TABLOLAR

21 | İspanya Topraklarında Ölüm II

Merhaba :')

Beklenen bölüm sonunda gelebildi 🛐
Asil'in sonunda ortaya çıkması iyi oldu ama kafamdaki sıraya göre 20. Bölümde ortaya çıkması yoktu, tamamen istem dışı gelişti her şey. Neyse bunu zaten söylemiştim.

Bu bölüm neredeyiz? Liraz Koroğlu'nun davetine katılıyoruz. 🛐 Medya da Melin'in giyeceği kıyafet var. <3

Liraz'ın ismi ile ilgili bir açıklama daha yapayım, yapmıştım zaten ama soranlar var. Bakın Liraz diye bir isim yok tamamen benim uydurduğum bir isim ve 15. Bölümde "Lizar" olarak yazıyor. Liraz yazayım derken Lizar yazmışım düzeltme yaptım ama hâlâ Lizar olarak gözüküyor. 🤷🏻‍♀️
Tekrar denerim düzenlemeyi. 😽😽

BÖLÜM 21 | İSPANYA TOPRAKLARINDA ÖLÜM
PART II

"Biz iki kişiyiz Bera, Milaslar Deus'un sonu olacak!"

...

Carlos yani Asil'e hâlâ inanmakta zorlanıyorum. Bana oynanan bir oyunda olabilir bu. Bir oyun değilse tüm çıplaklığıyla her şeyi anlatması lazım bana. Eğer oyunsa da onun canını burada, hemen almalıyım. Maskemi çıkartıp çıkartmamak arasında gidip geliyordum. Yaklaşık on dakikadır onu izliyorum ve dediği gibi birbirimize benzediğimizi farkettim. Ya da öyle sanmak istiyorum, bilmiyorum.

Lilya kafasına dayadığı silahı geri çekmemekte bayağı ısrarcıydı.

"İnanman için daha ne yapmalıyım Bera?" dediğinde çatık kaşlarla ona bakmayı sürdürdüm. Aslında ona inanmam için yeterli olacak cümleleri devam ettirmişti, sadece inanmakta zorlanıyorum.

Elimi maskeme götürerek, maskemi çıkarttım. Samimi olduğunu düşündüğüm gülümsemesini sundu tekrardan. Ben ise sert olan yüz ifademden ödün vermeyip, ters ters bakmaya devam ettim.

"Bu sözleri nereden biliyorsun?!" derken sesim sert çıkmıştı. Ona inanmalı mıyım?

"Annemizden," dedi ve dirseklerini dizlerinin üzerine yerleştirip öne eğildi biraz. "Bak Bera, aklının şu anda karma karışık olduğunu biliyorum fakat bana inanmalısın."

"Sana neden inanayım? Sikik oyunlardan biri de olabilir. Belki de annemi yakından tanıyan biriyle tanışıyorsun. Nereden bileceğim doğruyu söylediğini?!"

Sesim olabildiğince yüksek çıkmıştı. Olmayacak bir şey değildi bu, daha önce de denendi ve şimdi hepsi toprağın altında. "Peki tamam o zaman bana şunu söyle, annemiz bize söylediği sözleri bir başkasına söyler mi?"

Birkaç saniye bana bakıp devam etti. "Diyelim ki annemizi yakından tanıyan biriyle tanışıyorum. Böyle bir ihtimal var mı? Özellikle Kahra piçi tüm ailemizi ve yakınlarımızı yok ettikten sonra?" Gözlerimi kısıp kuşkuyla baktım. Tamam belki biraz hak verebilirim. Yine de yeterli değil bu.

"Peki, diyelim ki sözlerin doğru. Benim senden neden haberim yok?" Sıkıyorsa buna da ver bir cevap bay çok bilmiş.

"Benim de senden haberim yoktu ki. O yüzden sana geçerli bir sebep söyleyemem." dediğinde histerik bir kahkaha attım. Gerçekten mi beni oyuna getirmeye mi çalışıyorsun?

"Bu komikti. Hadi bu da doğru olsun, benden nasıl haberin oldu? Sen beni nasıl buldun? Kahra'dan sana ne?" Kahra'nın adı geçtiği an yüzündeki o sakinlik yerini öfkeye bırakmıştı. "Kahra orospu çocuğunun teki! Yıllardır sana yaptığı işkenceleri bilmiyor muyum sanıyorsun?!"