38 | İlkler

57 6 38
                                    


Heelllööö, hiii

Nasılsınız? Geçen bölüm kısaydı ama güzeldi ;)

Umarım bu bölümü de beğenirsiniz, bence güzel oldu ve bitişi dd çok iyiydi ;)
Bu arada gün anlatması yapmam gerekti o yüzden şaşırmayın, aynı şekilde devam.

Çok fazla uzatmadan bölüme geçebilirsiniz, keyfli okumalar 💙

BÖLÜM 38 | İLKLER

"İlk kez istedim ve bu benim için ilklerin en güzeli."

...

~8 gün sonra~

"Korel'i hallettiniz mi? Sizde değil mi?"

Yalım başını sallayıp onayladı beni sadece, bende daha fazla bir şey sormadım. O günün üzerinden 8 gün geçmişti. Bu süre içerisinde oldukça güzel günler geçirmiştim. Bir şey düşünmeden,  geçirdiğim 8 gün. Akşam oluyordu şu an neredeyse ve Dağra'nın taşındığı yeni evine gelmiştik. Bir nevi ziyaret, Yalımla kalıyorlardı ama sebebini anlamadığım bir şekilde Dağra taşınmaya karar vermişti. Sorgulamadım da bende bunu.

Akşam yemeği yenmesi için hazırlık yapıyorduk. Erkekler bahçe de mangal pişiriyorlardı. Yıllar önce babamla yapmıştım en son. Şimdi en sevdiklerimle tekrar yapmak hem sevindiriyor hemde hüzünlendiriyordu. Bugün kötü düşüncelere yer vermeyip iyisini düşünüyorum. Kendimi buna programlamıştım ve bunu kimse bozamazdı. Küçük Yalım ortada fır dönüyordu ve bir benimle, bir Aysayla, bir amcasıyla oynuyordu. Kimse kıyamadığı için de itiraz etmiyordu.

O etrafta koşuştururken içeri mangal'ın kokusu geliyordu. Gülümsedim, fazla yiyemiyor olsam da mangal için kendimi zorlayacağım. Bu fırsat kaçmaz.

Bu arada, günler önce de Dağrayla sevgili olmuştuk. Artık resmen sevgiliyiz onunla. Sürekli bir yerlere gidiyorduk ve ara ara onunla uyuyordum. Asil bu durumu oldukça kıskanıyordu ama olsun. Yine de sesini çıkarmamaya çalışıyordu. O da benimle uyumaya alışmıştı. Ayrıca 25 yıl sonra beni paylaşmak istememesi de normal. Bende onu paylaşmak istemiyorum açıkçası.

"Hazal?" dedim kaşlarımı çatarak, son günlerde onda bir tuhaflık vardı. Gergin gibiydi ama sebebini çözemedim.

İrkildi birden Hazal, yanına yaklaştım. "Efendim?" dedi şaşkınlık ve korku arası bir sesle. Elimi omzuna atıp sakinleştirmek adına sıktım. "Sakin ol Hazal, neyin var? Yüzün bembeyaz, bir sorun mu var?"

Daha çok telaşlanıp başını iki yana hızlıca salladı. Bir terslik vardı ama anlatmıyordu. Üstelemeli miyim? Hayır Bera, bırak kendisi anlatsın.

"Bir sorun yok sadece... Kendimi iyi hissetmiyorum, hasta olacağım sanırım." dedi sakinliğini dizginleyerek. Üstelememeye karar verdim. En azından o anlatana kadar bir şey sormayacağım. Peki diyerek yanından ayrıldım. Hazal derin bir nefes verip yerine yayıldı.

Bende odama çıkmak istediğim için adımlarımı merdivene yönlendirdim. Birkaç dakika sonra odama gelmiştim. Kendimi yatağa attım. Ellerimi başımın altında birleştirdim ve gözlerimi kapadım. Aşağıdaki gürültülü ortam beni veriyordu. Bir tık sinirli oluyorum sesli ortamlarda.

Bugünün öncesi zihnimi esir aldı. Dağrayla geçirdiğimiz günler. Asille de vakit geçirmiştim ama daha çok Dağra ile geçirdim. Sevgili olduktan sonra daha da bir araya gelir olmuştuk.

Onunla olmayı seviyorum, eğlenmeyi seviyorum, gülmeyi seviyorum ve en önemlisi hissetmeyi seviyorum. Bana öyle güzel hissetiriyordu ki sevgisini. Bazen bu kadar sevginin delilik olduğunu düşünmüyor değilim. Diğer yandan içimdeki ses, o kadar uzun zaman sevilmediğimi ve bir anda bu sevginin beni afallattığını söyleyip duruyordu. Belki de kendi içimde yaşadığım çelişki doğrudur.

TABLOLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin