8

1K 71 42
                                    

Sekizinci bölüm

Huzuru özgürlükten ayıramazsınız çünkü hiç kimse özgürlüğüne sahip olmadan huzur içinde olamaz.
-Malcolm X


İyi okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


İyi okumalar.

°°°•••°°°

Lisedeki insanlardan kaçmak için gittiğim kütüphanede, bir kitap okumuştum. Kitapta İkarus'tan bahsediliyordu, bende çok etki bırakan o efsaneden.

Babasının yaptığı hatalar sonucu çıkışı olmayan bir kulede büyümek zorunda kalan İkarus, daha önce hiç özgür olmamış. Küçüklüğünden beri hayatını esaret içinde geçirdiği için hiç kendisi olamamış, gökyüzünde kanat çırpan kuşlara hayran kalarak geçirmiş yıllarını.

Bir gün babasına kuşları anlatırken babasının aklına bir fikir gelmiş ve oradan kaçabilmek için tıpkı kuşlarda olduğu gibi kanat yapabileceğini düşünmüş, yapmış da. Kulenin çatısında biriken kuş tüylerini birleştirmiş ve balmumuyla yapıştırmış.

O gün gelmiş, sonunda yıllarını hapsettikleri o esaretten kurtulacaklarmış. Sırtlarına kanatları takarken, babası İkarus'u uyarmış. Ne çok yüksekten, ne çok alçaktan uçmaması gerektiğini söylemiş. Eğer yüksekten uçarsa, kanatlarındaki mumlar erir ve düşermiş. Eğer çok alçaktan uçarsa da, denize düşüp boğulurmuş.

Birlikte gökyüzüne kanatlanmışlar fakat ilk defa özgürlüğü tadan İkarus, özgürlüğe hayran kalmış ve aşık olmuş. Özgürlüğün, uçmanın ve kendi kanatlarıyla yükselmenin keyfini aldıkça, kendinden geçmiş İkarus. Babasının tüm söylediklerini unutup, gözünü güneşe dikmiş. Ona dokunmak istercesine, tüm gücüyle güneşe doğru yükselmeye başlamış. Tüm sınırları unutup yükseldikçe yükselmiş.

Güneşe yaklaştıkça, İkarus'un balmumundan yapılmış kanatları erimeye başlamış. İkarus durmak bir yana daha da yükselmiş. Sonunda kanatları eriyip kopunca İkarus Ege Denizi'ne düşmüş ve sularda kaybolmuş. Güneşe ulaşma tutkusu hayatına mal olmuş, efsane haline gelmiş.

Ben bu hikayeyi okuduğumda daha on yedi yaşındaydım, o an fark etmiştim ki ben de hiç özgür olmamıştım. Yıllarca İkarus'un kuşlara bakması gibi, ben de özgürlüğe hayran kalmıştım. Fırsat aramıştım, özgür olmam lazımdı ve benim hayatım esaret üzerine kuruluydu. Ama ben, onun yaptığı hataya düşmemiştim, düşmeyecektim.

Ben beklemiştim, sabretmiştim. Tutsaklıkla dolu yirmi yıl geçirmiştim, ne kadar aşık olsam da özgürlüğe, hiç heveslerime yenik düşmemiştim. Ve sonunda, uçmayı başarmıştım.

Sırtımda kanatlar olmasa bile, uçabiliyordum çünkü artık kendime güvenebiliyordum. Fakat ben düşmeyecektim, gücümün bilincinde olup hatalar yapmayacaktım.

Üç gecedir uyuyamıyordum, evet. Yaptığım bir hata değildi ama yine de vicdanım beni rahat bırakmamış, o adamlara yaptıklarımı uykularıma kabus diye sokmuştu. Ben kötü bir şey yapmamıştım, kimseyi öldürmemiştim. Fakat biliyordum ki, o adam o zımbayla çok yaşamazdı.

Özgürlüğe Aşık GökyüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin