Bilmem kaçıncı bölümden beri Deus'un adı geçiyor. Yeraltının Deus'u... Kendisiyle bu bölümde tanışacağız. 😈
Ahahahaha tepkilerinizi merak ediyorum.Bu sefer medyada Dağra var... Yakışıklı yawrum. 🛐
Keyifli okumalar <3 <3
BÖLÜM 15 | DEUS
"Sen hep bana tutsak kalacaksın!"
...
Dün yaptığımız gruplaşma da biz bilmeceyi biraz çözebilmiştik. Bildiğin bir şeyi çözemezsin Mel! Doğru. Bilinen bir şey çözülmez. Lilyalar ise Ilgaz Milas hakkında araştırma yapmıştı. Bulabildikleri tek şey bir kızı olduğu. Anahtar kızı çünkü. Anahtar benim. Bir sonraki buluşmada yani ertesi gün onlara Deus hakkında bilgi verecektim. Oklar artık onu göstermeliydi. 4. Bilmece onda, ona ait. 4. Bilmece Deus'un ta kendisi.
Bugün Lilya ile birlikte Deus'un yanına gidecektik. O adamı boğmak için gün sayıyorum! Az kaldı.
"Melin, hazır mısın? Çıkıyor muyuz?" diye soran Lilyaya çevirdim bakışlarımı. Yüz ifademi görünce yanımda geldi iki adımda.
"Ne oldu? Ne bu suratının hali?" diye sordu yeniden merakla. Omuz silktim, her zamanki şeylerdi işte. O adamın yüzünü gördüğüm her an kendimden tiksiniyorum. Yaptığı şeylere engel olamadığım aklıma geldikçe... Deliriyorum. Birçok şeye engel oluyorum ama engel olamadıklarım da var...
"Bir şey yok Lilya. Aynı şeyler işte..." bildiğinin dışında gerçekten farklı bir şey yoktu. Ha bir de Dağra var. Aklım mı kalbim mi bir türlü karar veremiyorum. Kalbimi seçersem bana zarardan başka bir şey getirmez. Aklımı seçersem de kaybedeceğim şeyler olacak.
"Deus meselesi mi Dağra mı?" diye sordu Lilya üçüncü kez. "Her ikisi de..." kısa ve net bir cevap verdim ona.
Omuzlarımdan tutup beni kendine çevirdi ve gözlerimi gözlerine sabitledi. "Bak Melin, Deus'u düşünmene gerek bile yok. O herif kendi kazdığı kuyuya düşecek. Kendi kazamasıyla küreğiyle mezarını kazacak. Yıllardır bakıp büyüttüğü, bedenine dokunduğu çocuklar onun cehennemi olacak. Dağra meselesine gelirsek... Bu konuda hislerinizin karşılıklı olup olmadığı belli değil. Aklını karıştırmasına izin verme. Unutma mantık her zaman doğru yola götürür bizi. Bir süre düşünmeyi bırak, nasıl ondan önce de Deus'u alt etmeyi düşünüyorsak yine öyle yap." dedi teselli ve nutuk karışı bir şekilde.
Ona gülümseyip birbirine bağladığım kollarımı çözdüm. Ona sarıldığımda, kollarını belime doladı. "Düşünmeyeceğim merak etme beni..." dedim mırıldanarak.
Geri çekildiğimde elime aldığım silahımı belime yerleştirdim. Elime aldığım maskemi de yüzüme taktığımda, Lilya da maskesini takmıştı. Her ayın 18'i toplantı günüydü. 18 Mart 2022... Yeni yıla da az kalmıştı ayrıca. Sensiz bir yıl daha bitti işte...
Gözlerime gelen yaşları zar zor geri gönderdiğimde, Lilya ile birlikte odadan çıktık. Alt kata garaja indiğimizde motorsikletle gitmeye karar verdik. Lilya kendi motorsikletine binerken, bende bindim. Saniyeler sonra ortalığı toza dumana katıp, oradan çıktık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TABLOLAR
Teen FictionKüçükken annemin bana tekrarladığı sözleri söyleyeceğim. Bunu bilmesine imkân yok. Elimdeki silahı alnından çektiğimde bir şey söylememişti henüz. "Bonum fac, donec malus-" "Discedat de mundo." (𝘒ö𝘵ü𝘭ü𝘬 𝘥ü𝘯𝘺𝘢𝘥𝘢𝘯 𝘢𝘺𝘳ı𝘭ı𝘯𝘤𝘢𝘺𝘢 𝘬𝘢...