Episode 83: I'm Sorry. I Love You.

94 13 9
                                    

Nyssa güçlerini çok iyi kullanıyordu. Madripoor'dan ablasına görünmeden kaçabilemsini ise buna borçuydu. Yeniden Amerika'ya vardığında aklında bir tek Logan vardı. Onu görmek istiyordu. Evine vardığında bir süre bekledi. İçeride olup olmadığını bimiyordu. Güçlerini kullanarak eve girip odasına gitmişti. Günler uyumadığı için yorgundu belki de.

Evine geldiğinde ikinci bir kişinin varlığını hissetmişti. Paneçlerini çıkartarak odasına gittiğinde Nyssa'yı görmüştü. Pençelerini geri çekerek yavaşça ona yaklaştı. Bu kadın çok güzeldi. Yutkundu ve gözlerini kapattı. Gözleri çoktan dolmaya başlamıştı bile. Bir seçim yapması gerktiğinin farkındaydı. Yavaşça odaya uyutucu bir sprey sıktı ve kapıyı kapatarak çıktı.

Salona adımlıyordu ama varmadan koridorda dizlerinin üsrüne düşmüştü. Gözlerindan akan yaşları umursamadı. Canı acıyordu. Ve hangi seçimi yaparsa yapsın canı acıyacaktı. Nyssa ile mutlu oabilecekleri bir hayat hayal etmeye başadı. Burdan gidebilirlerdi, değil mi? Kaçabilirlerdi. Onu seviyordu, Nyssa kendisini seviyordu. Logan'a bir kalbi olduğunu hatırlatıyordu.

Başını iki yana salladı. Bu olmazdı. Sia onları evrenin sonuna kadar avlardı. Komutanı aklına geldiğinde ise bakışlarını yaramazlık yapmış bir çocuk gibi yere çevirmişti. Vicktoria Potts'un uğrayacağı hayal kırıklığını düşünemiyordu bile. Vicktoria Potts hayal kırıklığına uğrayabilirdi ama Sürtüklerin Kraliçesi onu kesinlikle öldürürdü. Komutanı ihaneti affetmezdi. Bunu biliyordu, daha önce bunu yaptığını görmüştü.

Başını elleri arasına aldı. Karar vermek neden bu kadar zordu? Hayatı boyunca yanında olan ve en zor anlarını geçmesine yardıme den kadınla, kalbinini yeniden atlamasını sağlayan kadın arasında seçim yapmak zorudnaydı. Bundan nefret etmişti. Yapacağı seçim her ne olursa olsun nefret edecekti kendisinde.

Ayağa kalkıp kasasını açtı. İçinden çıkarttığı sahte pasaporta baktıktan sonra bir kenara fırlatmıştı. Telefonunu eline alarak iki uçak bileti almak için işlemleri yapmıştı. Sonrasında sadece bir mesaj attı. Derin bir nefes vereek aklındaki planı gözden geçirdi. Her şey iyi olacaktı, değil mi? En azından iyi olmak zorundaydı.

Yataktaki kadının yanına giderek onu kendisine çekti ve sarıldı. Nyssa göğüsünde rahatça uyurken saçlarını okşamaya başlamıştı. Eğilerek saçlarına bir öpücük bıraktı. Bir süre onunla kalmak istemişti. Yapılacak her şey bekleyebilirdi.

Nyssa başının altında hissettiği bedenle uyanmıştı. Gözlerini açtığında Logan'ı gördü. Logan onun uyandığını fark edince yavaşça doğrularak onu kendisine çekti.
Logan: Nasıl hissediyorsun?
Nyssa: İyi değilim. Sadece seninle olmak istiyorum.
Logan onu daha fazla kendisine çekerek sarılmıştı. Nyssa ise ona sığındı. Şu anda Logan'dan başka kimse yoktu onun için.
Logan: İkimiz için bilet aldım. Burda olmamız güvenli değil. Gideceğiz.
Kadın şaşkınlıkla ona baktı. Bunu beklemiyordu.
Nyssa: Emin misin?
Logan: Evet.

Gözlerini kapatarak ona daha sıkı sarıldı. Logan kendisini seçmişti. Nyssa için her şeyi yapardı. Buna gülümseyerek sıkıca sarıldı ona. Duyduu kapı sesi ile ise paniklemişti.
Logan: Sakin ol. Wade bana pro bırakmaya gelecekti. Seni görmemli, odadan çıkma.
Nyssa: Dikkat et. Ona güvenmiyorum.

Logan odadan çıkmadan önce Nyssa'nın anlına derin bir öpücük bırakmıştı. Kapıyı açtığında ise komutanını ve Wade'i gördü. Gözlerini yumdu. Vakti gelmişti.
Logan: Kapıyı kapatmış gibi yapın.
Vicktoria başını sallayarak ilacı ona uzattı. Wade ise her ihitmale karşı katanalarını elinde tutuyordu. Logan'a güvense de Nyssa'ya kesinlikle güvenmiyordu.
Vicktoria: Bu güçlerini bir günlüğüne kapatacaktır. Aynı zamanda onu daha kolay transporte etmemiz için uyumasını da sağlayacak.
Şırıngayı eline aldı dikkatlice. Bunu yapmaktan nefret etmiştin.
Vicktoria: Doğru olanı yapıyorsun.
Logan: Biliyorum Komutanım.

Odaya döndüğünde Nyssa onu bekliyordu. Şırıngayı görmeyeceği şekilde tutarken gülümseyerek yatağa uzandı ve onu kendiine çekti.
Nyssa: Nereye gidiyoruz?
Logan: Önce burda Kanada'ya uçacağız. Orda bir süre kaldıktan sonra gidebileceğimiz yeni bir yer bulacağız.
Nyssa: Harika düşünmüşsün. Kanada'nın yukarı eyaletlerinde fazlasıyla güvende oluruz. Kmse bizi bulamaz.
Kucağındaki kadına gülümsedi. Yapmak istediği bir şey vardı.

Logan: Seni seviyorum.
Duyduğu iki kelime ile kadın donakalmıştı. Birkaç saniye sonra şaşkınlık ve mutlulukla konuştu.
Nyssa: Seni seviyorum Logan.
Adamın yüzünü avuçları içine alarak dudaklarını öpmeye başlamıtşı. Logan gözlerini kapatarak bu öpücüğü akrşılık verdi. Son öpücükleriydi bu... Sol eliyle belini okşarken sağ eli ile şırıngayı eline almıştı. Kapağını çıkarttıkten sonra Nyssa'nın açık olan omzuna yaklaştırdı. Bir anda batırmıştı iğneyi.

Tenindeki acı ile Logan'ın dudaklarını bıraktı. Ama uzaklaşmasına tutşu izin vermiyordu. Hayal kırıklığı ile ona baktı. Güçlerini kullanmaya çalışsa da üstüne çöken yorgunluğu hisediyordu. Gözlerinden bir damla yaş aktı.
Nyssa: S-sen...
Logan: Özür dilerim. Seni seviyorum.
Şırıngadaki ilacı tamamen bedenine girdiğinde emin olunca çıkartarak yatağın üstüne bıraktı. Nyssa yavaşça uykuya dalarken Logan onu kendisine çekmişti. Başını boynuna yaslayarak kokusunu son defa içine çekti. Onu bir daha görüp göremeyeceğini bilmiyordu. Gözlerinden akaln yaşlar kadının boynunu ıslatırken derin nefesler aldı Logan.

Vicktoria, Logan'ın odasına adımladığında onu ağlarken görmüştü. Küçük adımlarla yanına gitti. Yatağın üstündeki şırıngayı alıp ufak çantaya kaldırdıktan sonra Logan'ın yanına oturdu.
Vicktoria: Eğer isteyerrek bize yardım ederse Raft'a gönderilmesini engelleyebilirim. Ve bu şekilde, shate bir kimlikle burda yaşayabilir. Gözetimimiz altında.
Demek istediği şey netti. Nyssa yardım ederse Vicktoria ona yardım ederdi. Tıpkı Yelena'ya yaptığı gibi ona shete bir kimlik veriridi. Ve Nyssa, Logan'la birlikte yaşayabilirdi. Mutlu olabilirlerdi...
Logan: Teşekkür ederim Komutanım.

Onu kucağına alarak ayaklandı ve komutanını takip etti. Dediklerinin olabilmesini çok istiyordu. Ama bu imkansızdı. Nyssa asla onlara yardım etmezdi. Logan bu yüzden onu şu anda kucağından indirmiyordu. Son kez ona dokunabileceğini biliyordu. Bir daha asla ona bu kadar yakın olamayacaktı.

Merkeze geldiklerinde Logan, Nyssa'yı yüksek güvenlikli odalardan birisine götürmüştü. Onu yatağa bıraktıkran sonra anlına bir öpücük bıraktı. Kapıan çıktığında bir daha giremeyeceğini biliyordu. Yavaşça onun yüzüne baktıktan sonra dışarı çıktı. Komutanı onu bekliyordu. Vicktoria Pott sıkıca sarıldı Logan'a. Bunun zor bir şey olduğunu biliyordu.

Vicktoria: Bugün burda olma. Osborn'un süresi doldu. Onu Yüzbaşına telim et.
Logan: Emredersini Komtuanım.
Sarışın kadın onun gidişini izledikten sonra kısa bir bakışla yanına Kate'i çağırdı. Kate hızlı adımlarla komutanını yanıa gelmişti.
Vicktoria: Önce iş birliği öner. Kabul ederse olucakları anlat. Etemezse yarına kadar hiç kime onunla görüşmesin. Yemek de verilmeyecek. Odasında zaten su var.
Kate: Komutanım, kabul ederse?
Vicktoria: Aldığın bilgileri bana getir. Ama ona güvenmiyorum. Önce kontorl edeceğiz. Bize yalan söylerse bunun bedelini ödeyecektir.
Başını olumlu anlamda alladı. Vicktoria saatine baktıktan sonra bunu aklına not etti. Nyssa'nın yanına gidip bir doz daha yaptı ilaçtan. Güçlerini tamamen elinden almak itemiyordu. Bu sadece iki güne çıkartmıştı süresini. Böylece iki gün sonra yapmaları gerekecekti ilacı.

Logan ve Nyssa aşkına ayrı üzüldüm bu bölümde ya. Logan ihanet edemedi komutanına, Nyssa ise sevdiği adamın ihanetine uğradı...

BitterSweet RoseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin