĞİN GÜNAHI
FantasyBİR MELEĞİN GÜNAHI!! Gökyüzü seni çağırıyor kraliçe uyanman lazım. Asırlar önce, gökyüzü diyarının üzerine, lanetlerin geldiğini haber veren sirenler çaldı. Yıldızlar her bir tanrıçayı koruma altına aldı ama içlerinden sadece birini yeniden doğması...