Episode 24: Happy Birthday

252 21 0
                                    

Vicktoria elindeki hediye paketine bakıyordu. Siyah paketi verme vakti geldiğini biliyordu. Yarın bu paketi vermek için yola çıkacaktı. Bundan sonra ne yapacağını kendisi de bilmiyordu. Herksin ortasında böyle bir hamleye kalkışması nelere sebep açacaktı? Bilmiyordu. Sadece iyi bir sonucu olacağını ummakla yetindi.

Steve Rogers'ın doğum günü yaklaşıyordu. 4 Temmuz sadece onun doğum günü değil, aynı zamanda Amerika'nın Bağımsızlık Günü'ydü. Bu yüzden herkes heycanlıydı. Ordu güzel bir gösteri ve geçit töreni hazırlamıştı. Vicktoria ve birliği bu gösteriye dahil değildi. Olmadıkları için hepsi de mutluydu. Hiçbiri böyle bir etkinlikte bulunup gösteri yapmaya niyetli değildi. Onlar askerdi, işleri savaşmaktı.

Tony'nin başında onlarca iş vardı. Steve'in doğum günü için her şeyim mükemmel olmasını istiyordu. Sürekli sorunlar yaşamışlardı son zamanlarda. Vicktoria'da onları rahat bırakmıyordu. Tony bü yüzden bu partiye herkesi çağırmıştı. Belki de bu şekilde hepsi kafa dağıtabilirdi ya da en azından Vicktoria'nın ve devletin onlarla uğraşmasını unuturlardı.

Avengrs merkezinde Steve'in doğum günü sayesinde büyük bir parti vardı. Morgan bile yatma saatinden sonrasına kadar kalabiliyordu bugüne özel. Herkes mutluydu.

S.H.I.E.L.D.'dan da ajanlar gelmişti. Tony parti sahibi edasıyla herkesle ilgileniyordu. Ama gözleri aslında Steve'in üstündeydi. Onun kolay şeyler yaşamadığını biliyordu son birkaç ayda. Kalkanını ve ünvanını kaybetmişti önce. Geri aldığında ise bir daha ordu üyesi olamayacağını öğrenmişti. Bu yüzden sarışın adamın canının sıkkın olduğunu biliyordu. Belki de bu doğum günü keyfini yerine getirirdi.

Vicktoria masanın üstünde duran görev emrine bakıp derin bir nefes aldı. Neden onaylayamıyodu bu görevi? İçinde tuhaf bir his vardı. Yapmaması gerektiğni hissediyordu. İçindeki o hissi dinleyerek görev emrini imzalamadan sehpahanın üstünde bıramayı tercih etti. Bununla sonra da uğraşabilirdi.

Dudağındaki ruju tazelediken sonra kenarda bıraktığı iki hediye paketine baktı. Siyah paket küçükti ve el çantasına sığıyordu. Mavi paket ise fazlasıyla büyüktü, onu elinde taşımalıydı. Davet edilmediği bir partiye gidecekti. Gerçi orda kalmak gibi bir amacı da yoktu. Sadece hediyeleri verip gelecekti. Bu yüzden rahat olmayıa çalıştı.

Avengers merkezine vardığında arabasanında elindeki pakeyle inmişti. Asansöre binmeden Friday onu karşılamıştı. Kolay bir şekilde buraya giremeyeceğini biliyordu. Ama Tony'nin onu içeri alacağından da emindi. O yüzden kendinden emin bir şekilde beklemeyi tercih etti.

Ortak salonda herkes eğleniyordu. Parti biteli olmuştu. Sadece yakın çevreleri kalmıştı ortak salonda. Yine de herkes eğleniyordu. Hatta arkada çalan müziğin kısılmasını bile fark etmemişlerdi aslında. Ama Friday'in sesini hepsi fark etmişti. Yapay zeka patonuna sesleniyordu.
Friday: Patron, Bayan Potts geldi. Elinde bir hediye paketi var.
Pepper bulda olduğuna göre geleblecek tek Potts, Vicktoria Potts'du. Gelmesinin yanında hediye paketi ile gelmesi daha da tuhaf bir durumdu. General Potts'un, Steve Rogers'ın doğum gününde en işi vardı ki? Captain America'dan nefret etmiyor muydu o? Neden burdaydı?
Tony: Bekletme Friday.

Carol yüzünü buruştumruştu. Gerçekten neden Vicktoria'dan kurtulamıyordu? Uzak bir yere göreve gitse olmuyor muydu? Steve'in doğum günü partisinde bile olmak zorunda mıydı bu kadın? Steve'i sevmezdi bile...

Asansörden inen Vicktoria'a ilk sarılan Morgan Stark olmuştu. Küçük kız teyzesini çok seviyordu. Vicktoria onu tek koluna oturttuktan sonra yanağına birkaç öpücük bırakmıştı. Sonraında da diğer yiğenine ilerlemişti.
Peter: Geleceğinden bahsetmemiştin teyze?
Soru dolu sesine rağmen Vicktora ona cevap vermeden saçlarını karıştırmıştı. Bakışlarını kız kardeşine çevirdiğinde Pepper ablasının yanına gelip kızını onun kucağından almış ve ablasına sarılmıştı.
Pepper: Neler oluyor abla?
Vicktoria: Bir şey olduğu yok Virgina.

BitterSweet RoseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin