Güneşin yeni doğduğu saatlerdi. Güneş ışıkları Vicktoria'nın hastane odasını aydınlatmaya başlamıştı. Odada kimse yoktu. Bu tuhaf bir durumdu. Normalde herkes Vicktoria'nın odasında olurdu. Birini çıkartmaya çalıştklarında kesinlikle bir kavga çıkıyordu. Ama bu defa öyle değildi. Belki de sabahın erken aatleri olduğu için boştu oda.
Vicktoria kendisine geldiğinde gözlerini açmadı ilk başta. Nerde olduğundan emin değildi. Sakin bir şekilde gözlerini açıp birkaç defa kırpıştırdı. Gördüğü beyaz tavandan sonra kısa süre odayı incelemişti. Askeri hastanede olduğunu anlamakta zorlanmamıştı. Etrafındaki onlarca gülü gördüğünde ise kaşlarını çatmıştı. Gülleri kimin getirdiğini anlamak zor değildi.
Sol kolunu zorlanarak kaldırmış ve yatağın ucundaki acil durum düğmesine basmıştı. Bu sayede doktorlar odasına gelecekti. İstediği de olmuştu. Dört doktor da aynı anda odasına girmişti. Gelenlerin hepsini tanıyordu Vicktoria. Doktorların hızlı bir şekilde kontrolleri yapamsına izin vermeden önce bazı soruları vardı.
Vicktoria: Barney Barton, Yelena Belova, Frank Castel, John Walker, Wade Wilson, Logan Howlett, Kate Ashford. Durumları nasıl?
Betty: Merak etmeyin General Potts, askerlerinizin durumları gayet iyi. Ama şimdi sizinle ilgilenmeliyiz.
Vicktoria: Umarım bana yalan söylemiyorsundur Doktor Ross, öğrendiğm zaman bu yalanı sana ödetmekten hiç çekinmem.
Betty yutkunmuştu. Vicktoria'dan çekinmesi gerektiğni biliyordu. Babası kim olursa olsun bunun doğruluğunu sorgulamaya gerek yoktu.
Helen: Merak etmeyin, durumları iyi.
Vicktoria yüzündeki tehditkat gülümseme ile onları onaylamıştı. Sonrasında içerideki dört doktorun kontrollerini yapmasına izin verdi.
Vicktoria: Dosyalara bakmak istiyorum.
Cristine: Dosyalar?
Vicktoria: Benim ve ekibimdeki herkesin sağlık dosyaları.
Betty: Dinlenmeniz lazım.
Vicktoria: Doktorlara saygım var. Ama bana ne yapacağımı söyleyemezsiniz.
Sesi net ve sertti. Dört tane doktor başında olsa bile onları dinlemeyecekti.Vicktoria: Kontrollerim bitti mi?
Bruce: Şu anda gayet sağlıklısınız General Potts. Yine de konuşmamız gereken şeyler olacaktır.
Vicktoria: Önce ailemle görüşmek istiyorum.
Helen: Pepper ve yiğenlerinize haber veririz.
Sarışın kadın memnuniyetle başını sallamıştı. Ama görmek istedikleri sadece onlar değildi. Bunu sesli olarak dile getirmek istemese de bunu yapmak zorundaydı.Vicktoria: Sadece onlar değil. Jim, Tony ve Nick.
Odadaki dört doktor da şaşırmştı. Vicktoria'dan bunu beklemiyorlardı.
Bruce: Alex Summers burda.
Koyu mavi gözleri anında Bruce'a dönmüştü. Alex'i arayacakların tahmin etmemişti.
Vicktoria: Onu da görmek isterim.
Bruce başını olumlu anlamda sallayıp odadan çıkmıştı. Sonunda iyi bir haber verebileceği için mutluydu. Herkes uzun süredir bu haberi bekliyordu. Sonunda istedikleri haberi alabileceklerdi.Çok geçmeden Pepper, Rhodey, Alex, Nick ve Tony odaya girmişti. Göz yaşlarını tutamayan Pepper hızlı bir şekilde ablasının yatağına gitmişti. Vicktoria onun gözleerindeki endişe ve hüznün yanında mutluluğu da görüyordu.
Vicktoria: Geçti Madie. Burdayım artk ben.
Sol kolunu kaldırıp Pepper'ın yanağını okşamıştı. Pepper ise hala ağlamaya deevam ediyordu. Sakince ablasının elinikendi avuçlar arasına almıştı.
Vicktoria: Yiğenlerim nerde?
Tony: Evdelerdi. Happy onları getriyor.
Vicktoria sadece başını sallamakla yetinmişti. Sonrasında ise kız kardeşine geri döndü. Pepper'ın ağlaması kesilmemiş olsa da hafiflemişti. Kapınn açılması ile abisinin kucağına uyuklayan Morgan içeri girmişti. Peter'ın gözleri dolmuştu.
Morgan: Teyze!!
Pepper çocuklarına yer açmak için ablasının sağ tarafına geçmişti. Peter kucağındaki Morgan ile otumuştu. Morgan teyzesinin kucağına gitmek istemişti. Abisinin kollarını iteleyip Vicktoria'nın kucağına geçtiğinde sarışın kadın keskin bir ağrı hissetti. Yine de kimseye belli etmeden dilini ısırmıştı sadece.Morgan: Seni çok özledim teyzecim.
Vicktoria: Ben de seni özledim prensesim.
Dudaklarını nazikçe Morgan'ın anlına bastırmıştı. Sonra da eliyle Peter'a işaret verdi. Peter'ın da saçlarına ufak bir öpücük bırakmıştı. Bakışlarını kız kardeşine çevirdikten sonra sessizce konuştu.
Vicktoria: Madie, yiğenlerimi de al çık hadi.
Pepper: Abla-
Vicktoria: İtiraz istemiyorum.
Pepper istemeden olsa da onaylamıştı ablasını. Onların ardından Tony de çıkmak istese de Vicktoria'nın sahte öksürüğü onu durdurmuştu.Alex: Seni bir dahaki görüşümde neden hastane yatağında oluyorsun her defasına?
Vicktoria gülümsedi. Alex'in bu yersiz şakalarına alışmıştı zamanla. Sarışın adam haksız da sayılmazdı gerçi.
Vicktoria: Ben yaralanmadan da gelmiyorsun sende.
Alex gülümsedi. Vicktoria'nın yatağının sağ tarafına oturup sarı saçlarını kadının kulağının arkasna sıkıştırdı. Alex'le birlikte Nick Fury'de yatağa yaklaşmıştı. Sol tarafına oturup Vicktoria'nın yüzünü bir abi gibi okşamıştı.
Nick: Bizi çok korkuttun.
Vicktoria: Daha kötüsü de olmamış gibi davranmayın.
Alex ve Nick onunla ilgilenirken Vicktoria'nın gözleri Rhodey'e kaydı.
Vicktoria: Bizi biraz yanlız bırakın.İlk önce Tony odadan çıkmıştı. Nick ve Alex de onu takip etmişlerdi. Bu sayede Rhodey ve Vicktoia yanlız kalmıştı. Rhodey anında Vicktoria'nın sol tarafına oturmuştu. Vicktoria'nın elini avuçları içine alıp dudaklaına götürdü. Özlemle öpüyordu Vicktoria'nın elini.
Rhodey: Senin için ne kadar korktuğumu bilemezsin Loria. Seni kanlar içinde gördüğü o an... Kalbimin söküldüğünü hisettim.
Viktoria gözleri dolan adama bakıyordu. Kendisinin de gözleri dolmaya başlamıştı. Kalbinde hala Rhodey vardı. Ne yaşanırsa yaşansın, ne kadar yıl geçerse geçsin bu değişmemişti.
Vicktoria: Jim-
Rhodey: Lütfen, şimdi değil. Henüz değil. Seni biraz daha sevmeme izin ver.
Vicktoria zorlukla bir nefes verdikten sonra yüzüne yumuşak bir gülümseme yerleştirdi. Rhodey bu gülümseme için yaşıyordu. O anda anlamamıştı bunu. Hep biliyordu. Yine de hatırlamak iyi gelmişti.İkisi de zamanın ne kadar çabuk geçtiğini anlayamamıştı. Tek kelime etmeseler de birbirleri ile paragraflar paylaşmışlardı. Zaman ise bu defa onların yanında değildi. İstediklerinden çok daha hızlı geçiyordu. Rhodey de Vicktoria da bu anların bitmesini istemiyordu. Ama istedikleri olmayacaktı. Birlikte geçirdikleri zaman her zaman olduğu ve olacağı gibi, kısıtlıydı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BitterSweet Rose
FanfictionMCU'nun karşımıza güçlü ve devlete bağlı adamları koyması ve onların Avengers'ı yok etme çabalarını izlememizi düşündüm. Peki bu bir kadın olsaydı? Avengers'ın karşısına güçlü ve devlete bağlı bir adam yerine bir kadın çıksaydı? marvelfanfic #1 13...