Acının bedenimdeki var olan derin etkisi iliklerime kadar işlemişti. Bir haftadır yatak ve sarayın bahçesi arasında gidip gelmiştim. Bu süreçte Aren'nin yardımı ile kanatlarımı nasıl açıp, kapamam gerektiğini öğrenmiştim. Onun önderliğinde de birkaç kez kullanmayı denemiştim ama insan formunda olmak benim için daha iyiydi. O yüzden büyüyle aynı lortlar gibi bende istediğim zaman görebilecek olduğum şekilde kanatlarımı saklamıştım.
Bu süreçte diyar okulu da açılmıştı. Gücümü kullanmayı öğrenmek ve gökyüzünün asıl varlığı hakkında bilgi sahip olmak için okula gitmem gerekirken bunu da yapamıyordum. Bir kraliçe olarak eğitilmediğim için güçsüzdüm ve bu okulun eğitimlerine ihtiyacım olduğunu da biliyordum.
Aren her gün olmasa da okula gidip kendi ateş elementinin tarafında olan kişilere eğitim veriyordu. Bir lort olarak bunu yapması zorunlu değildi ama o ve diğer üç element varisi topraklarına yeni katılan halkına eğitim vermek konusunda istekliydiler. Her ne kadar okulda birçok diyar eğitmeni bulunsa da lortların orada bulunması diyar okulundaki disiplini de artırıyordu.
Ben okula eğitim almak için başladığımda dördününde beni oluşabilecek dış tehlikelerden korumak için aynı masalarda oturup eğitim almamı bekleyeceklerini düşündükçe gülüyordum. Çünkü benim için, anlattıkları dersleri bir öğrenci gibi dinleyeceklerdi.
Ateş sarayında kaldığım bu süreçte yanıma diğer lortlar defalarca kez gelip benim sevecek olduğumu düşündükleri hediyeler ve çiçekler getirse de Aren hiçbirinin yanıma gelmesini istemiyordu. Hatta bu konuda onlarla bile kavga etmişti.
Derin bir nefes alıp gözlerimi kapadığım sırada
"Kraliçem..." Diyen Valeri'nin sesi ile kapadığım gözlerimi tekrar açtım. Belki Aren onlarla bu konuda kavga etmişti ama onlar gizliden odaya büyü ile giriyordular.Yatakta yavaşça dönüp sesin geldiği yöne baktım. Valeri yatağa doğru gelirken bende zorda olsa diklenip sırtımı dikkatli bir şekilde başlığa yasladım.
" Aren seni burada görürse kavga çıkaracak." Dedim.
" Aren her zamanki gibi okulda beğendiği kadınlara birlikte. Onlardan ayrılması uzun sürer." Deyip yatağın kenarına otururken ben tepki bile vermedim.
Çünkü Aren okul başladığı andan itibaren beğendiği çoğu kadınla birlikte olduğunu biliyordum. Boynumdaki kolye her defasında " Ateş lordu bir kadını beğendi." Diyordu.Başlarda bu duruma sinirlenip ona laf söylediğimde hiçbir şey demeden sadece beni dinlemişti ama sonradan ben, onunla bir ilişkim olmadığını ve sergilediğim tavrın saçma olduğunu söyleyince, asılan yüz ifadesi ile yanımdan gitmişti. Doğru olanda buydu. Aren ile aramda bir ilişki değil bir çekim vardı. Sürekli gözlerimin önünde onunla önceden birlikte geçirdiğimizi düşündüğüm anlar canlanıyordu ve bir anda kayboluyordu. Ben daha bu olanlara akıl verememişken bir de onun hayatına engel olamazdım.
Her kadınlarla beraber zaman geçirdikten sonra saraya geldiğinde ilk işi duş almak oluyordu. Ardından yanıma gelip ben uyuyana kadar benimle ilgileniyordu. Elinden gelenin fazlasını yapıyordu ama hem okul hayatı hem de benimle olan hayatı onu yorduğu için ilgilenmemesini ona söylesem de beni dinlemiyordu. Hatta bu konuya sinirlenip "yorulmuyorum." diyerek sert çıkışıyordu. Bazen bu ilgisinin güç yüzünden olduğunu düşünmeden de edemiyordum.
" İyi misin?"
Valeri'nin sorusu ile daldığım düşüncelerden çıkıp başımı olumlu anlamda salladım.
" İlk baştaki halimden daha iyiyim ama sırtım nadirde olsa kanamaya devam ediyor." Dedim." Aren bunu biliyor mu?" Diye sordu.
" Biliyor. O da pansumanımın yapılması için saraydaki çalışanlarına söyledi." Dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR MELEĞİN GÜNAHI
FantasyBİR MELEĞİN GÜNAHI!! Gökyüzü seni çağırıyor kraliçe uyanman lazım. Asırlar önce, gökyüzü diyarının üzerine, lanetlerin geldiğini haber veren sirenler çaldı. Yıldızlar her bir tanrıçayı koruma altına aldı ama içlerinden sadece birini yeniden doğması...