Vicktoria toplantı salonundan çıktığında kapıda endişeli bakışları ile bekleyen Rhodey'i gördü. Natasha da ordaydı. Kızıl ajan odaya adımlamak isterken Vicktoria onu durdurdu.
Vicktoria: Cam kırıkları var.
Natasha, sarışın askerin masayı kırdığını anlamıştı.
Vicktoria: Friday, bu oda için yani bir masa ve bir de sandalye sipariş et.
Yapay zeka onu onayladıkan sonra Rhodey, Vicktoria'ya sarıldı. Natasha onları rahat bırakmak için büyük salona ilerlemişti.Rhodey: Beni endişelendiriyorsun.
Vicktoria: Biliyorum...
Sarışın kadın kendisini Rhodey'in boynuna gömmüştü. Biraz sakinleşmeye ihtiyacı vardı. Derin nefesler alarak kalp atışlarını yavaşlatmaya çalışıyordu. Rhodey'in kokusu ona iyi geliyordu. Sarıldığı zaman sakinleşiyordu Vicktoria. Rhodey ise Vicktoria'ya daha sıkı sarıldı. Buna ihityacı olduğunu biliyordu. Rhodey de bu durumdan mutlu değildi. Peter'ı merak ediyodu ama Tony'nin panik atakları ve Vicktoria'nın öfke krizleri arasında ne yapacağını bilmiyordu.Friday: Bayan Rhodes, bir çocuk geldi. Peter'ın sınıf arkadaşı olduğunu söylüyor. Size yardım edebileceğini söylüyor.
Vicktoria: Adı ne Friday?
Friday: Harry Osborn.
Vicktoria başını Rhodey'in boynundan kaldırmıştı. Bu soy isim tanıdık geliyordu. Peter'dan bu arkadaşını birkaç kere duymuştu sadece.
Vicktoria: Büyük salona al Friday.
Sessizce büyük alona geldiklerinde sarışın bir çocuğu gördüler. Peter'ın yaşlarında olduğu belliydi. Bu yüz tnıdık bir yüzdü ama emin değillerdi.Vicktoria: Harry, ben Vicktoria Potts. Peter'ın teyzesiyim.
Sarışın kadın karşısındaki çocukla el sıkışmıştı.
Harry: Peter sizden bahsetmişti.
Vicktoria: Neden burdasın Harry?
Sarışın çocuk dudaklarını birbirlerine bastırdı. Ne diyeceğini ve nasıl açıkalyacağını bilmiyordu.Harry: Bayan Potts, Peter'ın bir süredir okulda olmaması... Hasta deniyor ama Ned ve MJ'in tavırları fark edilmeyecek gibi değil.
Vicktoria kaşlarını çatmıştı. Bu çocuk göründüğünden zekiydi. Bu onu memnun etse de nedne burda olduğunu hala merak ediyordu.
Harry: Cadılar Bayramı'nda babamın ofisinde Bay Stark'ın resmini görmüştüm. Anlamsız gelmişti. Sonrasında babam okuldan birkaç arkadaşımı sordu. Çok iyi işler yapmadığını düşünüyorum.
Sırt çantasında çıkarttığı bir dosyayı Vicktoria'ya uzattı. Vicktoria dosaynın ilk sayfasına baktığı anda tanıdık bir kamp gördü. Afganistan'daki kamptı bu. Norman Osborn, Sia Sagona'nın ortağıydı.
Vicktoria: Bunu nasıl aldın Harry?
Harry: Ofisine gizlice girdim.Vicktoria karşsıındaki çocuğa şefkatle baktı. 13 yaşındaki bu çocuğun girdiği bu riskler çok fazlaydı. Bu riskelre girmemesi bile gerekiyordu. Babasının yaptığı kötü şeyleri öğrenmişti.
Vicktoria: Burda kalamk ister misin Harry? Güvende olursun.
Karşısındaki çocuk başını sallamıştı.
Vicktoria: Castel.
Asker traşlı adam komutanına yaklaşmıştı. Vicktoria gözlerini ona çevirmişti hızlıca.
Vicktoria: Harry'yi diğer çocukların yanına götür, tanıştır. Ayrıca, bu binadaki tüm çocuklardan sen sorumlusun Castel. Başlarına bir şey gelirse canını yakarım.
Frank: Siz nasıl isterseniz komutanım.Frank ve Harry'nin salondan çıkması ile Vicktoria elindeki dosyayı tartattı.
Vicktoria: Norman Osborn, Oscorp'un kurucusu ve sahibi. Sia Sagona'nın ortağı.
Hologramdan resmi gösterdiğinde artık herkesin bir hedefi vardı. Sonrasında bir resim daha açtı. Sarışın bir kadının resmiydi bu.
Vicktoria: Sia Sagona, Lady Death. Kaç yıldır hayatta bilinmiyor. Size dokunursa hayat enerjinizi emebilir.
Resime tüm Avengers üyeleri bakıyordu.Bucky'nin de ifadesi değiştmişti. Bu yüzün ona neden tanıdık geldiğini anlamıyordu. Tüm anılarını geri kazanmıştı ve böyle bir yüz zihnine ilk defa giriş yapmıştı. Bu düşünceleri zihninden atmasına yardımcı olan şey ise Vicktoria'nın başka bir resim açması oldu.
Vicktoria: Nyssa Sagona, Lady Ghost. Sia'nın kardeşi. Sia, Madripoor'u ynetiyor. Power Broker ile.
Bu sefer açtığı resim tanıdıktı. Sahrın Carter'ın yüzü tüm avengers üylerini şaşaırtmıştı.
Sam: Sharon mu?
Şaşkınlığı Vicktoria'yı nerdeyse güldürecekti.
Vicktoria: Sharon Carter, Power Broker. Sia'nın sevgilisi. Tutuklularımdan birisi.Vicktoria'nın açıklamaları bittiğinde Tony ve Steve'de içeri girmişti. Onlara daha sakin birinin açıklması daha iyi olacağı için bu işi Rhodey'e bırakmışlardı. Tony'nin panik atak geçirmesi yine ihtimalaler arasına gelirken en azından açıklamalar bitmişti.
Steve: Onlara nasıl ulaşabilirz?
Vicktoria: Bu iki kadını son zamanlarda gören oldu mu?
Sessizlik olmuştu. Logan ise yutkundu. Bu günün geleceğini bilioyordu.Logan: Komutanım...
Vicktoria gözlerini yumdu. Bunu dinlemek isteyip istemediğinden emin değildi.
Logan: Doğum günü partisinden sonra, Nyssa evime geldi.
Vicktoria: Ve?
Logan: Ve biz...
Devam etmedi. Vicktoria ise dudaklarını ısırmıştı.
Vicktoria: Sana güvenim tam Logan, umarım bunu kıracak bir şey yapmamışsındır. Düşmanla yatmak dışında.
Logan başını öne eğdi. Nyssa'yla geçirdiği gece gerçekten hayatta hissettirmişti. Ama her daim yanında olan ve ona güvenen birisinin güvenii kırmak onun pişman olmasını sağlıyordu.Vicktoria birkaç saniye düşünmke istedi. Bedenin zinde tutmak istiyordu ama buna ihtiyacı vardı.
Vicktoria: Jarvis, Tony'nin gizli dolaplarından birisini aç benim için.
Duvardan bir panel açıldığında içindeki alkol şişeleri görünmüştü.
Bruce: Tony'nin böyle alkol stokları mı var?
Vicktoria: Her katta en az iki tane.Kırmızı şaraplardan birisini alıp kadehe boşaltmıştı. Alkolün yakıcı tadı boğazını rahatsız ederken bunu umursamamya çalıştı ve bir yudum daha aldı.
Vicktoria: Kate, Raft'a gidiyorsun. Mahkumlardan birisiyle görüşeceksin. Helmut Zemo. Eski dostumdur.
Bucky: Zemo'yu tanıyor musun?
Vicktoria telefonundan bakışalrını kaldırmaya gerek duymamıştı. Yine de cevap verecekti.
Vicktoria: Stephanie ile çıkmadan önce onunla bir ilişkim olmuştu.
Gözler Rhodey'e dönmüştü. Adamın bu konudan memnun olmadığı gayet belliydi.
Steve: Zemo ile çıktın mı?
Vicktoria: Hayır, sadece sex.Rhodey'in homurdanması duyulmuştu. Vicktoria bununla sonra ilgilenebileceğini bildiği için şu anda aklını buna yormadı. Bu sırada Dum-E, Vicktoria'nın Friday aracılığıla çıkarttığı belgeleri getirmişti.
Vicktoria: Kate, Helmut'a, Sia Sagona ile ne biliyorsa anlatmasını söyle. Benim gönderdiğimi söyle ayrıca.
Evrakalrdan birisini alıp hızlıca imzalamıştı. Bu Zemo ile görüşmesini sağlayacaktı.Kate'in gitmesinden sonra bakışarını bu defa iki mutanta çevirdi.
Vicktoria: Wilson, Logan. Medikale gidip kan veriyorsunuz. Çalıştığım bir ilaç var.
Tony: Ne ilacı?
Vicktoria: Sia durdurulmaz. Onu durdumak için ufak bir şey geliştirdim. Bu ilaç belli dozlar sayesinde mutantların güçlerini kapatıyor. Yeterince verilirse tamamen etkisiz hale getiriyor.
Bu söyledikleri ile tüm bakışlarVicktoria'ya dönmüştü. Bu ilaç bir felakete kapı açabilirdi. Vicktoria herkesin bakışlarına göz devirmişti.
Vicktoria: İlaç daha önce hiç hazırlanmadı. Bir kere hazıladım ve hiç kimse yoktu, kameralar dahil. Tüm malzemeler sadece benim aklımda. Hiçbir yere yazılı değil. En yakın arkadaşlarım mutanken bu ilacın öğrenilmesine asla izin vermem.Bu açıklaması onalrı rahatlatsa da hiç kimse tam olarak emin değildi. Vicktoria Potts birçok yetenği olan bir kadındı.
Vicktoria: Yelena, Walker siz de kan verin. Normal insanlarda bir zarara sebep olmuyor, süperinsanlarda da aynı olup olmadığını testetmek istiyorum.
Rhodey: Yine kendi kanını mı aldıp denedin?
Vicktoria cevap vermemişti. Bu de yeterli bir cevaptı aslında.Vicktoria elindeki şaraptan büyük bir yudum daha aldı. Kendi fikitleri tükeniyordu. Sharon ve Ward'ın yanına inecekti ama biraz dinlenmek istedi. Tony'nin Demir Lejon'u görevlendirdiğini ve Friday'in kamerlalardan neler bulabildiklerini dinlemişti. Zırhlara güveni olmasa yapay zekaların neler yapabileceğini bilen bir kadındı.
Bu arada Bucky'nin Sia'yı gördüğü anda aklıma böyle bir paralel yapmak geldi. Bu evrende yabancılar ama başka bir evrende hayaları birlikte geçmişti... Başka bir evrende, En güzel halinle...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BitterSweet Rose
FanfictionMCU'nun karşımıza güçlü ve devlete bağlı adamları koyması ve onların Avengers'ı yok etme çabalarını izlememizi düşündüm. Peki bu bir kadın olsaydı? Avengers'ın karşısına güçlü ve devlete bağlı bir adam yerine bir kadın çıksaydı? marvelfanfic #1 13...