AREN
Bazı gerçekler görülmeye de beklenmeye de değer. Her an neler olabileceğini kimse bilemez. Öğrendiklerimiz bizi şaşırtsa dahi o andan sonra yaşayacaklarımızın düşüncesi bedenimizi kaplar.
Almina'nın yere yığıldı an hızla ona doğru giderken benim arkamdan da diğer üç lord ayağa kalktı ama kahin, " yaklaşmayın sakın ona." diye uyarıda bulununca olduğum yerde durdum.
"Onun içindeki ateş senin ateşinden daha güçlü. Her birinizi yok eder." Dedi kadın net çıkan ses tonuyla.
Yerde yatan Almina'ya bakarken asırlardır bizim ve diyarın beklediği kraliçe olması şokunu üzerimden atamıyordum. Almina sadece bir kraliçe de değildi bir Tanrıçaydı.
Valeri, " Beşinci element ve bizim için değer arz eden tanrıçanın öylece yerde yatmasına izin mi vereceğiz?" Diye sertçe sormasını duydum. Ardından yanımdan geçip yerde yatan Almina'ya gitti.
Ben ne olacak diye beklerken Valeri, Almina'ya dokunduğu anda küçük bir kıvılcım yükseldi. O kıvılcımla beraber hızla geri çekilip, " Siktir." Dedi.
Toprağın koruyucuları Valeri'ye yardım için toplanırken bu sefer Odin öne atılıp, " Ateş, suya zarar veremez." Dedi.O da aynı şekilde gidip Almina'ya dokundu ama Valeri'den farklı hiçbir şey olmadı. O elini tutarak geri çekilirken Levan denemek için Almina'ya yaklaştı ama o da zarar gördü.
Sanki Almina'yı saran görünmez bir ateş kalkanı vardı ve ona dokunulmasını engelliyordu. Uzun siyah saçları beyaz zemine saçılmış halde masallardaki prensesler gibi uyurken onu öylece yerde bırakamazdım. Her seferinde duygularımın bir köşesinde yeri olan onu koruma iç güdüsü ile yanıp tutuşan bedenim orda öylece durup Almina'yı izlememi kabul etmedi.
Hızla ona doğru gitmeye başladım. Diğer üç lort uyarı anlamında bana seslense de durmadım. Ben ona doğru giderken kolyesinde ışık parlayıp söndü. O ışıkla beraber benim de gözlerim parladı. Ben yere çökerken, " hayır, Aren!!" Diye bağırdı Odin ama onu dinlemedim.
Yerde yatan Almina'ya dokunmamla sanki etrafındaki şeffaf kalkan tüm salona etkisi yayılacak şekilde kırıldı. Etrafta kısa süreli sarsıntı olurken Almina'yı kollarımın arasına aldım. Diğerleri şaşırarak bana bakarken, " Almina..." diye seslendim.
Elimi yüzünde beliren dört element sembolünde yavaşça gezdirdim. " Almina aç gözlerini...." Diye mırıldandım. Zihninin silinmesini istemiyordum. Her ne kadar onu korumak adına alınan bir karar olsa da Tanrıça olduğunu bilmesini istiyordum.
Benim Almina'ya dokunabiliyor olmam üzerine diğer üç lort da yanımıza doğru geldiler. O ana kadar hiçbir şey olmamıştı ama ne zaman Almina'ya dokunmak istediler işte o zaman o az önce kırılan kalkan tekrar belirmekle kalmayıp üçünü de en baştaki gibi yaktı.
" Siktir, siktir..." deyip Odin hızla ve acıyla geri çekilirken Valeri, " Sen nasıl dokunabiliyorsun da biz dokunamıyoruz?" Diye sordu.
Bu soruya verebilecek olduğum bir cevap yoktu. O yüzden sessiz kalıp Almina'nın saçlarını elimle okşamaya başladım. Yüzündeki element sembolleri sürekli hareket halindeydi.
" O, sadece bir ateş lordu değil." Dedi Kahin. Ben kadına bakmadım ama diğer üçü şaşırarak kadına baktı.
" O, bir lort dan daha fazlası. Tanrıça ile aralarında asırlar öncesine dayanan bir bağ var. Her bir insan, her bir melek, her bir şeytan, her bir varlığı bilinen canlı, doğduktan sonra birçok hayatın içinde var olur. Hiç kimsenin bir yaşamı yoktur. Kalp bir kere değil binlerce kere atar. Dünya bir kere var olmadı ya da gökyüzü ilk defa kurulmadı. Evren bir döngü içinde devam eder. Sayısızca bilinmedik varlık bu evrende var olur, doğar ve ölür. Sizlerde asırlar önce doğduğunuzda bir yaşamınız vardı. Fakat o yaşamlar bir bir son buldu. Diyar tekrar yeniden kuruldu. Ateşin veliahttının da bir önceki yaşamını hatırlaması gerekiyor ki Tanrıça ile olan yakınlığını bulsun. Ve sakın unutma yıkımın ve ölümün efendisi, senin içinde hala daha uyumakta olan bir güç var. Diyarın seni ve elementini dışlamasının en büyük nedeni senin doğuşun ile gelebilecek olan güçtü. Hiçbir element diğer elementten üstün değildir." Dedi kadın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR MELEĞİN GÜNAHI
FantasyBİR MELEĞİN GÜNAHI!! Gökyüzü seni çağırıyor kraliçe uyanman lazım. Asırlar önce, gökyüzü diyarının üzerine, lanetlerin geldiğini haber veren sirenler çaldı. Yıldızlar her bir tanrıçayı koruma altına aldı ama içlerinden sadece birini yeniden doğması...