28. BÖLÜM- KAPANAN MESAFE

400 35 64
                                    


1 AY SONRA

Zaman göz kırpmak kadar çabuk geçiyordu. Birkaç gün önce başka bir yerdeyken birkaç gün sonra ise bambaşka bir yerde buluyorduk kendimizi. Her an ne yaşayacak olduğumuzu bilmeden adım atıyorduk. Bazen geliyordu ki yanımızda olmasını istediğimiz insanlar yanımızda değil de bizden uzakta oluyordu. O anlarda hissedilen yalnızlığın nasıl bir tanımı olabilirdi ki? Gözlerinin içine bakarak konuştuğun insanla nasıl yabancı olunurdu ki? Ama olunuyordu.

İnsan herkes yanında varken de yalnızlaşabilirdi. Belki tutunacak bir dal arardı, belki başını göğsüne yaslayıp saatlerce ağlayacak bir yakınlık görmek isterdi ama her zaman bu isteklerimiz karşılık görmüyordu.

Bende işte  o anları yaşıyordum. Bir ay önce okulda tanıştığım Liam ile yaşadığım olayı daha dün gibi hatırlıyordum. İliklerime kadar ıstırabı tatmış, acıyı tüm ruhumla hissetmiştim. Şimdi ise o acıya dair hiçbir kalıntı yoktu. İşin aslı kalıntı Aren'nin benim üzerimde bıraktıklarıydı.

O gün ben ağlıyorum diye ağlayan adam sonrasında fazlası ile değişmişti. Belki bu bir ayda başımıza gelmeyen kalmamıştı ama onunla aramın bu kadar açılacak olduğunu da hiç düşünmemiştim. Başıma gelen olayın hemen sonraki günü Liam beni ziyarete geldiğinde onu saraya almamakla kalmayıp bir de herkesin içinde onu kovmuştu. Ben onun bu hareketine karşı çıkıp Liam'ın bir suçu olmadığını söylemek istediğimde ise benimle tartışmıştı. Her defasında ona niye böyle davrandığını sorduğumda bana cevap vermek yerine kaçıyordu. Liam ise onun ve diğer lortların bu davranışının nedenini bilmediğini söylüyordu.

Aren ile bu konudaki tartışmamız artığı için saraydan çıkıp gitmişti. Onun, o gidişinde hayatımın en büyük korkusu ile yüzleşecek olduğumu da bilmiyordum. Gece ben uyurken saraya giren birkaç kişi olmuştu. Muhafızlar eğer son anda onları fark edip engel olmasaydı sonrasında ne olacağını hayal edemiyordum. Bu durumu diğer lortlar öğrendiğinde Aren'e çok kızmışlardı.

Raza'nın, " onu almaya gelecekler var." Cümlelerini Valeri defalarca kez Aren'e hatırlatmıştı ama şundan emindim Aren'de fazlası ile tedirgin olmuştu.

Ben daha bu olayı atlatmakta zorluk çekerken tekrar onunla eskisi gibi oluruz diye düşündüm ama bana olan sinirini hiçe saymak yerine daha çok üzerime geldi. Ben, her Liam ile konuştuğumda kıskançlıktan kendini yiyip bitirecek hale geliyordu. Anlıyorum. Bana karşı hisleri yüzünden bu şekilde davranıyordu ama onun bu davranışları benim üzülmeme neden oluyordu. Bu süre içinde de yanımda her zaman olan sadece Liam olmuştu. Ben her Aren ile kavga ettiğimde yanıma gelip beni sakinleştirmek için çabalamıştı. Böyle bir adamın iyiliklerini de görmezden gelemezdim ama Aren ve diğerleri görmezden gelmemi istiyordu.

Derin bir nefes aldım. Aynada kendimle bakışmayı bırakıp düşüncelerimi bir kenara ittim ve oturduğum yerden kalktım. Zaten şu aralar moralim iyice bozukken bunları düşünerek daha çok moralimi bozuyordum.

Ben okuldaki dinlenme odasından çıkmak için kapıya doğru yürüdüğümde açılan kapı ile Odin'i görmem bir oldu. Eğilerek selam verdikten sonra kapıyı kapattı.

" Seni burada görmeyi beklemiyordum." Dedi.

" Biraz yalnız kalmak istedim. Şimdi çıkıyordum bende." Dedim.

Ben onun tam yanından geçecek olduğum sırada önüme geçince durdum. " Bak, farkındayım Aren ile bu son zamanlar aranız açık. İkinizde birbirinizle konuşmak istemiyorsunuz ama bizimle konuşabilirsin. Hatta benimle özel konuşmak istersen de seni dinlerim. İnan bir arkadaşın gibi sana yardım etmeye çalışırım. Bana Aren'i de anlatabilirsin. Sana bu konuda kırılıp gücenmem. Sadece eskisi gibi güldüğün anları görmek istiyorum. Yalnız ben değil diğer lortlarda bunu istiyor." Dedi içten bir ses tonuyla.

BİR MELEĞİN GÜNAHIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin