37 | Kalbe Konan Kelebek

42 7 21
                                    


Heellloooo

Biliyorum hep aynı girişler sıkıldınız ama yapacak bir şey yok dkdkdkdkdk

Yeni bölüme hoşgeldiniz...

Bu bölüm full DağMel olarak geçecek, canlarım yaa.

Hadi geçin bölüm, keyifli okumalar.

BÖLÜM 37 | KALBE KONAN KELEBEK

"İkinci kez kalbime kelebekler kondurduğun için teşekkür ederim."

...

Saçlarımı kesince banyo da yere çöküp oturdum. İyice kesmiştim saçlarımı, artık uzun değillerdi. Babamın ördüğü upuzun saçlarım yoktu. Asil'in öptüğü uzun saçlarım yoktu. Dağra'nın en sevdiği saçlarım, artık yok.

Elimde makasla yerde öyle otururken ismimi duydum. Yani Melin olan ismimle sesleniliyordu. Dağra gelmişti anlaşılan.

Kalbimin üzerindeki ağrı iyice artmıştı. Bu kadar acı çekerken ben neden hâlâ yaşıyorum ki?

"Melin?" dedi Dağra, bana sesleniyordu. Konuşacak halim olmadığı için, elimi uzatıp kapıya vurdum. Birkaç dakika sonra Dağra kapıyı açıp girdi.

Beni bu halde görünce endişeyle yanıma çöktü. Berbat göründüğüme eminim, Dağra yamuk yumuk kestiğim saçlarımı düzeltti eliyle. Yüzüme düşen saçlarımı da çekti.
"Kalk çiçeğim hadi." dedi Dağra, omuzlarımdan tutup beni kaldırırken ona tutundum. Bir eli belimi sararken Dağra yürüyemeyeceğimi anlamış gibi beni kucağına aldı.

Sevdiğiniz birini kaybettiniz mi hiç?

Küsmek ya da konuşmamak değil, bunlar geçicidir barışır halledersiniz. Fakat ölüm öyle değil, ne kadar af dilerseniz dileyin konuşamazsınız. Ne kadar özlerseniz özleyin, koşup sarılamazsınız. Ne kadar sarılmak isterseniz isteyin, sadece kuru bir toprağa sarılırsınız. Bu yüzden Poyraz yaşıyor olsaydı eğer, onunla konuşabildiğim kadar konuşur, sevebildiğim kadar sever ve sarılabildiğim kadar sarılırdım.

Onu özledim ama sarılabileceğim bir mezarı bile yok.

Birkaç hatıradan başka ona ait hiçbir şey yok. Keşke başka bir çözüm bulsaydık belki de bunların hiçbiri olmayacaktı.

"Niye yaptın bunu kendine çiçeğim?" dedi Dağra, yatağa yatırırken. Bir yerde okumuştum. Doğruluğuna ihtimal vermemiştim o zaman. Şimdi anlıyorum neden öyle. Bazı kadınlar bileklerini kesmemek için saçlarını kesermiş. Ben bileklerimi kesmedim.

"Bileklerimi kesmemek için." dedim donuk bir sesle. Dağra söylediğimle dönüp kaldı, birkaç dakika sonra kendini toparlayıp kapıya yöneldi. Odadan çıkamadan aşağı doğru seslendi. Asil buraya gelecekti... Bana çok kızar mıydı?

Dağra yanıma gelip saçlarımı düzeltti tekrar. Gözümden bir yaş aktığında eliyle sildi hızla ve alnımdan öptü. Ne kadar geçti bilmiyorum içeri Asil ve diğerleri girdi. Asil hızla yanıma gelip, "İkizim" dedi sesi titreyerek. Daha sonra da beni kollarının arasına aldı hızla.

"Bera!" dedi Aysa, o da hızla gelip yatağa oturdu.

"İyiyim yok bir şeyim." dedim ama Asil beni dinlemedi.

TABLOLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin