6

1K 77 28
                                    

Altıncı bölüm

Özgürlük sevgisi diğerlerini sevmektir, güç sevgisi kendimizi sevmektir. -William Hazzlit

+13 şiddet sahneleri içermektedir, rahatsız olanlar için uygun değildir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

+13 şiddet sahneleri içermektedir, rahatsız olanlar için uygun değildir.

İyi okumalar.

°°°•••°°°

Güç, kullanılabildiği zaman tehlikeli bir silaha dönüşebilir. Her insan güçlüdür, sadece insanın içindeki gücün farkına varması gerekir. 

Ben güçlüydüm ve bunun farkındaydım artık. Çok şey yaşamıştım, çok şeyi atlatmıştım. Ve sonuç olarak kırıldıklarımın altında ezilmeyi değil de, onların üzerine çıkıp savaşmayı seçmiştim. 

Otomatik kapı açılırken tuttuğum nefesimi bıraktım, oyun başlıyordu. Birazdan ilk görevimle sınanacaktım ve gecenin sonundaki sonuca göre yeni keşfettiğim gücün derecesini öğrenecektim.

Ya kaybedecek, elimde sadece inandıklarımla kalacaktım.

Ya da kazanacak, savaşta daha derinlere inecektim.

"Panik yapma, karakterine odaklan. İlerisini ya da gerisini düşünme, şu andayız." dediğinde ona baktım. Direksiyonu sıkan kemikli parmakları, sanki boğazıma çökmüş gibiydi. Aldığım nefes ciğerlerime gitmiyordu sanki, boğulacak gibi hissediyordum.

"Rolüme gayet odaklıyım, teşekkürler," diye mırıldanıp önüme döndüm. Aynadan bana bakmaya devam etti, bakışlarımı cama çevirdim.

Bahçede durduğumuzda kapımı açması için beklemeye başladım, gerginliğimi üzerimden atmam gerekiyordu. Kapı aralanınca elimi ona uzattım, tuttu ve nazikçe inmeme yardım etti. Arabadan indim ve önümdeki gösterişli villaya baktım, az ileride hedef bizi bekliyordu. 

Görevli adamlardan biri arabayı alıp garaja götürürken adama doğru ilerlemeye başladım, kendimden emin attığım her adım karaktere iyice bürünmeme sebep olmuştu.

Adamın önünde durdum, arkasında üç adam daha vardı. Korumadan daha çok, has adamı gibi duruyorlardı. Arkamda herhangi bir tehlikeye karşı atik duran Özgür, hepsini dakika dolmadan yere serecek gibi görünüyordu.

"Gaye hanım, bu ne büyük şeref. Evime hoşgeldiniz, sizi gördüğüme çok memnun oldum." dedi ve elini uzattı. Nazikçe gülümseyip elimi uzattım ve öpmesine izin verdim, aradaki eldiven midemin bulanmasına engel olmuştu en azından.

"Benim memnuniyetim gece sonunda belli olacak, Harun Bey." dedim ve elimi kendime çektim. Gece gece güneş gözlüğü takmanın artık absürt göründüğünü düşünüp çıkardım ve evi incelemeye devam ettim. Köşebaşlarında ikişer koruma duruyordu, evin girişinde yan yana dizilmiş dört koruma vardı.

Umarım tüm korumalarını dışarı koyup bodrumu boş bırakmıştır, işimiz kolay olurdu.

"İsterseniz içeri geçelim?" diye sordu ve önden geçmem için yer açtı. Göz ucuyla Özgür'e baktım, adamlar üzerini arıyordu. Beni de ararlar mı diye düşünürken, Özgür gözünü kırptı bana. Üzerimdeki kısa çaplı tedirginlik uçup giderken önüme döndüm ve eve doğru adımladım, içeri girdiğimizde topuklularımın çıkardığı tok ses yankılanmaya başlamıştı.

Özgürlüğe Aşık GökyüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin