9

886 61 88
                                    

Dokuzuncu bölüm

Sınırsız özgürlükle yola koyulmak, o yolu sınırsız zorbalıkla bitirmek demektir.
~Dostoyevski

İyi okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İyi okumalar.

°°°•••°°°

/////////////////////////
Özgür

Güçlü olmak, kaslı olmak değildir. İnsanı güçlü kılan, yaşadıklarına rağmen gülüp eğlenebilmesidir. Umursamamaktır; yorgunluğu, acıyı, gözyaşlarını.

Güçlü olmak, unutmaya çalışmak değildir. Sürekli kendine hatırlatıp yine kendine sığınmasıdır insanın.

Güçlü olmak, kimsenin açamadığı bir kapağı açabilmek değildir. Kimseye yaşadıklarını açmayıp mutlu görünmeye çalışmaktır.

Güçlü olmak, düşmemek değildir. Sendelese de, düşse de hiçbir şey olmamış gibi kendisiyle dalga geçebilmesidir.

Ben güçlüydüm, güçlü olmak zorundaydım. Onun yarım bıraktığı hayallerden biri de buydu, benim gibi güçlü olmak istediğini söylerdi hep. Bilmiyordu ki, asıl o güçlüydü. Ben ona küçük bir bebekken de hayrandım, büyürken de hep hayran kaldım. O benim ışık kaynağımdı, gördüğüm en güçlü insandı. 

Adım Özgür, Özgür Asaf Kandemir. 

İkinci adımı sadece o kullanırdı, babam. Oysa annem adımı ne büyük hayallerle koymuş, bana bıraktığı mektupta öyle yazıyordu. 

Özgür'üm, oğlum. Bu mektubu aldığında birey olmuş olacaksın, sana anlatacaklarımı bilmelisin artık. Ben çok küçük yaşta babanla karşılaştım, ona mahkum oldum. Sen doğdun sonra, iki yıllık esaretimden sonra başıma gelen umuttun sen. Sen benim gibi olma, özgür ol. Babanın esiri olma, ona sen de mahkum olma sakın. Adın gibi, özgür ol.

Aklımdaki satırlardan sadece birkaçıydı bunlar, on sekiz yaşımda hayatımın değişmesine sebep olan o mektuptan kalan. O mektuptan sonra annemin dediğini yapmış, onun esiri olmaktan kaçmıştık.

Ben o günden sonra hiç Asaf olmamıştım, hep Özgür'düm. 

Ben o günden sonra sadece birisi için Özgür kalmıştım, kardeşim için.

Ve şimdi de kardeşim için yapıyordum tüm her şeyi, onun için katlanıyordum.

"Özgür, abi bir sakin ol ya. Sadece-" devam edecekti ki ona engel oldum. Sesi beni daldığım yerden çıkarmıştı. Ellerim ceketinin yakasındaydı, kardeşim yerine koyduğum birisi olmasaydı muhtemelen yumruklarımın daha fazla tadına bakardı.

"Sus, sadecesi yok bunun!" dedim ve korku dolu gözlerle bizi izleyen Gökyüzü'ne döndüm. 

"Arabaya bin, Gökyüzü! Tekrar etmeyeceğim!" diye bağırdım ve o arabaya binene kadar dik dik ona bakmayı sürdürdüm. Öfkemden dolayı mıdır, bilmem ama beni şaşırtmış ve ikiletmeden binmişti arabaya. Deniz'e geri döndüm ve ellerimi yakasından çektim fakat yüz ifadem hala öfke doluydu.

Özgürlüğe Aşık GökyüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin