Episode 29: Wedding Ring Promises

279 27 28
                                    

Rhodey odasındaki kasadan eski evlilik yüzüğünü çıkarmıştı. Tüm gün boyunca yanında taşımayı tercih etmişti. Düşünüp duruyordu çünkü. Vicktoria'nın gidişinden sonra bir ay geçmişti. Onu hala bulamamlarının yanı sıra Vicktoria'dan pek haber de alamıyorlardı. Aklına defalarca zırhı ile düm dünyayı dolaşmak gelmişti. Vicktoria'yı bulana kadar durmadan aramak vardı aklında. Ama bunu yapmadı. Sarışın kadını kızdırma ya da daha kötüsü görevini mahvetme riskini alamadı James Rhodes.

Friday: Bay Rhodes-
Rhodey: Rahatsız edilmek istemiyorum Friday.
Derin bir nefes vermişti. Uzun bir süredir bu haldeydi aslında. Bu süre boyunca da rahatsız edilmek istemiyordu. Gerçi Friday onu rahatsız etmiyordu. Ama bu önemli bir durumdu.
Friday: Üzgünüm ama bu öneml bir konu. Büyük Bayan Potts*, Genç Bayan Potts**'u aradı. Ortak salonda konuşuyorlar şu anda.
Anına ayaklanmıştı. Rhodey. Hızlı adımları ile salona gelmişti.

Salona girdiğinde gözleri dolan bir Pepper karşılamıştı onu. Peter ve Morgan da burdaydı. Ama Avengers üyelerinde salonda bulunan sadece iki kişi vardı. Birisi Tony diğeri de Steve idi. Demek ki diğerleri onları yanlız bırakmak istemişti.
Vicktoria: Virginia?
Pepper: Abla...
Sessi titremişti. Ablasının ne halde olduğunu merak ediyordu. İki kardeşin konuşmasını ise heycanlı küçük bir kız bölmüştü.
Morgan: Teyzecim, nerdesin? Ne zaman geleceksin? Ben seni çok özledim.
Vicktoria: Ben de seni çok özledim ufaklık. Görevim bitsin geleceğim, söz. Geldiğimde ne yapmak istersin?
Morgan: Dondurma yemek isterim! Yaz bitmeden geleceksin değil mi? Annem hava soğukken yememe izin vermiyor.
Vicktoria: Merak etme ufaklık. En yakın zamanda gelemeye çalışacağım.
Morgan onunla konuşmay devam ediyordu. Gün içinde yaptığı şeylerden bahsediyordu. Morgan'ın konuşmasının bitmesi üstüne Peter girmişti araya.

Peter: Teyze?
Vicktoria: Pete... Seni çok özledim.
Genç oğlanın sesi titremişti. SpiderMan olmasını teyzesi öğerendikton sonra ondan daha da çekinmeye başlamıştı. Teyzesi ile arasının bozulmasını istemezdi.
Peter: Bana hala kızgın mısın?
Vicktoria: Ben sana asla kızamam Pete. Sadece endişeliyim.
Peter: Merak etme. İyiyim ben.
İkisi arasındaki konuşma sakin gitmişti. Peter teyzesi ile konuşurken duygusaldı. Peter'dan sonra Pepper ablasıyla konuşmak istemişti.

Pepper: Abla. Gel artık lütfen. Senin için endişeleniyorum.
Vicktoria: Merak etme Virginia, Devlet görevi bu. Güvenlik için. Hem çocuklarının babası da aynı şeyi yapıyor.
Tony eninde sonunda kendisine laf atılacağını biliyordu. Bu yüzden göz devirmemişti. Vicktoria ile arasındaki bu ilişkiye alışıktı. Aklında sadece çocukları ve Pepper vardı. Boşanmış olsalar da Pepper onun dostuydu. Üzüleceği bir şey yaşamasını istemezdi.

Salonda en tuhaf durumda bulunan Steve'di. Vicktoria'ya saygı duyuyordu. Sonuça kadın başarılı ve güçlü bir askerdi. Bir askere göre fazlaca da nüfuzu vardı. Steve kendi canını yakmasını bir kenara bırakmıştı artık. Sonuçta Vicktoira da haksız değildi. Ayrıca doğum gününde gidip düşünceli bir hediye almıştı kendisine. Hiçbir şey alamyabilirdi. Kibarlık olsun diye sıradan bir hediye alabilirdi. Canını yakacak bir hediye alabilirdi. Ama böyle yapmamıştı Vicktoria Potts. Steve'e saygı göstermişti. Steve de bunun karşılığını veriyordu. Vicktoria'ya gerçekten saygı duyuyordu.

Aslında konuşma başladığında salondan çıkmak istemişti diğerleriyle. Fakat Tony kalması için ısrar etmişti. Pepper'da aynı şeilde kalmasının bir sorun olmayacağını söylemişti. Steve bu yüzden kalmıştı salonda. Kalbinin attığı adamın istediği bu diye.

Rhodey konuşmaya hiç dahil olmamıştı. Tıpkı Tony ve Steve gibi. Ama o ikisi konuşan dört kişiyi dinlerken Rhodey sadece Vicktoria'nın sesine odaklıydı. Acaba ne kadar yorgundu? Kaç gündür uyumuyordu? Yemek yemiş miydi? Yaralı mıydı? Aklına bunlar gibi onlarca soru hücum ediyordu her saniye. Her bir soruda elindeki nişan yüzüğünü bir tur daha çeviriyordu. Her bir oru eldiğinde bebnindeki stress daha da artıyordu.

BitterSweet RoseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin